English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Benim için yap

Benim için yap tradutor Francês

1,340 parallel translation
Natalie, hadi, sadece benim için yap, olur mu?
Natalie, allez. Fais-le pour moi.
Bunu onun için yapmayacaksan rica ediyorum, lütfen, benim için yap.
Si vous ne le faites pas pour lui, je vous en prie, faites-le pour moi.
Lütfen, benim için yap bunu.
Ne me dites pas cela. Svp, faites quelque chose.
- Lütfen benim için yap.
Vas-y à ma place.
Nunich bunu benim için yapıyordu.
C'est ce qui m'excite.
Eğer bunu benim için yapmıyorsan o zaman onun için yap.
Marcus, viens! Si c'est pas pour moi, fais-le pour elle, putain!
Rıza, lütfen, benim için yap.
Fais-le pour moi.
Canım, lütfen, bunu benim için yap. Lütfen.
Ma chérie, je t'en prie, fais ça pour moi.
Tatlım, lütfen, bunu benim için yap, tamam mı?
Je t'en prie, fais ça pour moi.
Benim için yapılacak bir şey yok.
Ca n'a rien à voir avec moi.
Tren işini benim için yapıyorsun.
Vous faites le train pour moi.
Şimdi aynısını sen de benim için yap.
À ton tour de le faire pour moi.
Bunu benim için yap. Lütfen.
Fais-le pour moi, je t'en prie.
Durumu daha fazla kötüleştirme, bunu benim için yap.
N'aggrave pas les choses. Fais-le pour moi.
Benim için yapın, duyayım Evet, deyin ki :
Avec moi, je vous écoute. Ouais, dites :
Bunu, benim için yap anne.
Fais-le pour moi, maman.
Naina için değilse kendin için de değilse, O zaman bunu benim için yap!
Si tu ne veux pas le faire pour toi-même, pour Naina.. fais-le au moins pour un homme qui meurt!
Haydi, benim için yap.
Fais-le pour moi.
Ama gerçek şu ki, nelerden geçtiğini bilmek, seni benim için normal yapıyor.
Mais vu ce que tu as vécu, je te trouve plutôt normale.
Yapacağım Güzel, ama benim için üstünü şekerle kapla. "Yapılacak doğru şeymiş", kıçıma anlat
Bien, mais ne me joue pas du violon, la meilleure solution, mon cul!
Sanki hepsi biraraya gelmiş... benim başka biryere gitmemi engellemek için şeytani bir komplo yapıyorlar.
C'est comme s'ils s'étaient réunis... dans un complot maléfique pour m'empêcher de réaliser quoi que ce soit.
Sadece benim ya da çocuklarım için değil onun için yap!
Pas seulement pour moi et les garçons pour elle aussi!
Benim için fark etmiyor Bazen ben yapıyorum.
Beryl? C'est laquelle?
Benim için fark etmiyor Bazı zaman ben yapıyorum bazı zamanda başkaları.
Miss Kito, on vient pour un prêt.
- Benim için bişey yap?
Fais quelque chose.
Benim için benim heyete yapışmaya git.
Moi je reste avec mes potes.
- Benim iyiliğim için böyle yapıyor.
- Mais c'est pour moi qu'il le fait.
En azından benim için bir resim yap.
Faites une peinture pour moi, au moins.
Haydi Justine, beni yalvartma Yap haydi. Benim için her şeyi yapacağını söyledin.
Tu étais prête à tout pour moi.
Groo, tatlım, benim için bir iyilik yapıp şu kovayı boşaltır mısın?
Groo chéri, tu veux bien vider ce seau pour moi?
Benim bildiğim, UESEF'ye hazırlanmak için Diablo'da tek başına yürüyüş yapıyordu.
Pour moi, elle faisait son trekking solo en vue du concours.
- Ve ben servisini arayabilirsin gibi değil ve üzerinde benim küçük Charmed Bir izlemek için bir dadı isteyin Ben çıkmak ve yapışkan iblisleri öldürmek ise.
- Je ne pourrai pas appeler une nounou classique, quand j'irai massacrer des démons.
Benim için güzel bir senaryo. Bu yüzden bana bir iyilik yap.
C'est sympa pour moi...
Doug, bunu benim için yap, tamam m?
S'il te plait, Doug.
Bunu sadece benim için yap. Harika.
Génial!
Acaba bana bir iyilik yapıp şu mahkumlara benim için göz kulak olur musun?
Seriez-vous assez bon pour surveiller ces prisonniers pour moi?
Benim için çöpçatanlık yapıyorsun! - Bu işi sana bırakmamak lazım.
Je me suis dit que si je te prévenais, tu risquais de ne pas venir.
Öyleyse benim için başka bir şey yap.
Tu vas faire autre chose pour moi.
- Benim için bir şey yap.
- Tu me rendes un service.
Bu akşam yemekte, bana ufak bir iyilik yap ve benim için bunu Desanto'nun yemeğine koy.
Ce soir, au dîner, je veux que tu me rendes un petit service. Mets ça dans le repas de Desanto pour moi.
Benim adım Brenda. Sizinle sakince ve yapıcı bir şekilde konuşmak için programlandım.
Je suis Brenda, programmée pour parler calmement et de manière constructive.
Tanrı benim için o kadar şey yapıyor ve hiç karşılık beklemiyor.
Dieu fait tant pour moi et ne demande rien en retour.
Benim için bir şey yap, olur mu?
Fais quelque chose pour moi, tu veux bien?
Hoşunuza gitmeyebilir ama bu benim işim ve bunu ülkem için yapıyorum.
Ça ne vous plaît peut-être pas, mais je fais mon boulot pour mon pays.
Canım benim için bir iyilik yap
Chérie, rends-moi service.
- Bunu benim için yap.
- Fais-le pour moi.
Benim için bir şey yap.
Fais quelque chose pour moi.
Benim için en iyi olan şeyi yap.
Fais quelque chose qui est mieux pour moi.
Benim için yap.
Faites-le pour papa.
- Bunları benim için mi yapıyorsun?
- Tu fais ça uniquement pour moi?
Bunu, benim arkadaşım olduğun için yapıyor.
Il fait ça parce que tu es ma copine.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]