Ben bilemem tradutor Francês
252 parallel translation
Şey, bunu ben bilemem, değil mi?
Je ne le saurais pas, n'est-ce pas?
Henüz yıldız olmadığımdan ben bilemem elbette.
Léon sur son violon Joue du ragtime!
Elbette ben bilemem ama bence aydınlanmadan önce daha da kararacak.
Il y fera encore plus noir avant qu'il fasse plus clair.
- Onu ben bilemem.
- Ça, je peux pas dire.
- Ben bilemem. Kız olduğumdan.
- Je suis une vraie jeune fille.
Tanrı'nın tasavvuru nedir, ben bilemem. Ama Tanrı'nın takdirinden şüphe etmeyin.
Je ne sais pas de quelle révélation vous avez bénéficié, mais ne doutez pas de la divine providence.
Ben bilemem.
Je ne sais pas qui a fait ça.
Ben bilemem. Uzm.
Je n'en sais rien.
Ben bilemem.
Ce n'est pas ce que je veux dire.
Ne için yaptıklarını ben bilemem.
Je ne saisis pas ce qui a un sens pour eux.
Sanırım olur, ama ben bilemem.
Ca ira, comment le saurais-je?
Ben bilemem, Memur Bey.
Je ne sais rien.
Ben bilemem.
Je ne saurais le dire.
Hayatının değeri. Onun değerini ben bilemem.
Vous tenez a votre vie, je me moque de la sienne.
Doğru olup olmadığını ben bilemem.
J'ignore si c'est une sage décision ou pas.
Priz nerede, bilgisayar girişi nerede ben bilemem.
Une prise de secteur ou d'ordinateur, pour moi, c'est pareil!
Ben bilemem.
Je sais pas.
Ama belki görünmez kalitelere sahiptir, onu ben bilemem.
Mais il a peut-être des qualités invisibles.
Birilerinin okyanusun dibinde bunu neden çürümeye bıraktığını.. ben bilemem..
Je ne vais pas m'appitoyer parce que quelques personnes... atteint d'une bactérie de la jungle ont finis par mourir sur une barge au fond de l'océan.
Madam Fanny'i bilemem ama ben hayatımda bir tane bile mektup açmadım.
Personnellement, je n'ai jamais ouvert une lettre de ma vie.
Onu bilemem. Ben baya iyi bir gösteri çıkardım.
Je vous ai vus à l'œuvre.
Onları bilemem ama bundan sonra ben evime gidiyorum.
Après ce morceau, je rentre chez moi.
Pekala, ben seni bilemem... ama ben bu soygun işlerinden biraz yoruldum.
Je sais pas toi mais... j'en ai un peu marre des braquages.
Ben bir yabancıyım ve siz beyler kadar iyi bilemem... Ancak şu Güneyli'ye ne dersiniz, Dix'e?
Je suis moins bien placé que vous, mais ce garçon du Kentucky?
Bunu ben bilemem Norman.
Je n'en sais rien, Norman.
Bilemem. Ben benimkini severim.
J'aime bien la mienne.
sen yanımda olmazsan ben ne yapacağımı bilemem.
Sanstoi, a qui je parlerais? Je le savais, que j'étais un tendre!
Başkalarını bilemem ama ben emirleri Steve'den alırım.
Je ne peux pas parler pour les autres, mais j'obéis à Steve.
- Ben kimin ne demek istediğini bilemem.
- Tout le monde veut parler.
İki yetişkin gibi davranıp güzel bir plan hazırlayalım, ben iş görüşmelerimi yapabileyim, siz de... o görüşmeleri her nasıl adlandırıyorsunuz, bilemem.
Tentons de nous comporter en adultes et de réfléchir à une solution, pour que je puisse avoir mes conversations d'affaires et vous vos... appelez cela comme vous voudrez.
Siz ne diyorsunuz bilemem ama ben ilgilenmesine sevindim.
Je suis heureux qu'il s'intéresse à cette affaire.
- Bilemem.
Eh ben, elle ne rime à rien!
Ben kendisine avukat olarak kefilim, ama iş dışında bilemem.
Je réponds de lui comme avocat, pour le reste je ne garantis rien. Ne le ménagez pas!
Sen, bir kadınla olmanın, know Bilemem çünkü eğer ben soruyorum.
Surtout par nuit froide. Sais-tu...
Ne yapacağını bilemem Ben, ama ben hiçbir şey yapmıyorum.
J'ignore ce que tu vas faire, Ben. Mais moi, rien.
Ama yanılıyorsun. Ben orasını bilemem.
Je ne sais pas.
Ben... ben çok iyi bilemem.
Je ne... Je ne sais pas grand chose.
Bilemem, efendim. Ben Trafik Şubesinden değilim.
Je n'en sais rien, monsieur, je n'ai rien à voir avec les gendarmes.
Ben kazandım ama seni bilemem!
Moi oui, mais vous?
Ben olsam aşağıya inmezdim. Tabi zevklerin değiştiyse bilemem.
Je rentrerais pas dedans à moins que tes gouts aient vraiment changé.
Hırsını benden çıkarma, Albert. Ben sadece dişileri bulurum, kişiliklerini bilemem ya.
Ne passe pas tes frustrations sur moi Albert, je te trouve des nanas je te garantie pas le comportement.
Ben ne diyeceğimi bilemem.
Je ne saurai pas quoi dire.
Ben bunun çok sevimli olduğunu düşündüm çünkü ben de Munchkin'ler gibi şarkı söyleyebilirim. Sizi bilemem ama ben Wizard of Oz'ı çok beğenirim.
J'ai trouvé ça mignon parce que ça m'arrive de chanter comme un enfant.
Ve o gerilimi bilirsin. Daha önce hiç öpüşmedik. Ve ben asla doğru zamanı bilemem.
Mais il y aura toute cette tension, et je ne saurai pas quand attaquer.
Orasını bilemem, Vic dedi bana.
Ben, c'est Vic!
Seni bilemem Wally ama ben insan olmayı öğrenmek için kendimi bir nevi antrenman programına soktum.
Je sais pas pour toi, Wally, mais... Je me suis fixé un programme pour réapprendre à vivre!
Olabilir, sabahtan akşama kadar o kadar çok çalıyor ki arayan Bensimi mi değil mi onu bilemem ben.
- C'est possible. Alors je peux pas vous dire si c'est Bensimi ou pas.
- Nasıl olduğunu bilemem Owen. Her şeyi ben mi söyleyeceğim.
- Je peux pas tout vous dire.
Söyle ona ne halt yapacağımı ben de bilemem!
- Dis-lui que je sais pas quoi faire!
Ben de bilemem, sen de.
Va savoir.
Seni bilemem kedicik, ama ben kendimi çok çekici hissediyorum.
Je ne sais pas pour toi, Mlle Kitty, mais je me sens... tellement plus "miam-miam".
bilemem 161
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben biliyorum 325
ben bir kadınım 61
ben benim 43
ben bile 38
ben bir doktorum 106
ben bir aptalım 43
ben bir 82
ben böyleyim 53
ben biraz 32
ben biliyorum 325
ben buldum 53
ben buyum 82
ben bir kızım 25
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35
ben buyum 82
ben bir kızım 25
ben bittim 83
ben buradayım 348
ben bir askerim 29
ben bulurum 51
ben bilmiyorum 104
ben bir erkeğim 58
ben burdayım 35