English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Y ] / Yürüyüşe çıkmıştım

Yürüyüşe çıkmıştım tradutor Espanhol

143 parallel translation
Yürüyüşe çıkmıştım, ama sanırım yağmur yağacak...
Iba a dar un paseo, pero parece que va a llover,
Cumartesi, uzun bir yürüyüşe çıkmıştım.
El sábado me fui a pasear.
Yürüyüşe çıkmıştım.
- Salí a caminar.
Yürüyüşe çıkmıştım Gratzie.
Sólo salí a dar un paseo, Gratzie.
Yürüyüşe çıkmıştım.
He salido a dar un paseo.
- Geçen gece yürüyüşe çıkmıştım.
- Anoche fui a dar un paseo.
ben bir gezideyim, yürüyüşe çıkmıştım fakat fırtınada yolumu kaybettim. afedersiniz.
Estoy en un caminata y me perdí en la tormenta.
Yürüyüşe çıkmıştım Bay Calder.
Estaba paseando, Sr. Calder.
Yürüyüşe çıkmıştım ama saklanmak zorunda kaldım.
Sólo daba un paseo y quería refugiarme en algún lugar...
Cumartesi, uzun bir yürüyüşe çıkmıştım.
El sábado di un largo paseo.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Salí a caminar.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Daba una vuelta.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Me fui a caminar.
Biraz düşünmek için yürüyüşe çıkmıştım.
Doy muchos paseos, y pienso.
Öylesine bir uğradım. Yürüyüşe çıkmıştım.
Estaba paseando y se me ocurrió venir.
Kafamı dinlendirmek için bir yürüyüşe çıkmıştım.
He ido a dar un paseo para despejar la cabeza.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Nada de eso, paseo por nuestro bosque.
Uzun bir yürüyüşe çıkmıştım, düşünüp taşındım.
Fui a dar una larga vuelta, y estuve pensando.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Solo doy un paseo.
Parkta yürüyüşe çıkmıştım. Çok güzeldi. Sonra bu tatlı şeye rastladım.
Es que salí a caminar por el parque... y me encontré a este perrito, que estaba perdido.
Yürüyüşe çıkmıştım, trenin ayrıldığını fark etmedim.
Estaba caminando. No me di cuenta de que el tren estaba partiendo.
Bir buzuldaydık.Ben bir yürüyüşe çıkmıştım.
Estábamos en un glaciar. Me fui a dar un paseo.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Necesito caminar un poco.
Ormanda yürüyüşe çıkmıştım döndüğümde, aradan bir gün geçtiğini söylediler.
Fui a caminar por el bosque y cuando volví, me dijeron que había desaparecido por un día.
Yürüyüşe çıkmıştım. Sakinleşene kadar mı dediniz?
¿ Qué se "tranquilice"?
İşimi bitirdikten sonra biraz yürüyüşe çıkmıştım.
Ya hace un rato que tape lo hoyos
- Yürüyüşe çıkmıştım.
Salí a pasear.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Fui a pasear.
Yürüyüşe çıkmıştım.
- salí a correr.
- Yürüyüşe çıkmıştım.
- Salí a caminar.
Yürüyüşe çıkmıştım. Konuşmalarınızı duydum.
Estaba caminando.
Bakın ben sadece yürüyüşe çıkmıştım.
Sólo estaba dando un paseo.
Yürüyüşe çıkmıştım, ve annemi görmeye gidiyorum.
Fui a pasear y ahora voy a ver a mi mamá.
Kısa bir yürüyüşe çıkmıştım,
Salí-a-tomar-aire.
Yürüyüşe çıkmıştım.
- Fui a caminar.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Estaba paseando.
- Yürüyüşe çıkmıştım. Kahyam Florence da yanımdaydı, biraz dolaştık.
Fui a caminar, con Florence, mi ama de llaves.
- Yürüyüşe çıkmıştım.
- Fue a dar un paseo.
Yürüyüşe çıkmıştım.
dando un paseo.
Sadece yürüyüşe çıkmıştım..
Solo salí a dar un paseo para recordar tiempos pasados.
- Yürüyüşe çıkmıştım, hepsi bu.
- Sólo salí a dar un paseo.
- Lütfen. Bir yürüyüşe çıkmıştım sadece.
- Por favor, sólo salí a dar un paseo.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Dando un paseo.
- Hayır. Yürüyüşe çıkmıştım. - Ve döndüğümde, yoktu.
Salí a caminar y cuando volví, no estaba.
Hiç bir yerde, sadece yürüyüşe çıkmıştım.
He ido a dar un paseo.
Yürüyüşe mi çıkmıştın hayatım?
¿ Has ido a pasear, querida?
Öğrenci arkadaşlarla yürüyüşe çıkmıştık hatırladığım kadarıyla, çok mutluydum.
Había salido de excursión con otros alumnos. Y recuerdo que era muy feliz.
- Yürüyüşe çıkmıştım.
- Dando un paseo.
Hanımım bana bir elbise ve bir valiz vermişti ve şehirde bir yürüyüşe çıkmıştık.
La señora me había dado un vestido y una valija... y yo salí con él a pasear por la ciudad.
Sanırım biz... daha önce beraber yürüyüşe çıkmıştık...
Creo que fui yo.
Yürüyüşe çıkmıştım.
Salí a caminar. Era una noche hermosa de primavera.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]