Anladığımdan emin değilim tradutor Francês
171 parallel translation
Bu 99 bin meselesini anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre à propos des 99000 $.
Ben... anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre.
Ne demek istediğinizi anladığımdan emin değilim.
Je ne vous suis pas.
- Anladığımdan emin değilim.
- Je ne comprends pas bien.
Ne anlama geldiğini anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûre de bien comprendre.
Tam anladığımdan emin değilim. Tekrarlarmısınız lütfen?
Je ne suis pas sûr d'avoir bien compris, Pourriez-vous répéter?
Ne demek istediğinizi anladığımdan emin değilim.
Je ne vous ai pas saisi.
- Anladığımdan emin değilim.
- Je ne suis pas sûr de comprendre.
# Anladığımdan emin değilim
Je ne suis pas sûre de comprendre
- Seni anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de vous suivre.
Sorunuzu anladığımdan emin değilim.
Je ne comprends pas la question.
Soruyu tam olarak anladığımdan emin değilim.
Je ne comprends pas.
Bunu bende anladığımdan emin değilim, Worf. ... ta ki bu bir Klingon gemisi olmadığından beri.
Je ne saisis pas non plus puisqu il ne s'agit pas d'un vaisseau klingon.
Bunun ne demek olduğunu anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûre de comprendre.
Seni anladığımdan emin değilim Newland.
Je ne suis pas sûre de comprendre.
Anladığımdan emin değilim.
Je n'en suis pas sûr.
Sizi anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûre de vous suivre.
Bunu anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre.
- Anladığımdan emin değilim.
- Je ne comprends pas.
Bunu anladığımdan emin değilim ama sanırım hayatımın geri kalanıyla bir ilgisi var.
Je ne sais même pas ce que ça signifie... mais je crois que ça a quelque chose à voir avec le reste de ma vie.
Anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûre de comprendre moi-même.
Ben... kendimde bunu anladığımdan emin değilim,
- Pourquoi? Je ne suis pas sûr de comprendre moi-même.
Anladığımdan emin değilim.
Je ne comprends pas.
Anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûre de comprendre.
Sizce kaç tane hayat yaşar? Bunu anladığımdan emin değilim efendim.
Combien de vies, en une seule vie?
Anladığımdan emin değilim, ama nereye varacağını görmek için...
J'ai hâte de savoir où tu veux en venir.
Evlilik kısmını anladığımdan emin değilim.
Je ne vous ai pas suivi sur le coup du mariage.
Sadece, onun ne düşündüğünü anladığımdan emin değilim.
Mais qu'est-ce qu'il a dans le crâne?
Anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre.
Anlamıyorum. Ben de anladığımdan emin değilim. Tek bildiğim, şu anda yaptığım şey.
Ordinateur, activation d'un champ d'isolement autour du lit opératoire.
Bana ne söylemek istediğini anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de ce que vous voulez me dire.
Anladığımdan emin değilim.
Je comprends pas, là...
İtiraf etmeye utanıyorum ama burada neler olup bittiğini anladığımdan emin değilim.
Je suis désolé, mais je ne vois pas trop où vous voulez en venir.
- Seni anladığımdan emin değilim.
- Je crains de ne pas comprendre.
Soruyu anladığımdan emin değilim.
Je suis pas sûr de comprendre la question.
Ne demek istediğini anladığımdan emin değilim çünkü bu mücevher yüzünden geçici körlük yaşıyorum.
Que viens-tu de dire? J'ai été aveuglée par un bijou.
- Anladığımdan emin değilim.
Je ne comprends pas bien.
- Anladığımdan emin değilim.
- Je n'en suis pas sûr.
Seni anladığımdan emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre.
Söylediklerini anladığımdan emin değilim ancak merak ettim.
Je ne suis pas sûre d'avoir tout compris, mais tu as retenu mon attention.
Ne demek istediğinizi anladığımdan emin değilim.
Je suis pas sûr de saisir.
Anladığımdan tam emin değilim, ne yapmam gerekiyor Ona anlatırmısın Easy?
Je ne suis pas sûr de comprendre ce que je dois faire. Tu peux lui dire, Easy?
İlk bölümü anladığımdan pek emin değilim.
- Brûlez cette sorcière! - Je n'ai pas compris le début.
Ben anladığımdan emin değilim.
Moi pas.
Ne demek istediğinizi anladığımdan pek emin değilim.
Je ne suis pas sûr de comprendre ce que vous voulez dire.
"MÜFETTİŞİN GELİŞİ" - Anladığımdan pek emin değilim, Delenn.
Je ne suis pas bien sûr de comprendre, Delenn.
- Anladığımdan emin değilim.
- Je rêve!
Kaptan, anladığımdan tam olarak emin değilim.
Capitaine, je ne suis pas sûr de comprendre.
Evet, tamam, anladığımdan pek de emin değilim.
- Je pige pas vraiment tout.
- Anladığımdan pek emin değilim.
Je ne suis pas sûre de comprendre.
Anladığımdan pek emin değilim.
Je ne suis pas sûre de comprendre.
emin değilim 1019
değilim 815
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
değilim 815
anladım 3457
anladim 18
anladın mı 3957
anladin mi 16
anladın 107
anladın mı beni 67
anladın mı şimdi 18
anladınız mı 673
anladım efendim 33
anladınız 18
anladın değil mi 22
anladım ki 24
anladınmı 31
anladığım kadarıyla 178
anladık 169
anladığıma göre 24
anladığımı sanmıyorum 21
anladı 30
anladınız 18
anladın değil mi 22
anladım ki 24
anladınmı 31
anladığım kadarıyla 178
anladık 169
anladığıma göre 24
anladığımı sanmıyorum 21
anladı 30