Ben öyle demedim tradutor Francês
503 parallel translation
Ben öyle demedim. Ben bunun güzel bir şey olduğunu söylemedim.
- Je ne dis pas que c'est bien.
Ben öyle demedim. Şey...
Je n'ai pas dit ça.
Ethan, ben öyle demedim ki!
Je n'ai pas dit ça!
- Ben öyle demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
- Ben öyle demedim. - Ama ima ettiniz.
- Vous l'avez laissé entendre.
- Ben öyle demedim, peder.
- Je n'ai pas dit ça. D'accord, tu n'as rien dit.
Ben öyle demedim. Seni takdir ediyorum.
Je te remercie pour l'argent.
- Ben öyle demedim.
- Je n'ai jamais dit ça.
Saçmalık. Ben öyle demedim.
Foutaise.
- Ben öyle demedim. Sen dedin.
- C'est toi qui l'as dit.
Ben öyle demedim.
- J " ai pas dit ça.
Ben öyle demedim.
Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Bak, Juanita, Ben öyle demedim.
- Juanita, j'ai pas dit ça.
- Ben öyle demedim. - Bu olmuş bir olay.
J'ai pas dit ça.
Ben öyle demedim mi? Hayır.
- C'est ce que j'ai dit, non?
Öyle bir şey demedim, Bax. Çünkü lanet olası Sahara çölünün ortasında yasadışı bir hapishanede tıkılmış durumdayım. Öyleyse ben neden buradayım?
j'ai pas d'opinion, bax je suis coincé dans une prison illégale au milieu du putain de sahara et je suis ici parce que tu m'as persuadé...
Ben öyle bir şey demedim. Babamı öldürdüğünü söylemedim.
Je n'ai jamais dit qu'il l'avait tué.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- J'ai jamais dit ça!
Ben hiç öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit cela.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais rien dit de tel.
- Dediğim gibi. Dalga geçmiyor. - Ben öyle bir şey demedim ki.
- C'est bien ce que je disais.
Ben bir şey demedim tabii, öyle bir yerden kim ev almak ister ki?
Je n'ai rien dit, mais pourquoi acheter dans un tel endroit?
Ben öyle bir saat isterdim, demedim...
J'ai pas dit que j'aimerais une montre comme ça...
Hayır, ben öyle bir şey demedim.
Non, je n'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de la sorte.
Şey ben öyle bir şey demedim hiç.
C'est que... je n'ai jamais dit ça, moi.
Öyle demedim ben!
J'ai jamais dit ça!
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais attendu de vaisseaux spatiaux.
Ben öyle bir şey demedim...
Je n'ai jamais dit ça!
- Ben öyle birşey demedim
J'ai pas dit ça! J'ai pas dit ça...
Ben asla öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de pareil!
Ben öyle demedim.
[Rires] Je n'ai jamais dit ça.
öyle demedim Ben sadece 15 yıl için görmediğimi söyledim.
Pas toi. C'est moi qui ne t'ai pas vu depuis 15 ans.
Ben öyle birşey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Öyle demedim ben.
J'ai pas dit ça.
Ben öyle demedim.
Je n'ai pas dit ça!
Ben öyle bir şey demedim Bay Holmes.
Ce n'est pas ce que j'ai dit, M. Holmes.
- Ben öyle bir bok demedim!
- Si!
Ben öyle birşey demedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim Edith.
Je n'ai jamais dit ça, Edith!
Ben de öyle demedim mi?
Ce n'est pas ce que j'ai dit?
Svenjolly mi? Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit Sven Jolly.
- Andrea'ya sen mi söyledin? - Ben öyle bir şey demedim.
En plus d'espionner Kika, tu as donné les cassettes à Andrea!
Ben öyle bir şey demedim.
Non, je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
ben öyleyim 27
ben öyle düşünmüyorum 172
ben öyle değilim 30
ben öyle düşünüyorum 22
ben öyle bir şey demedim 33
ben öyle demezdim 26
ben öyle duymadım 16
öyle demedim 136
demedim mi 43
demedim 125
ben öyle düşünmüyorum 172
ben öyle değilim 30
ben öyle düşünüyorum 22
ben öyle bir şey demedim 33
ben öyle demezdim 26
ben öyle duymadım 16
öyle demedim 136
demedim mi 43
demedim 125
ben öldüm 53
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben onu 25
ben oldum 16
ben öleceğim 28
ben ölüyorum 52
ben onu seviyorum 16
ben onun 17
ben ona 29
ben özür dilerim 55
ben olsam 77
ben onu 25