Zoru tradutor Espanhol
515 parallel translation
Zoru oynamayı bırak artık.
Deja de hacerte la difícil y aférrate a él.
İyiyi ve zoru sevmeyen adamı severim.
Prefiero hombres que odien de verdad.
Şu an için en zoru seninle konuşmak zaten.
Lo más duro es hablar contigo ahora.
Bir fatihin yolu hep zorludur ama en zoru sizin gibi hainlerle uğraşmak.
El camino de un conquistador no es fácil, pero lo más duro es tratar con traidores como tú.
En zoru bu olur değil mi Joe?
¿ Es el lugar más duro, no?
- Vallahi ne bileyim, başından zoru varmış işte.
- ¡ Diantre! - Perdiendo el juicio.
En zoru da ailene bu boşanmayı haber vermek olacak.
Lo peor será contarles a tus padres lo del divorcio.
Yaşadıklarından daha sıkıcı ve bezdirici bir şey düşünemiyorum, en zoru da son hafta olmalı.
No puedo imaginar nada más aburrido ni latoso que lo que has tenido que pasar, - y la semana final es la peor. - Permítame.
Yükselmek istiyorsan, Sekstus, zoru başar.
Para ascender, Sextus haz lo difícil.
Benim eğlence peşinde koşan bir para babası olduğumu düşünen varsa aklından zoru var demektir.
Si alguien cree que soy un tipo importante intentando divertirse... tiene un agujero en la cabeza.
Dur bakalım.Kötü adamlara zoru oynamamalısın.
No se puede luchar contra el mal cumpliendo las leyes.
- Aklından zoru olmalı.
- Debe estar fuera de sus cabales.
Aklından zoru yoksa.
A menos que esté loca.
Kolay yolu mu seçersin... yoksa zoru mu?
¿ Lo quiere fácil... o difícil?
Bu rafı icat edenin aklından zoru olmalı.
EI que invento ese soporte no estaba bien de la cabeza.
Kendisine Buffalo Bill diyen bir yetişkinin aklından zoru vardır.
Un adulto que dice ser Buffalo Bill es un enfermo mental.
Zoru atlattığımıza göre Binbaşı Fincham, kendi malınızı tercih edeceğinizi sanırım.
Ya que ha pasado lo peor, pensé que querrían su ropa.
Sürdürmek daha da zordur. En zoru ise onu kazanmaktır.
más difícil incluso es continuarla, y lo más difícil de todo es ganarla.
Tek zoru para. Kendini buna adamış.
Necesita ganar dinero.
Zoru çok iyi başardın.
- Gracias. Te elevaste a la altura de la ocasión.
Bu en zoru.
Es el más difícil.
Güç dengesi. En tehlikelisi, en zoru, oyunların en pisi.
Un equilibrio de poder, el juego más peligroso y sucio de todos.
Zoru ne, bilmiyorum.
No sé qué le pasa.
Aklınla zoru mu var?
¿ Está un poco mal?
Doğal olarak pek çok kere saldırdık ama en zoru Belçika sınırındaki Oing'teydi.
Naturalmente, atacamos en varias ocasiones, pero el momento más duro fue en Oing, en la frontera belga.
Bana soracak olursan, rulet oynayacak adamın aklından epey zoru vardır.
Cualquiera que juega a la ruleta, debería ser examinado por un doctor.
Ama en zoru teslim olmak
But the harder the bat received
Hey, bu çocuğun zoru ne, ha?
Y a éste, ¿ qué le pasa?
Hep en zoru benim oluyor.
Siempre me tocan los más grandes.
En zoru öğle sonlarıdır.
Las tardes son lo peor.
Son görev en zoru olacak!
¡ La última prueba será la mas dura!
Rocky, zoru başardın, 1 5 raunt çıkardın.
Has aguantado el combate entero : 15 asaltos.
Tatlım, biliyorum, bu, yaptıklarımızın en zoru, ama o mutfağa gireceğiz ve oradaki şeylerle yüzleşeceğiz.
Cariño, sé que éste es el obstáculo más difícil de todos... pero ahora debemos entrar en esa cocina y enfrentar lo que pasó ahí.
Her şey çok kolay oldu çünkü dikkatli olmayı öğrendim. En zoru insanlardır.
Todo ha sido tan fácil... desde que aprendí a ser cuidadoso.
En zoru hangisi?
¿ Cual es la más avanzada?
Ama en zoru da Franz'ın durumu değil mi?
Pero el que más sufre es Franz, ¿ no?
Bu ilk adım ve en zoru.
Ese es el primer paso, y es el más difícil.
Şimdi en zoru.
Es difícil ahora.
Zoru seçeyim ha?
No tomes el camino fácil.
Zoru oynamayı bırak artık.
No te hagas la difícil.
Evet, Ama Zoru Elde Etmek Her zaman En İyisi Değildir..
Sí, pero lo difícil de obtener no siempre es lo mejor.
Zoru yok. - Ona çantada keklik derler.
- Sí, pan de chocolate.
Zoru yok. Annemin sözünden çıkmamalıydım.
Será como un tobogán, viejo. "
- Gerçek zoru dene.
- lnténtalo.
Faturalarımız ödendi, en zoru bitti.
Nuestras cuentas están pagas, y lo peor ya pasó.
Evet, dostlarım, hemen Unicron'u yok etmeliyiz. Grand Poobah'u öldürün. En zoru bile yenmeliyiz.
Sí amigos, y ahora destruyamos a Unicron, matemos al gran enemigo, eliminemos hasta las manchas más difíciles.
Elde edilmesi zoru oynuyorum sanıyor.
Cree que estoy jugando duro para conseguirlo.
En zoru dibe geldiğinde.
Lo más difícil es cuando llegas al fondo.
Evet. En zoru geçti.
Ya ha pasado lo peor.
Zoru denedim.
Lo intenté.
Silah zoru olmadan bile paralarını alabilirsin.
Traeme un gin, cariño.