English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yürüyordum

Yürüyordum tradutor Espanhol

563 parallel translation
Yürüyordum... 3 gündür neredeyse 300 kilometreye yakın yol yürüdüm.
Caminé... unos 1 60 km en tres días.
Bir sabah buz pateni alanına doğru yürüyordum... bu adamın kayaklarını taşıyarak geldiğini gördüm.
Una mañana iba por la calle a la pista de patinaje... cuando resulta que veo a este hombre llevando sus esquís.
- Hiçbir yerde, yürüyordum.
En ningún sitio, he estado paseando.
Hayır, sadece yürüyordum, dükkânı gördüm ve içeri girdim.
No, pasaba por aquí, he visto el escaparate y he entrado.
Yalnızca yürüyordum.
Estaba caminando.
Şanzalize'den aşağıya yürüyordum... ve büyüleyici bir kızla tanıştım.
Fue algo muy curioso. Iba por los Campos Elíseos... y conocí a una chica muy linda.
İncilimi okuyarak yürüyordum. Şu satırları gördüm : "Kapıyı çalın ve o size açılacak." Ben de çaldım.
Andaba por la calle cuando al pasar bajo sus ventanas leyendo mi Biblia llegué al pasaje de "llamad y se os abrirá".
Mason sokağından meydana doğru Yürüyordum.
Bajaba por la calle Mason hacia la plaza.
Yeni laboratuara doğru yürüyordum.
Estoy caminando por el nuevo laboratorio.
Yürüyordum, Tommy geldi çelme taktı.
Yo pasaba por su lado sin meterme con nadie y él me puso la zancadilla.
Doğu terasında yürüyordum, o sırada Cosgrave'in dinamit depolanan kulübeye girdiğini gördüm.
Estaba paseando por la terraza cuando vi a Cosgrave entrar en el depósito.
Yürüyordum.
He salido a caminar.
Arabaları takip etmiyordum kondisyon kazanmak için yürüyordum.
No estaba merodeando los autos. Sólo tomaba un paseo. Ya sabe, para estar en forma.
Bir ormanda yürüyordum ve hafif bir rüzgar uğulduyordu.
Pensaba que iba caminando por el bosque, y el viento gemía.
Yıllar önce, bir akşam Fairfax Caddesinde yürüyordum.
Una noche, hace muchos años estaba caminando por la calle Fairfax.
- Hayır, sokakta yürüyordum... birden biri elimden kapıverdi.
- No, iba por la calle... y alguien me lo arrancó de la mano.
- Yürüyordum.
- Estaba caminando.
Bir gün yürüyordum, ve biraz hüzünlüydüm.
Iba paseando deprimida, cuando ví el cartel.
Lincoln ile birlikte yürüyordum.
Paseaba con Lincoln.
Birinin şunu dediğini duyduğumda yürüyordum.
Yo venía caminando y oí una voz que decía...
Bu gece beni mutlu ettin ama acıdan boğularak yürüyordum.
Esta noche me hiciste feliz, pero he andado... ahogándome con la amargura.
Hayır. Yürüyordum. Arkamdan vurdular.
Iba a hacer sus recados.
Kocaman bir ağaca bakarak yolda yürüyordum.
¿ Entienden? Iba caminando por la calle mirando un árbol gigante.
Alman beni durdurduğunda ineğimle yürüyordum.
Iba tranquilamente con mi vaca cuando me ha pillado el alemán.
Bir belgesel içinde yürüyordum.
Tenía la sensación de estar atravesando un documental.
Bana saldırdıklarında deniz kıyısında sakin sakin yürüyordum.
Lba caminando por el malecón cuando me atacaron.
Deniz kenarında yürüyordum sonra birden uzun, yuvarlak, kızıl kuleyi gördüm.
Lba andando por la orilla del mar y de repente vi una torre alta, roja y redonda.
Bir gün Via Salaria'da yürüyordum. Hani fahişelerin dolandığı...
Por la noche pasaba por Via Salaria, sabes, dónde están todas esas...
Neyse yürüyordum, durdum...
Apenas me había detenido.
Ben sadece sokakta yürüyordum. O sırada büfeden dergi alan bir kadın gördüm.
Bien, yo iba por la calle y vi a una mujer comprar un periodico.
Yürüyordum...
Yo caminaba.
Meydanda yürüyordum, polis geldi tutukladı bizi.
Cruzaba la plaza y la policía nos detuvo.
- Yürüyordum.
Yo... caminando.
Bunu kara kara düşünerek yürüyordum. ve kendimi onun kapısının önünde buldum.
Caminé, pensé en ello, y llegué ante la casa de él.
Ben yürüyordum siz beni sınıfta bırakıyordunuz.
Y yo caminaba así. Y usted me suspendía.
Dışarıda yürüyordum, biri kapıları erken kilitlemiş.
Salí a caminar y alguien cerró las puertas.
Tek başıma yürüyordum, uçurumun kenarına geldim yol sadece bir kişinin geçebileceği genişlikteydi aniden, iki ikizin karşımdan yürüdüğünü gördüm.
Soñé que caminaba por la orilla de un precipicio. Sólo podía pasar una persona. Y aparecen dos gemelos enfrente de mi.
Üst güvertede yürüyordum. Birden onu gördüm. Kucağında bazı kağıtlar vardı.
Estaba caminando en la cubierta superior... y ahí estaba ella, sosteniendo unos papeles en sus rodillas.
Sanırım eve yürüyordum.
Supongo que me dirigía a casa.
Yürüyordum.
Paseando.
Sadece yürüyordum.
Sólo paseando.
Çok güzel bir caddede yürüyordum.
Recorría una calle muy bonita.
Yolda yürüyordum, sonra ayağım...
Caminaba por la calle, me resbalé...
Yalnız başıma yürüyordum.
Iba caminando sola.
Dominique'le bahçede yürüyordum. Ona bir bebeğim olacağını söylemeye çalışıyordum.
Yo... yo estaba caminando en el jardín con Dominique e intenté decirle que yo iba a tener un bebé.
15 gün önce, Unter den Linden'de yürüyordum.
Hace dos semanas, iba yo paseando por la Unter den Linden.
Burunda yürüyordum.
Caminando.
Tembel bir adamın tarlasında yürüyordum.
Estaba cruzando... el sembrado de un perezoso labrador...
Karışmak istemedim ama sadece yürüyordum ve neşeli sesler ilgimi çekti.
No quise entrometerme, pero iba caminando y estos sonidos felices me atrajeron.
d Dün gece, ay gökyüzünde parlarken d d Ben altında yürüyordum d d İki aşığının balayı d d Muhabbetine kulağım ilişti d d Balayı Balayı d d Çocuk, sevgilim, yakında evleneceğiz dedi d d Eğer kabul ediyorsan d
# La otra noche, cuando caminaba # Bajo la luna # Oí a dos enamorados hablando
Dışarıda, galerinin önünde yürüyordum ve buradaki ışıkları gördüm.
iba pasando enfrente de la galería y vi estas luces.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]