English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yirmi

Yirmi tradutor Espanhol

7,984 parallel translation
Yirmi yıl önce bir insanın beklenen yaşam süresi 39 iken şu anda bu sayı 47'yi aştı.
Hace 20 años, un hombre podía esperar vivir 39 años. Ahora son más de 47.
Gördün mü, yaklaşık olarak yirmi bin dolar para cezası alabilirsin.
Mire, a primera vista veo unos 20.000 dólares de multa.
Joseph Fraunhofer daha yirmi yedisine gelmeden dünyadaki yüksek kaliteli merceklerin, teleskopların ve diğer optik aletlerin önde gelen tasarımcısı olmuştu.
Para cuando tenía 27 años, Josehp Fraunhofer era el líder mundial en diseño de lentes de alta calidad, telescopios y otros instrumentos ópticos.
- Güzel, biraz hoşça sohbet ettik ona güzel bir içki gönderdim ve her yirmi dakikada bir sinyal gönderiyorum, bazen o da bana gönderiyor.
Bueno, hemos tenido unas buenas conversaciones. Le envié una bebida divertida y, la saludo cada veinte minutos y a veces me responde.
Onlardan bir yirmi tanesine daha acilen ihtiyacımız var.
De su conjunto de habilidades de modo mucho más adecuado a la quema de mi apartamento abajo.
Elektrik Zanaatı Sendikası'nın yirmi beş yıllık aktif bir üyesi. Yani sen hiçbir sendikaya üye bile değilsin, değil mi, Dave?
Bueno, no soy nada si no es un hombre de palabra... eventualmente.
Yirmi üç saniyelik politik kariyerin sonrasında şimdiden üstümde Karl Rove'u oynamaya başladın.
¿ Qué diablos es esto que oigo sobre usted declararse no culpable?
- Haftada tahıl Yirmi ton. - Tahıl Yirmi ton.
- 20 toneladas de grano por semana. - 20 toneladas.
- Yirmi yıl.
- 20 años.
Test sonuçlarım standartların üstündeydi. Askerlik, nişancılık, toplama harekâtları yönetimi. Gözetlemeye karşı koyma puanım son yirmi yılın en yükseği.
Mis exámenes están muy por encima de los mejores... mis puntuaciones en reclutamiento, puntería, comunicaciones, y medidas de contravigilancia son las más altas en las últimas dos décadas.
Yirmi oyun yüklü.
Tengo cerca de 20 juegos.
Yirmi saniye
- 20 segundos de ventaja.
Yirmi dakika kadar. Aradım ama cevap vermedi.
He intentado llamarla, pero no contesta.
- Yirmi. - Dışarı mı?
Veinte.
Tanrı'nın bu gezegeni pislettiği en terli ve en moron yirmi kızın dans edebilecekleri tek kişi bendim!
¡ 20 de las chicas más sudorosas y cerebritos de las que Dios llenó este mundo y sólo yo bailando con todas ellas!
Keskin bir bıçakmış. On beş yirmi santim uzunluğunda.
Usaron una hoja filosa, de 15 o 20 centímetros.
Yirmi metre mesafede.
La distancia es de 20 metros.
Otuz metre... yirmi metre.
30 metros. 20 metros.
Yirmi...
Veinte...
- Üç yüz yirmi kişi.
320 personas.
O yıl içinde kızımı sadece yirmi dört gün gördüm.
En ese año, vi a mi hija 24 días.
Ama yirmi gün oldu, ve ondan hala bir haber yok.
Han pasado veinte días, y no se sabe nada de él.
Son yirmi yıldır tam olarak anlayamadığım öğrendiğim şeyler var ve sen bunları üzücü bulabilirsin.
Hay ciertas cosas que encontré.... en las ultimas 2 décadas, pero no las comprendo del todo... y puedes encontrarlas molestas.
Yirmi yıldır aynı yaştayım ve yeni hücre gereksinimim var.
Estoy con la misma edad unos 20 años.... y luego necesito nuevas células.
Yeni hayata başlamak zorunda kalacağım, her zaman böyle yaparım. Her yirmi yılda bir.
Voy a tener que empezar una nueva vida, siempre lo hago, cada 20 años.
Yirmi mi?
¿ Veinte?
Yirmi adamın var.
Quiero decir, tienes 20 tiradores.
Tüm çalışmalarımızı riske attın sırf şu beş dakikalık on dakikalık yirmi dakikalık...
Pudiste haber puesto en peligro todo nuestro estudio por cinco minutos de... Diez minutos... veinte minutos de... ¿ quién eres?
Ve Zach, üç günde tam yirmi defa Google'da kendini arattın.
Y, Zach, tú te buscaste en Google a ti mismo veinte veces en tres días.
Yirmi yıl önce falan o zaman da ufalıyordum denilmez hayranlık duyuyordum.
hace de aquello unos 20 años, e, incluso entonces, no era tanto de reventar como de admirar.
Tanrım, yirmi yıldır çalışmayan bir aktris için ne çok yaygara oldu. Çok eğlenceli.
Dios, cuánto escándalo por una actriz que no ha trabajado durante 20 años, es tan divertido.
Yedi dakika yirmi saniye.
7 : 20.
Cindy, bir adamım isteyebileceği en iyi yirmi yıl için teşekkürler.
Cindy, gracias por los mejores 20 años que un tipo jamás podría pedir.
- Çeyrek veya yirmi geçe.
Hora y cuarto, 12 : 20.
Yirmi beş dakika sonra işte olmam gerekiyor.
Debo volver al trabajo en 25 minutos.
Artık onlarla başa çıkabilecek bir başkanımız olduğuna göre Sovyetler, önümüzdeki yirmi yıl boyunca sağdan, soldan, çaprazdan darbe almaya başlayacak.
Los soviéticos van a recibir por todos lados los próximos veinte años ahora que tenemos un presidente que sabe cómo tratar con ellos.
- Yirmi.
Veinte.
Onun adını taşıyan yirmi tane şehir var değil mi?
Existen 20 ciudades que llevan su nombre, ¿ no?
Bilim insanları yirmi yıl boyunca kozmik ışınları neyin yaratmış olabileceğini merak etti.
Por dos décadas, los científicos se preguntaron qué producía los rayos cósmicos.
Onaylanmış bir Hawaii doğum belgesini yirmi dakika içinde göndertebilirim.
Podría tener un certificado de nacimiento de Hawaii aquí en 20 minutos.
Helikopteri getirmek için yirmi dakikanız var yoksa birini vuracağım!
¡ Tienes 20 minutos para conseguirlo, o mataré a uno de ellos!
Kolyeyle birlikte buraya gelmeniz için yirmi saniyeniz var.
Tienen veinte segundos para venir con el collar.
Yirmi dolar mı?
¿ Veinte billetes?
Yirmi adam gücünde.
Tiene la fuerza de 20 hombres.
Yirmi yıl hapis cezası, özel mülklerimin ve kendi mülklerimin elimden alınması ve 250.000 $ ceza alabilirim.
Podría ser condenada a 20 años de cárcel, casa y bienes personales embargados, y una multa de 250.000 dólares.
Bethesta Hastanesi Acil'indeki tıbbı raporlar yirmi bir sene önce merdivenlerden yere çakıldığını söylüyor.
Los registros médicos de urgencias del Hospital Bethesda indican que cayó de unas escaleras hace 21 años.
Yirmi yılı aşkın süre önce, evet.
Hace 20 años, así era.
Bu yirmi bir sene önce oldu.
Eso fue hace 21 años.
Ben de sözüne güvendim ; ve şimdi siz yirmi sene sonra gelmiş, beni cinayetle suçluyorsunuz.
Me creo su palabra, y sigo sin más ; y ahora 20 años después, ustedes me acusan de asesinato.
- Yüzde yirmi.
- El 20 por ciento.
Yirmi dakika ara.
Receso de 20 minutos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]