Anladım tradutor Francês
54,947 parallel translation
- Anladım.
- Compris.
İşte o an, geçmişimizden bir şey öğrenmediklerini anladım.
C'est alors que je me suis rendu compte qu'ils n'avaient rien appris de notre passé.
Anladım. Bu tür bir şey için altıncı hissim var.
J'ai un instinct pour ce genre de chose.
Anladım!
- OK.
Anladım, evet.
Oh, je vois, oui.
Gayet iyi anladım.
Cinq sur cinq.
- Ah, anladım.
Je vois.
- Pekâlâ, yanlış anladım o halde. - Tek kelime değildi, olamaz.
Je me suis trompée, ce n'était pas un seul mot.
Ha, anladım.
C'est clair.
Anladım.
Oh. Oh.
Şimdi anladım.
Oui! Je le vois maintenant.
Evet! Ne demek istediğini anladım.
Ah, celles-là.
Anladım.
Je vois.
Tamam. Gayet net anladım.
Je comprends total.
Hayır. Anladım.
Non, j'ai compris.
Anladım.
Bien compris.
Yıllar sonra hasta olduğunu anladım.
Ce n'est que des années plus tard que j'ai su qu'elle était malade.
Rand'de ilaç fiyatlandırmasıyla ilgili yaptığın şeyi duyunca aynı değerlere sahip olduğumuzu anladım.
Quand j'ai su ce que tu avais fait sur le prix d'un médicament à Rand, j'ai su qu'on avait des valeurs semblables.
Dağdan aşağıya, ta uzaklara uçuşunu izledim ve işte o zaman anladım.
Je l'ai vu s'éloigner dans les montagnes, et c'est là que j'ai su.
Burada Iron Fist'in sadece K'un-Lun için olmadığını anladım.
Venir ici m'a enseigné que l'Iron Fist n'était pas limité à K'un-Lun.
- Anladım.
- Oh.
Anladın mı?
T'as pigé?
Öyleyse yakın zamanda başın belaya girecek demektir. Anladın mı?
A ce rythme, vous ne ferez pas long feu.
Anladın mı?
Comprendre?
8 saatlik vardiyada iki 15 dakikalık ara, anladın mı? - Evet.
- Ouais.
Anladın mı? - Üzerinde çalışıyorum.
- Ça va aller.
Bu kapılardan uzaklaşırsan, cevabın hayır, anladın mı?
- Si vous vous éloignez de cette porte, je considérerai que c'est un non, c'est clair?
Anladın mı
- Tu l'as? - Oui, je l'ai, je l'ai.
Anladım, anladım.
Ça va.
Anladın mı?
Est-ce que t'as bien compris?
Anladın mı?
Alors, c'est clair?
Anladın mı?
Est-ce clair?
Ben anladım dostum.
C'est le... J'ai compris, mon pote.
Anladığım kadarıyla Sherlock mantığını arıtmak için duygularını baskılıyorsun.
À ce que je comprends, tu réprimes tes émotions pour affiner ton raisonnement.
Anladığım kadarıyla bir trajedi olacak.
Ce sera, semble-t-il, une tragédie.
Anladın mı?
Compris?
Anladın mı?
Tu comprends?
Anladın mı? Superman anlıyor.
Superman, lui, il a compris.
Ne dediğimi anladın mı?
Tu vois?
- Anladın mı? - Evet!
Vu?
- Sanırım ne anlama geldiğini anladın.
Vous savez ce que ça signifie.
Oldukça yüksek dozda ilaç veriyoruz çünkü anladığım kadarıyla sana böylesi gerekiyor.
Les doses sont assez fortes, mais je crois savoir que c'est ce qu'il vous faut.
Anladığını sanmıştım.
Je pensais que tu comprenais.
Danny, yanlış anladıysam düzelt, hisselerin çoğunluğuna sahip olarak daha ilk gününde son noktayı koymak mı istiyorsun?
Soyons clairs, Danny, en tant qu'actionnaire majoritaire, tu veux fixer la ligne dès le premier jour?
Yemekle ilgili niyetini yanlış anladıysam kusura bakma.
Je m'excuse de m'être trompée sur tes intentions avec le repas.
- Sanırım Harold anladı.
- On dirait qu'Harold a compris.
Evet anladım.
Oui. Compris. Merci.
Eğer çok fazla olduğunu düşünüyorsan durmamı söylemen yeter. Anladın mı?
Si ça va trop loin, tu dois me dire d'arrêter, compris?
Anladın mı? - Orada mısın?
Allô?
Anladınız mı?
T'as compris, toi?
Tüm süreç boyunca yanında olacağım ve yapılanları anladığından emin olacağım.
Je resterai avec vous tout le temps ici, pour m'assurer que vous compreniez tout ce qui arrive.
anladim 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladınız mı 673
anladın mı şimdi 18
anladınız 18
anladım efendim 33
anladım ki 24
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladınız mı 673
anladın mı şimdi 18
anladınız 18