Çok feci tradutor Espanhol
537 parallel translation
"Çok feci keyifsizdi ~ ~ onun bu mutlak ümitsizliği beni endişelendiriyordu."
Estaba terriblemente deprimido... su profunda desesperación me preocupó.
Kariyerinde ona çok feci bir gece yaşatacağım.
Le haré pasar la peor noche de toda su carrera profesional.
Bu sonumu getirecek. Çok feci.
¡ Estamos estrenando!
Tabii annenin sokakta oturup... paçavralar içinde bayat ekmek filan yemesi... çok feci olacak.
Y, sin duda, sería horrible ver a tu madre ahí sentada, vestida con harapos... ¿ No sería terrible?
Bence çok feci.
Es atroz.
Evet Rahibe Bessie, onları çaldım. Çok feci duaya ihtiyacım var.
Sí, hermana Bessie, los robé y ahora necesito rezar tanto como cualquier otro pecador.
Ama Bessie, çok feci "uykuşuklu" hissediyorum.
Pero, Bessie, no seas mala, tengo los ojos cosidos.
Çok feci.
Qué horrible.
Çok feci bir durumdu.
Fue un horrible accidente.
Çok feci birşeydi.
Fue algo espantoso.
Lina'nın atı çok feci yaralandı yürümesi imkansız.
El caballo de Lina tiene la panza muy enferma. No puede viajar.
Çok feci soğuk algınlığı kaptım.
Tengo un resfriado terrible.
- Çok feci!
¡ Es horrible!
Çok feci bir olay.
M... ¡ Eso es terrible!
Eve girmeyi istememek çok feci bir şey.
Norman, qué cosa más horrible eso de odiar ir a casa.
Bak, Betty, bu çok feci. Nereden başlasam, bilemiyorum.
Mira, Betty, es tan terrible que no sé ni por donde empezar.
- Çok feci!
- ¡ Es feo!
Eğer bu şekilde evlenirse, neticesi çok feci olacaktır.
Si se casa como ella es, Las consecuencias pueden ser desastrosas.
Çok feci bir şey.
Algo espantoso.
Bu çok feci!
Esto es terrible...
Ellerimdeki kabarcıklar çok feci acıyor!
¡ Las empollas de mi mano duelen como el infierno!
Şimdi, bir adamın çok feci bir şekilde defalarca bıçaklandığını gördüm.
Acabo de ver a un hombre ser apuñalado varias veces.
Daha geçen gün çok feci bir kazaya şahit oldum.
El otro día vi un accidente realmente espectacular.
Ama bu seferki çok feci.
Esta vez es mucho peor.
- Çok feci.
- Es horrible.
Çok feci üzülecek.
Se enfadará muchísimo.
Çok feci can verebilirler.
Les he dicho que pueden morir.
Orada çok feci yanabilirdin. Harbi diyorum. Ölebilirdin.
Te hubieras achicharrado también y muerto.
Bakamazsın, çok pis. Çok feci değil mi?
No puedes verla, está muy sucia. ¿ No es trágico?
Dinle, Danny, geçen hafta çok feci darbe yedim.
Escucha, Danny, tuve trabajo muy duro la semana pasada.
Hey siz, mağazadakiler, biz paylaşmayan insanlardan hoşlanmayız, çok feci sikicez sizi şimdi!
Oye, en el centro comercial, escucha. No nos gustan los que no comparten. Te estás portando realmente mal.
AY'DA ÖLDÜLER Çok feci, değil mi?
MUERTE EN LA LUNA
Beni çok feci dövdü, gözümü hastanede açtım.
Me golpeó tan fuerte, que acabé en el hospital.
Başım çok feci ağrıyor.
Tengo tanta presión en la cabeza...
Cidden çok feci oluyorum.
Voy por muy enfermo...
Eğer bir daha seni yalan söylerken yakalarsam çok feci yaparım böylece hayatın boyunca onu hatırlarsın.
Si la descubro mintiendo de nuevo le disparo en la cara... para que lo recuerde por el resto de su vida.
- Çok feci, çok feci.
- Terrible, terrible.
Çok feci bir gündü.
Fue un día infernal.
Bazı medya kuruluşlarının haklarını kötüye kullanmaları çok feci.
Es muy mal comprobar que algunos medios abusan de sus derechos.
Oh, burası çok feci.
- La fiesta es estupenda.
Kaybederseniz de çok feci şeyler gerektiren bir gelecek.
Lo cual tiene una contrapartida igual de catastrófica si pierde.
Feci bir şey bu. Çok feci.
Esto es trágico, muy trágico.
Yalnızlık çok feci, Frankie.
Ha sido terrible estar sola, Frankie.
Ne feci şey! Sissi çok hastaymış.
¡ Qué terrible desgracia!
Çok feci.
- Espantosas.
Seni temin ederim, O seni çok daha feci benzetir.
- Y ella te golpeará más fuerte.
Çok yaşlı, feci yaşlı doktor karakteri mi? Allah muhafaza!
¿ El típico buen médico de cabecera?
Teyik çok hassastır, ama silah ateşlendiğinde feci geri teper, buna hazır ol.
El gatillo es muy sensible. Y pega una buena patada cuando dispara. Debes estar preparada para eso.
Bunu makinelerimizi kullanarak elde etmeye çalıştığımızda tıpkı bu genç gibi feci sonuçlar çok uzağımızda olmaz.
Cuando usamos nuestras maquinas para ganar respeto, como hizo este joven piloto, todo puede terminar en tragedia.
Doktor, karınızın feci ölümünün sizi çok sarstığını biliyorum.
Doctor, yo... Sé que fue un duro golpe... la trágica muerte de su esposa.
Dün geceki feci kaza yüzünden kendimi çok kötü hissettim.
- Muy bien.