Bana ne yapıyorsun tradutor Francês
323 parallel translation
Tanrı aşkına, bana ne yapıyorsun böyle?
Bon Dieu, qu'est-ce que tu me fais?
- Senden nefret ediyorum. - Bana ne yapıyorsun?
- Qu'est-ce que vous me faites?
Bana ne yapıyorsun?
Qu'allez-vous me faire?
Sen bana ne yapıyorsun, ha? Ne demek istiyorsun?
Pourquoi me faire ça?
- Bana ne yapıyorsun?
- Tu vas pas me faire ça?
Bana ne yapıyorsun?
Le mal que tu me fais
Bana ne yapıyorsun?
Pourquoi me faire ça?
Bana ne yapıyorsun böyle?
Qu'est-ce que tu me fais?
Bana ne yapıyorsun böyle? Kafamı karıştırıyorsun.
Fais pas ça, tu me perturbes.
Kocaman, iri, sert şeyinle bana ne yapıyorsun.
Qu'est-ce que tu me fais avec ta grosse, grande, dure...
Bana ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu me fais?
Heidi, bana ne yapıyorsun?
Heidi, que m'as-tu fait là?
Bana ne yapıyorsun böyle oğlum?
Tu me fais quoi, là?
Bana ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que vous faites?
Ne yapıyorsun, bana işkence etmeye mi çalışıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais? Tu veux me tourmenter?
Hey, ne yapıyorsun? Ver onu bana.
Qu'est-ce que tu fais?
Ne yapıyorsun salak herif, ver şu direksiyonu bana.
Tu es cinglé. Passe-moi le volant.
Bana ne yapıyorsun?
Que me faites-vous?
Ne yapıyorsun, avlanıyor musun? Bana iş ver.
- Comment t'en sortir?
Ne yapıyorsun, bana terbiye mi veriyorsun? Yaptığın bu mu? Bana terbiye mi veriyorsun?
Tu me cherches des ennuis?
Ona yapamadığını, bana yapıyorsun.
Tu fais avec moi ce que tu ne peux pas faire avec elle. Foutaise.
Şaka yapıyorsun. Bana böyle bir adilik yapamazsın.
Tu ne me jouerais pas un tour pareil.
Bana bir sürü soru sordun ama sen hiçbir şey anlatmadın. Ne iş yapıyorsun?
Vous posez beaucoup de questions, mais vous, qu'est-ce que vous faites?
Bana ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que vous me faites?
Bana inanmamakla hata yapıyorsun.
Vous avez tort de ne pas me croire.
Ne yapıyorsun sen bana?
Qu'est-ce que tu me fais?
Ne yapıyorsun bana?
Que me fais-tu?
Bana ne yapıyorsun?
Que faites-vous?
- Ne yapıyorsun sen? Ver şunu bana!
Que fais-tu?
Önce kızı bana ayarlıyor sonra ne yapıyorsun!
Vous m'arrangez un coup, puis vous faites ça!
Bana ne yapıyorsun?
Que me fais-tu?
Ne zaman bir dergi okusam ve senin beğeneceğin bir şey gördüğümde ve ben "Peg, şuna bak" dediğimde sen ne yapıyorsun, biliyor musun? Dergiyi alıp, gösterdiğim şeye bakıp sonra oturup dergiyi okuyorsun ve bana da asla geri vermiyorsun.
Quand je vois un truc qui te plairait... et que je t'appelle... tu regardes ce que je t'ai montré... puis tu gardes le magazine et tu te mets à lire.
Burada ne yapıyorsun? Bana köpek gibi davranamazsın.
"Appelez-moi Maurice", et pas une lettre.
Anne, bana yardım etmelisin. Okulda çocukları elde etmek için ne yapıyorsun?
Comment faisais-tu pour séduire les hommes?
- Ne yapıyorsun? Ver bana. Hoşça kal Benjamin.
- Attention! Allez, Johnny Cinq.
Ne yapıyorsun? Sadece, bir 60 yıl daha vakit öldürmeye çalışıyorum, böylece Willard Scott, bana televizyonda merhaba diyebilsin.
J'essaie de tuer 60 ans pour que Willard Scott me salue à la télé.
"Ne var ki aramızda kalsın ama İsa, Tanrı'nın oğlu, bana işkence yapıyorsun."
"et ne demeurait pas dans une maison, " mais dans les tombeaux.
İnsanlar bana "Lloyd'la ne yapıyorsun" diye sorduklarında düşünüyorum.
Je pense toujours à ça quand on me demande pourquoi je sors avec lui.
Şaka yapıyorsun. - Bana bunu yapma.
- Ne joue pas l'innocent.
Ne söylediğimi anlıyor musun? Bana saygısızlık yapıyorsun.
Tu deviens désagréable.
Sen ne kullanıyorsun? Bana tavada yumurta yapıyormuşsun gibi görünüyor.
Pour moi... c'est une poêle avec des oeufs.
- Ne yani, bana iyilik mi yapıyorsun?
Tu crois me rendre un service?
Ben senin için endişeleniyorum, sen bana eşya muamelesi yapıyorsun.
Pour vous, même mortes d'inquiétude, les femmes ne sont bonnes qu'à vous attendre.
Ne yapıyorsun bana?
Tu veux ma mort?
Bana kim olduğunu söyle ve bu gemide ne yapıyorsun yoksa seni burda öldürürüm.
Dis-moi qui tu es et ce que tu fais sur ce vaisseau ou je te tue sans attendre.
- Bana ne yapıyor? - Ne yapıyorsun- -?
Que fait-il?
Sadece bana gösteriş yapıyorsun, ne kadar büyük...
Vous voulez montrer la taille de votre...
Ne yapıyorsun bana?
Que représentes-tu à mes yeux?
- Ben size ne yaptım ulan? Bana böyle bir şey yapıyorsun.
Qu'est-ce que j'ai fait à vous deux?
Ne yapıyorsun? - Düşünüyordum da bugün bana yaptığın teklif hala geçerli mi?
Je me demandais si ton invitation pour ce soir tenait toujours.
Sırf seni oraya yollamadım diye bana baskı yapıyorsun.
- Je ne voulais pas que tu ailles là-bas.
bana ne 176
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne olduğunu bilmiyorum 16
bana ne yaptınız 18
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana ne bundan 17
bana ne oldu 49
bana neler oluyor 41
bana ne istediğini söyle 17
bana ne dedin 31
bana ne oldu bilmiyorum 38
bana ne olduğunu bilmiyorum 16
bana ne yaptınız 18
bana neden öyle bakıyorsun 27
bana neden söylemedin 38
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne olduğunu anlat 19
bana ne getirdin 24
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne yapacaksınız 16
bana ne yapacaksın 29
bana ne olacak 67
bana ne olduğunu anlat 19
bana ne getirdin 24
bana neler olduğunu anlat 17
bana nerede olduğunu söyle 25
bana ne olduğunu söyle 16
bana ne yapacağımı söyleme 50
bana ne yapacaksınız 16