Akşam oldu tradutor Francês
476 parallel translation
Harika bir akşam oldu.
Cette soirée est fantastique.
Keyifli bir akşam oldu gibi.
C'est une soirée faite de coïncidences.
- Ne de olsa, oldukça heyecan dolu bir akşam oldu.
La soirée est très animée!
- Yeni akşam oldu. Otelime gidelim mi?
La soirée commence.
Oldukça ilginç bir akşam oldu.
Ce fut une soirée passionnante.
Aslında bütün olaylar bu akşam oldu.
En fait, il y a eu des incidents ici ce soir.
Akşam oldu, sabah oldu ; birinci gün oluştu.
Et il y eut un soir, et il y eut un matin :
Akşam oldu, sabah oldu ;
Et il y eut un soir, et il y eut un matin :
Genç hanım, artık akşam oldu.
Bien, jeune fille. La journée est terminée.
Bu akşam, yani artık dün akşam oldu, mahalledeki bir tiyatroya yalnız gitmiş.
Elle est allée toute seule au théâtre, ce soir. Enfin, hier soir.
Komiser, yorucu bir akşam oldu... ve ben oldukça üzgünüm.
J'ai eu une soirée éprouvante et je suis un peu souffrant.
Akşam oldu!
La nuit est finie!
Evet, oldukça yoğun bir akşam oldu, değil mi?
C'est vrai, tu étais très occupée.
Akşam oldu.
Du soir.
Dün akşam ikizi oldu.
Hier soir, elle a mis au monde des jumeaux.
Ne oldu? Dün akşam, ailem hakkında söylediklerinden sonra, onlarla aradaki anlaşmazlığı çözüme ulaştırmaya karar verdim.
Après ce que tu m'as dit hier soir à propos de ma famille,
Bu akşam uğrayan oldu mu?
Personne n'est venu?
O akşam Bayan Collins, neler oldu?
Que s'est-il passé ce soir-là?
Bu akşam hastane disiplinine ne oldu bilmiyorum.
La discipline laisse à désirer, ce soir.
Tüm ailemle beraber akşam yemeği yemeyeli uzun zaman oldu.
Il y a longtemps que je n'ai pas dîné avec ma famille.
Bir şey oldu, önemli bir şey. - Üzgünüm. Bütün akşam sana anlatmaya çalıştım.
Quelque chose d'important est arrivé.
Nasıl oldu da Porter bu akşam bu kadar gecikti?
Pourquoi Porter rentre tard?
- Sanırım dün akşam şampanyanın dozunu bir hayli kaçırdığımdan oldu.
J'ai peut-être abusé du champagne, hier soir.
Dün akşam ne oldu?
Que s'est-il passé sur le court de tennis hier soir?
Sence bu akşam hangisi daha etkili oldu, duaların mı yoksa benim müdahalem mi?
Qu'est-ce qui a été le plus utile ce soir? Vos prières ou mes soins?
- Bu akşam ne oldu dostum?
Que s'est-il passé?
- Dün akşam ne oldu? - Bilmem.
- Que s'est-il passé hier soir?
Dün akşam fena oldu.
Hier soir, ça a empiré.
Bu olay 14 Mart akşamı Pasifik Okyanusu'nun.. .. kuzey batı kesiminde.. .. Grozny Adası yakınlarında oldu.
C'est arrivé le 14 Mars dans la soirée, dans la partie nord-ouest de l'océan Pacifique près de l'île de Grozny.
Birlikte yediğimizi o leziz akşam yemeğinden sonra, oldu mu yani?
N'est-ce pas dommage, après la merveilleuse soirée que nous avons passée ensemble?
- Bu akşam neler oldu?
- Il s'est passé quoi?
Akşam yemeği kül oldu.
Le dîner va être carbonisé.
Akşam ilerledikçe maalesef daha beter oldu.
Durant la soirée, son état a empiré.
Onu o akşam tekrar gördüğünü söylüyordun, nasıl oldu?
Vous avez dit l'avoir revu le même soir?
Kardesleriniz ve amcaniz Lisipo... esir oldu.. Bu aksam sirke sunulacak.
Mes frères et ton oncle Lisipo ont été faits prisonniers et seront suppliciés au cirque ce soir même.
Akşam yemeğine ne oldu?
- Oui, Mlle Margaret. Dites à ma mère que je ne peux pas la retrouver, annulez tout.
Önce dün çay saatiydi, sonra akşam yemeği oldu.
D'abord, on nous a dit à l'heure du thé, puis du dîner.
Akşam burada 100 adam vardı. Ne oldu?
On était une centaine hier.
Akşam yemeği mahvoldu. Mahvoldu. Et yanıp kül oldu.
Voici le grand physionomiste.
Hiç olmazsa akşam yemekleri için bir sohbet konuları oldu.
Au moins, ça leur donnera un sujet de conversation au dîiner.
Fakat sadece birkaç saat sonra yüksek ateşin ardından gelen bir felce mağlup oldu ve iki çok başarılı doktorun bütün çabalarına rağmen bir akşam acısız ve huzur içinde son nefesini verdi.
Seulement quelques heures plus tard il fut surpris par un coup de sang que suivit une forte fièvre à laquelle, malgré tous les soins possibles de deux des plus habiles médecins de Leipzig, il succomba un soir doucement et saintement.
- Akşam mı oldu?
Est-ce déjà le soir? Certes :
Dün akşam muhteşem bir soygun oldu.
Y a eu un hold-up sensationnel.
Bu akşam iyice sarhoş oldu.
Je ne sais pas ce qu'il avait, il était complètement saoul.
Evet, dün akşam, köylü gibi içmen dışında ne oldu?
Que s'est-il passé cette nuit, à part tes souleries de paysan?
Akşam ki parti de sizi rahatsız eden bir şey oldu mu?
S'est-il passé quelque chose hier soir?
- Dün akşam ne oldu öyle?
Que s'est-il passé, hier soir?
Benim için biraz erken. Dün akşam Augustine denen adamla eğlenceli bir karşılaşmam oldu. - İyi görünüyorsun.
- Tu as l'air en forme.
Akşamım rezil oldu!
Je vais chercher du chocolat.
Açıkça belli oldu ki, bu gece ana karaya dönemiyorum... bu nedenle boş bir odaya ve akşam yemeği için yiyecek bir şeylere ihtiyacım var.
Je ne pourrai pas repartir ce soir. Auriez-vous une chambre et de quoi dîner?
Tino da dün akşam cok sarhoş oldu.
Tino s'est bourré, l'autre soir.
öldürdün 19
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
öldüreceğim 51
olduğunu biliyorum 33
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldüğünde 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldük 27
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25
oldu o zaman 19
öldürecekler 16
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldün mü 25
oldu bitti 17
öldür beni 219
oldu bile 25