Çünkü sen tradutor Espanhol
12,919 parallel translation
Bildiğini biliyorum çünkü sen bensin.
Sé que lo sabes, porque eres yo.
Çünkü sen olayları yönlendirmek istiyorsun.
Porque quieres dirigir los acontecimientos.
Çünkü sen ve ben ikimizde biliyoruz ki Lazarum Uluslararasi Sistemleri israil füze savunma sistemleri için teknik danismanlik yapiyorlar.
Porque tú y yo sabemos que Lazarum Systems International está prestando conocimientos técnicos al escudo de defensa antimisiles israelí.
Gerçekten de önemli biriysen o sikik eleştirmen götünü de toplar ve şehrin güneyine, benimle yüzleşmeye gelirsin. Çünkü sen, ne yemek eleştirmenisin, ne de önemli biri!
Si eres realmente ninguna tipo de importante que nadie, a continuacion, obtener su mierda-critico gastronomico culo al sur de la ciudad y me enfrentan, porque usted no es un alimento critico, y usted no es importante!
Çünkü sen varsan, ben de varım.
Porque yo estoy preparada si tú lo estás.
Sanırım şaşkınım çünkü sen böyle duygular hissetmezdin, hiç duygu hissetmezdin.
Supongo que sólo soy un poco sorprendido porque normalmente no tienen este tipo de sentimientos, o cualquier sentimiento, de verdad.
- Doğru, çünkü sen öyle diyorsun.
Bien. Porque tú lo dices.
Çünkü sen anlatırsan ben de anlamaya heyecan duyarım.
Porque yo estoy dispuesta si tú lo estás.
Çünkü sen de onun için aynısını yapardın.
Porque tú habrías hecho lo mismo por ella.
Biliyorum çünkü sen ümitsiz vakaların azizisin.
Lo sé, porque usted está El santo patrón de las causas perdidas.
İyi bir insan olduğumu söylemen fikrine çılgınca takılmıştım çünkü sen bunu söylersen belki ben de buna inanabilirdim.
Me quedé atrapado en, como, querer que decir que era una buena persona, porque si crees que, entonces de alguna manera me lo podía creer, también.
- Çünkü sen nadir tanıştığım insanlardansın.
Porque usted sabe, sólo, es tan rara que cumple... Vas a.
Çünkü sen de tüm gruba benim öldüğüm yalanını attın.
Porque usted mintió a todo este grupo sobre mí estar muerto.
- Çünkü sen izin vermezsen- -
- Porque yo no lo haré si...
Çünkü sen bir solucansın.
Cecause usted es apenas un gusano.
Ama ne kadar komik çünkü sen Tanrı diyince benim aklıma da bir şiir geldi.
Pero, y, ya sabes, es gracioso. Porque usted mencionar a Dios, Es como que me recordó a ese poema.
Anahtarın orada olduğunu biliyorsun çünkü sen koydun onu oraya.
Tú sabes que la llave estaba allí porque tú la pusiste allí.
Çünkü sen bizim sevdiğimiz müziği yapıyorsun.
Bueno, porque tocas la música que todos queremos oír.
-... çünkü sen suçlu değilsin tatlım.
Porque no eres culpable, cariño.
- Çünkü sen benim küçük hindimsin.
Porque tú eres mi pollito.
Çünkü sen ve ben ve bu kümes hayvanları arasındayız bir grev havayollarını öldürür.
Porque, entre nosotros y estas piezas de pollo, una huelga acabaría con la aerolínea.
Üstesinden iyi geleceğini biliyorum,'çünkü sen Murphy evladısınç
Sé que lo harás bien, porque eres un Murphy.
Bu kaset için ölmeyeceğim çünkü sen oraya girdiğinde, olacak şey bu.
No voy a morir por esta cinta. Porque te matarán cuando entres.
Çünkü sen martta gitmiştin.
Porque te fuiste en marzo.
Duruma bakılınca öfkelenmeliyim çünkü sen az önce kendi laflarımı bana karşı kullanmışken nasıl yalanlarım?
Debería estar furiosa porque usaste mis palabras en contra de mí. ¿ Y cómo podría negarlas?
Ben, çünkü sen benim arkadaşımsın.
¡ A mí, porque eres mi amiga!
Demek istediğim, ben fermuarımı açarken senin etrafta olmanı istiyorum. Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
Lo que quise decir es que quiero bajarme el cierre yo sola, y que tú estés cerca, porque eres mi mejor amiga.
Çünkü sen bir insan değilsin.
Porque no eres una persona.
Hey, beni duyamadığını biliyorum çünkü sen o asker ahlakı tapınağının içinde mahzur kalmış haldesin ama senin gibi ikiyüzlü biri sokakta bir saniye dayanamaz.
Sé que no puedes oírme porque estás atrapado en tu templo de rectitud militar, pero un falso como tú no sobreviviría ni un segundo en la calle.
Çünkü sen olmasan bunu yapamazdık.
Porque sin ti, no podríamos hacer nada de esto.
Bernadette bir yere gitmiyor çünkü sen de bir yere gitmiyorsun.
Bernadette no va a ninguna parte, porque tú no vas a ninguna parte.
- Çünkü bahsettiğin kişi değilsin sen.
Porque no eres quien dices ser.
Ama sonra Graff sen olmadığını söyledi çünkü Libertad'ın Tor'dan çıkacağını duyunca cidden şaşırmışsın.
Sí, pero entonces Graff dijo que no eras tú, cuando usted era realmente sorprendido Libertad que podría salir de la red TOR.
Çünkü sen bilsen ben de bilirdim.
Lo dudo, porque si usted lo sabe, yo lo sé.
- Babama çocuk istemeyenin sen oldugunu söyledim çünkü hayal kirikligina ugratmak istemiyordum.
Le dije a mi papá que tú eras el que no quería hijos, porque no quería decepcionarlo.
Sen ve Sue'nun meydana getireceği tuhaf soyu dengelemek lazım çünkü ikinizde tuhaf olmayan biriyle evlenseniz bile tuhaflık geni baskın olur.
Debo equilibrar a los fenómenos de circo que tú y Sue producirán, porque aunque ustedes dos no se casaran con fenómenos de circo, el gen de fenómeno de circo, como sabes, es dominante.
Bunun araştırmayla ilgisi olmadığını tahmin ediyorum Walter çünkü olman gereken yer tam burası ve sen Megan'ın odasındaki her şeyden kaçıyorsun... -... ailen, onun sağlığı...
Imagino que esto no es acerca de investigación, Walter, porque aquí mismo es donde necesitas estar, y estás huyendo de todo en el cuarto de Megan... tus padres, su salud...
Ve sen de bunu komik buluyorsun çünkü?
¿ Y te parece divertido porque...?
Deli gömleği çünkü 72 en iyisidir ve sen kafayı yemişsin.
Una camisa de fuerza, porque 22 es lo mejor, y estás loco.
Çünkü bunu sen yapacaksın.
- Porque te vas a hacerlo.
Sen gittikten sonra Mike'a teklif etmemesini çünkü evet demeyeceğini söyledim.
Candace, tú me cubres la espalda, ¿ verdad? Sí.
- Evet, iki haoleydiler. Artık bir haole kaldı çünkü diğerini sen öldürdün.
Sí, ahora solo queda un haole... porque tú mataste al otro.
Çünkü son baktığımda sen dünyaca ünlü bir rock yıldızıydın ve Kate sana aşıktı. Ben de sivilceyle kaplı, senin bir numaralı garip bir hayranınım.
Cuando lo comprobé, eras una estrella de rock famosa en todo... el mundo y Kate estaba enamorada de ti... y yo soy ese rarito seguidor número uno tuyo lleno de acné.
Çünkü Danny evladım, sen özünde mantıklı ve sigorta hastası bir pisliksin.
Porque, mi querido Danny, en lo más profundo... eres solo un maldito sensible amante de los seguros.
Bu harika günü hatırlıyorum...,... çünkü büyümüş olduğun zaman gelmiş olabilir ve iyi vakit geçiremiyoruzdur ve sen her daim baban olduğum hayatının bu en önemli anını hatırlııyorsun.
Recuerda este hermoso día porque quizás alguna vez, cuando seas mayor, no nos llevemos tan bien pero recordarás que lo más importante que hay en la vida es que siempre seré tu papá.
Çünkü, sen altın kalpli bir sahtekarsın, değil mi?
Porque eres el adicto con el corazón de oro, ¿ no?
Çünkü delirmiş olabileceğini düşündüm, sen olduğun kesin.
Porque pensé que estaría loca, que eres.
Çünkü görünüşe göre sen spor salonunda çok zaman geçiriyorsun. Eminim o da öyle olurdu.
Porque está claro que tú tienes mucho tiempo para pasar ahí, y ella también lo tendrá.
- Evet. - Çünkü onunla evleneceğiz sen ve sikinde bizden uzak duracak.
- Porque le propuse matrimonio, y tú le lanzaste toda la artillería.
Sen çok küçükken o bir hastalığa yakalandı ve onunla ilgili konuşmuyorum çünkü hala onu özlüyorum.
Ella enfermó cuando tú eras muy pequeña, y no hablo de ella porque todavía la extraño.
Sen ve ben Arizona'ya gideceğiz çünkü orada bize 15,000 dolar daha verecek bir adam var güzel, yeni bir bebek için.
Y tú y yo nos iremos a Arizona... porque allá hay un tipo... que nos va a dar otros 15000... por un hermoso bebé nuevo.
çünkü seni seviyorum 120
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
señor 97
senor 39
señorita 20
senorita 19
señora 23
seni çok seviyorum 321
senatör 298
senator 30
seni seviyorum 4697
sense 26
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
seni çok özledim 187
seni 1182
senpai 28
sensei 83
seni görmek istiyorum 81
sen nasılsın 397
sentinel 21
senin adın nedir 33
seni istiyorum 270
senden çok hoşlanıyorum 54
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35
senin adın ne 311
senden hoşlanıyorum 151
seni anlamıyorum 181
senin 814
seni seviyorum baba 42
seninle 184
sence 570
sen benimsin 132
seninle olmak istiyorum 35