Anlatsana tradutor Francês
1,540 parallel translation
Geçen haftayı anlatsana.
disons, la semaine dernière?
Larry'e yeni olayını anlatsana.
Pourquoi tu lui dis pas ce que tu fais?
Çocuklara Emily yerine yanlışlıkla Kristen'ı aradığını anlatsana.
Pourquoi tu ne leur dis pas que bourré, tu as appelé Kristen, et pas Emily?
Şu kitap fikrini anlatsana.
Bon, alors raconte-moi ton idée de livre.
- Anlatsana Lindsay. Daha az çözücü kullanıyorlar ve daha temiz.
Ils utilisent moins de solvants, alors c'est plus propre
- Rory, haberleri anlatsana.
- Alors Rory, dis-moi, quoi de neuf?
Ne kadar eğlendiğimizi anlatsana.
Dis lui qu'on s'amuse!
Bana bunu anlatsana.
Parlez m'en...
Anlatsana.
Dis-moi.
Bana kocanı anlatsana.
Parlez-moi de votre mari.
Anlatsana.
Raconte-moi.
Onun ruhunu anlatsana?
Vous pouvez m'éclairer sur sa psychologie?
Onlara Tony ve Jackie Aprile'in senin oyununu bastıkları zamanı anlatsana.
Raconte-leur la fois où Tony et Jackie Aprile ont bousillé ta partie de cartes.
- Bunu Felix'e anlatsana.
Tu devrais peut-être expliquer ça à Felix.
Dün gece bana söylediklerini Jake'e de anlatsana.
Raconte ton histoire à Jake.
Anlatsana.
Vas-y.
Anlatsana neden geldin?
Pourquoi êtes-vous revenu?
Bana oraların nasıl göründüğünü anlatsana.
Et si tu me racontais le panorama?
- Ona anlatsana.
- Je te laisse lui dire.
Biraderi anlatsana biraz.
Décrivez-le-moi, ce frère.
Bana Tatlı Cadı'yı anlatsana.
Parlez-moi de la série :
Bu adaleti bana anlatsana.
Ah oui? Et en quoi le fait que je me retrouve dans la merde est juste?
Anlatsana biraz.
Raconte.
Anlatsana.
Je connais ça.
- Bize anlatsana,... -... Sam'in arabasıyla neden bir ağaca çarptın?
Dis-nous... pourquoi tu as planté la voiture de Sam.
- Evet, anlatsana şu hatunu.
- Décris ses...
Ailenle geçirdiğin en tuhaf tatili anlatsana.
Quelle a été ta fête de famille la plus bizarre?
Anlatsana, tatlım.
Raconte-la.
Bana da anlatsana. Ama gülmeyeceğime söz veremem.
Raconte-la-moi, mais je ne te promets pas de rire.
Biraz Arapça anlatsana.
Apprends-moi à parler l'arabe.
Değil mi? Sen işini anlatsana, Tomas.
Explique-lui ce que tu fais, Tomás.
Kendi yanlışlarını anlatsana bana.
Qu'est-ce qui te hante?
Babamla nasıl tanıştığınızı anlatsana.
- K9, donne le code à M. Smith! - Maître!
Anlatsana.
Dites-moi.
Anlatsana.
Raconte voir.
Nasıl, anlatsana.
Quoi? Comment ça? Raconte.
- Biraz Aston'u anlatsana.
Dêcris-moi Aston.
Anlatsana, tıp fakültesinde sınıf birincisi miydim?
Alors, dis moi, est-ce que j'étais, genre le premier de la classe en fac de médecine?
Onlara Tanrı'nın onun mısır gevreklerini reddettiği hikayeyi anlatsana.
Hé, raconte-leur l'histoire quand Dieu s'est fait refuser ses céréales fruitées.
Amerika'yı anlatsana bize Stan.
Parle-nous de l'Amérique, Stan.
- Ne oldu anlatsana.
Ils ne veulent pas de nous là-haut.
- Bu nasıl insani oluyor, anlatsana.
Et qui a inventé cette façon altruiste d'agir?
Anlatsana.
Et si tu m'expliquais.
Larry'yi anlatsana.
Parle-moi de Larry.
- Anlatsana, Tomas.
Explique-lui.
- Bize bir fıkra anlatsana.
- K9! Viens voir ici!
Anlatsana.
Allez.
Benden öncekileri anlatsana.
Raconte les deux autres.
- Hadi anlatsana.
- Allez, dépêche!
Anlatsana, tıp fakültesinde sınıf birincisi miydim?
Ma femme m'a quitté.
Anlatsana.
Raconte-moi ca.
anlat 464
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207
anlatamam 71
anlatacağım 106
anlatabildim mi 110
anlatayım 104
anlatma 25
anlatırım 31
anlat bana 351
anlat hadi 43
anlat bakalım 207