English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Ş ] / Şağ

Şağ tradutor Espanhol

84,733 parallel translation
Sağ ol.
Gracias.
Sağ mı sol mu?
¿ Derecha o izquierda?
Sağ daha popüler bir seçim.
Derecha parece ser la dirección más popular.
Sag ol Ted.
Gracias, Ted.
- Sag ol. cok tatlisin.
- Gracias. Qué amable.
Sag ol baba
Gracias, papá
- Sag ol.
- Gracias.
Sag ol Sandy. cerceveden cik.
Gracias, Sandy. Sal del cuadro.
Evet, sag ol.
Sí, gracias.
Sag ol Martin.
Gracias, Martin.
Ben sag ust kosedekini seciyorum.
Me quedo con la de la esquina de arriba.
Sag ol yani.
Gracias, creo.
Sag ol Arsenio.
Gracias, Arsenio.
Sag ol.
Gracias.
- Sag ol Bling.
- Gracias, Bling.
- Sag ol Quincelius.
- Gracias, Quincelius.
Sag ol Q-bert.
Gracias, Q-bert.
Bunu yaptigin icin sag ol.
Gracias por hacer eso.
Takipci rakunu korkuttugun icin sag ol.
Gracias por asustar al mapache acosador.
Sag ol Sandy.
Gracias, Sandy.
Peter dostumdur, ister sag, ister olu, ister bitkisel hayatta olsun.
Peter es mi amigo, esté vivo, muerto o en estado vegetativo.
Teklifin icin sag ol, tamam mi?
Gracias por la oferta, ¿ sí?
Sag ol Linda!
¡ Gracias, Linda!
Sag ol!
¡ Gracias!
Pekâlâ, basliyoruz. once sag baldir.
Aquí vamos. Pantorrilla derecha primero.
Sag ol.
Gracias a ti.
- Sag ol dostum, ben...
- Gracias, viejo, yo...
Evet, sag ol Willy.
Sí, gracias, Willy.
- Ne? Sag ol.
Gracias.
- Sağ ol.
- Gracias.
Hiç bahşiş bırakmadığın için de sağ ol.
Y gracias por no dejar propina nunca.
BU HAYATTAKİ EN İYİ VE EN SON PATRONUM OLDUĞUN İÇİN SAĞ OL.
RICK, GRACIAS POR SER MI MEJOR Y ÚLTIMO JEFE.
Oswald, bir yıl sonra sağ salim eve döndü.
Oswald volvió a casa sano y salvo un año después.
Sağ ol, Frederick.
Gracias, Frederick.
- Kullanılmış peruk almıyorum, sağ ol.
- No acepto pelucas usadas, gracias.
Harika olabilecek berbat bir hafta sonu için sağ ol.
Gracias por fastidiar el final de un gran fin de semana.
Şaka bir yana, yanımda olduğun için sağ ol.
En serio, Harvey, te agradezco que hayas seguido en esto.
Hayır, sağ ol Pat.
No, gracias, Pat.
Yok, sağ ol. Bebek nöbetindeyim. Ama suratıma üfleyebilirsin.
No, gracias, tengo que cuidar a un bebé, pero tírame el humo en la cara.
Sandviç için sağ ol Joel.
Gracias por el sándwich.
- Sağ ol hayatım.
- Gracias, cielo.
Atalarımız Praimfaya'dan sağ kurtuldu.
Nuestros ancestros sobrevivieron a Praimfaya.
Bu yüzden radyasyondan sağ salim çıkmaya odaklanmalıyız. 500'ümüzü birden alabilecek güvenli ve büyük bir yer bulmalıyız.
Por eso nos tenemos que centrar en sobrevivir a la radiación, encontrar un lugar seguro y lo bastante grande para albergar a los 500 que somos.
Başka yok. O makine olmazsa beş seneyi bırak, bu gemide bir sene sağ kalamayız.
Mira, no hay más, y sin ella, no duraremos ni un año en esta nave, mucho menos cinco.
Seçilmiş bir başkandı. Bu da umurunda değilse, beni üç ay sağ tuttu, söyleyeyim.
Fue canciller electo, y si eso no te importa, me mantuvo vivo durante tres meses.
- Tamamdır, sağ ol.
Gracias.
Dünyanın sonundan sağ çıkma fırsatı.
La posibilidad de sobrevivir al fin del mundo.
Başın sağ olsun ama çip, teknoloji... Hepimizi etkiledi, tüm kabileleri.
Siento tu perdida, pero la tecnología del chip, nos afectó a todos nosotros, a cada clan.
Önderlerin ruhu evine sağ salim kılavuz etsin.
Que los espíritus de los comandantes... lo guíen con seguridad a casa.
Rehineleri oradan sağ çıkarmak istiyorsun, Komiser
Llegamos a conseguir esos rehenes salir vivo de allí, capitán.
böylece çocuğu sağ salim geri alırız.
Así que podemos conseguir el chico bueno y sano.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]