Bildiğiniz gibi tradutor Francês
1,678 parallel translation
Bildiğiniz gibi, Cassie kaybolduğundan bu yana bir kaç hafta geçti... Korkarım ki hâlâ hiç haber alamadık.
Comme vous le savez, plusieurs semaines se sont écoulées depuis la disparition de Cassie, et j'ai peur que... nous n'ayons toujours pas de nouvelles.
Bildiğiniz gibi, Judo'da sayı yapmak için dört farklı yol vardır.
Comme vous le savez, il y a quatre façons de marquer des points au judo.
Bildiğiniz gibi... - Hayır! -... insanlar HIV virüsü bulaştıktan sonra uzun yıllar yaşayabilirler.
Comme vous le savez... les personnes atteintes vivent longtemps.
Dr. Harper, bildiğiniz gibi.... Ben....
Dr Harper, comme vous le savez, je...
Bildiğiniz gibi teyzeniz tam bir Cadılar Bayramı hayranıdır. ... sürekli çılgın kıyafetler giyip durur. Ama eskiden tam olarak böyle değildi.
Maintenant, comme vous le savez, Tante Robin est une grande fan d'Halloween... elle porte toujours des costumes dingues... mais elle n'a pas toujours été comme ça.
Ancak, bildiğiniz gibi hükümet bugün yaptığı açıklamada, testleri devam eden tüm zombi askerlerin toplum sağlığı için bir tehdit olduğunu belirtti.
Selon le gouvernement, les zombies restent une menace pour le pays, ce jusqu'à nouvel ordre.
Bildiğiniz gibi enerji yok edilemez.
Et comme nous le savons tous, l'énergie ne peut pas être détruite.
Bildiğiniz gibi Bayan Dubois, bunun için haplar var.
Eh bien, comme vous le savez Mme Dubois, il y a des pilules pour ça.
Bildiğiniz gibi İkimizin kendi çocuğumuz olamadı.
Comme vous le savez, nous n'avons jamais eu d'enfant.
Bildiğiniz gibi, temellere dayanmayan bir şekilde masum olduğunu iddia ediyor.
Comme vous le savez, il clame sans fondement qu'il est innocent.
Bildiğiniz gibi, her Birleşik Devletler vatandaşınınkiyle eşit olan haklarımızı tehdit ediyorlar. Dış güçler ya da teröristler değil, bizi insanlıktan çıkarmaya çalışan, Tanrı'nın yanlarında olduğunu iddia eden dini liderleri, nefret ve cehalet dolu hareketler sergileyen Amerikan vatandaşlarıyla, bunu bizzat kendi hükümetimiz yapıyor.
Comme vous le savez, nos droits sont tombés dans une faille de l'inégalité présente aux Etat-Unis, non pas par des puissances extérieures, ou même par des terroristes, mais par notre propre Gouvernement, par des leaders religieux qui veulent nous détruire en prétendant que Dieux est de leur côté,
Evet, bildiğiniz gibi bizim önceliğimiz Kobra'yı duyurmak. Ve bu yüzden Kobra logosunu herşeye koyduk.
Bien vous savez, établir la marque de commerce de Cobra... est une de nos priorités, alors on met le logo Cobra sur à peu près tout.
Bildiğiniz gibi, bu sabah ilk ihalemiz oldu.
La 1re vente aux enchères a eu lieu ce matin.
Bildiğiniz gibi evlilik, hafife alınmaması gereken bir birlikteliktir.
Le mariage ne peut être pris à la légère.
Bildiğiniz gibi, baş belası 1963 Anlaşması,... bize göçmenlik ve ayrılma meseleleri ile ilgili dokümanları kontrol etme hakkı veriyor.
Vous savez, on a toujours cet acte agaçant de 1963, qui nous autorise à contrôler tout document concernant les flux migratoires.
Dürüst olmak gerekirse, çoktan bir plan uygulanıyor olabilir ama bildiğiniz gibi, Selmak ve ben artık gruba dahil değiliz.
Pour être franc, un plan est peut-être déjà en préparation. Mais comme vous le savez, Selmak et moi ne sommes plus vraiment dans le coup.
Şehir, bildiğiniz gibi dev bir uzay gemisi yıldız sürücüsüyle ışıktan hızlı yolculuk edebiliyor.
Ecoutez, la ville, comme vous savez, est juste un vaisseau spatial géant avec une commande d'hyper propulsion,
Bu mümkün, ama bildiğiniz gibi, ilk önce bize rapor vermek standart bir prosedürdür.
C'est possible, mais vous savez que la procédure est de nous prévenir d'abord.
Sonra bildiğiniz gibi, ben çıplaktım.
Et ensuite, sans m'en rendre compte, je me retrouve nu.
Bildiğiniz gibi, Okul Balosu yaklaşıyor.
C'est bientôt la fête du lycée.
Bildiğiniz gibi bu hafta "Değişim Programı" haftamız. ve bir çok tanıtım yapıIıyor. Bir tanesi de oğlunuzun kendi gerçekliğini kaybettiği
Comme vous le savez, j'espère, c'est la semaine de la diversité et il y a eu plusieurs présentations dont une sur Moïse et le Buisson Ardent qui apparemment, selon les sentiments de votre fils, manquait d'authenticité.
- Bildiğiniz gibi oğlunuzun kaybolduğu yerde, bodrumda kan izleri bulduk.
- Comme vous le savez, on a trouvé des traces de sang au sous-sol, là où votre fils a disparu.
Ve aşk inanılmaz bir şekilde gizemlidir, bildiğiniz gibi.
Et l'amour est incroyablement mystérieux, comme vous le savez.
Bildiğiniz gibi, benim hükümetim bölgeye demokrasiyi getirmeyi çok arzuluyor.
Vous le savez, nous avons constamment œuvré à promouvoir la démocratie dans la région.
Çünkü bildiğiniz gibi genç ve zengin bir adam.
Comme vous imaginez, ce jeune homme est très riche.
Bildiğiniz gibi birkaç gün önce Derbyshire'a gittim.
Vous savez que je suis allé dans le Derbyshire il y a quelques jours
Bildiğiniz gibi Rust-eze Tampon Yağı Takımı bugün harika bir yarış çıkardı.
L'équipe Rust-eze, la pommade anti-rouille médicamentée, a fait une belle course.
Bildiğiniz gibi, bu göstericilerin bazıları çingenedir. Ve çingeneler de şeytanın çocukları.
Vous savez, certains d'entre eux sont des gitans et les gitans sont les enfants du démon.
Bildiğiniz gibi, termik ışın, vücudu yok ediyor, giysi dışında geride hiçbir şey bırakmıyor.
Il détruit le corps, ne laissant que les vêtements.
Bildiğiniz gibi oyun sınırsız Hold'Em poker.
C'est une partie de poker Hold'Em no limit.
Bildiğiniz gibi, fon talebim... Evet, 20 milyon avroluk hamiline bono.
Vous savez que j'ai requis des fonds... 20 millions d'euros en titres anonymes.
Bildiğiniz gibi yıllar boyunca... en iyi pilotlarımız, askerlerimiz ve komutanlarımızdan... bazıları bütün kariyerlerini hiç savaş görmeden tamamlıyorlar.
Au fil des années, plusieurs de nos meilleurs pilotes, soldats et chefs militaires ne voient pas le combat durant leur carrière.
Bildiğiniz gibi, bu çok gizli bir dosya.
Comme vous le savez, ceci est ultra-secret.
Bildiğiniz gibi, bu bir tercih meselesi.
Question de préférence.
Durum şu ki... bildiğiniz gibi.. bir çeşit bildiri yapılacak... Kısa bir gösteri... sunabilirsiniz...
Et puis, il a annoncé que vous donneriez une petite démonstration.
Bildiğiniz gibi Ben, yerini her zaman Otis'in almasını isterdi.
Vous savez que Ben a toujours voulu que Otis lui succède.
Bildiğiniz gibi, 2-3 sene önce çalışmam biter bitmez buradan ayrılmıştım... Bunun bir sebebi vardı.
Si je suis parti il y a 3 ans, après avoir rédigé les "Clifden Notes", il y avait une raison.
Bildiğiniz gibi bazen koruma amaçlı...
Comme vous le savez, nous suivons parfois...
Sevgili izleyicilerimiz, sırada en önemli sorumuz var. Bildiğiniz gibi bu soru yarışmanın gidişatını değiştirebilir.
Et nous arrivons maintenant à la dernière question déterminante... qui peut encore tout changer.
Bildiğiniz gibi, onun gençliğinde... aklıma başımda değildi... eve hiç uğramazdım, hep dışarılarda takılırdım.
Comme vous le savez, quand il était plus jeune, je n'étais pas moi-même, je ne rentrais jamais à la maison, je restais dehors toute la nuit.
Bildiğiniz gibi, her yıl düzenlenen kermes etkinliğine dört haftalık bir zaman kaldı.
Comme vous le savez, la vente de charité aura lieu dans quatre semaines.
Bildiğiniz gibi, işe başlarken sadece ortaktık... sonrasındaysa dost olmuştuk.
Comme vous le savez, nous avions une relation professionnelle... mais nous sommes devenus amis.
Bildiğiniz gibi, eskiye dayanır.
Comme vous le savez tous, ils se sont brouillés.
Bildiğiniz gibi birinci katta kapsamlı bakım hizmeti vermiyoruz. Yani, biri kendini iyi hissetmiyorsa, bunu geçici olarak yapıyoruz.
Comme vous le savez, on ne peut pas s'en occuper en bas, ou alors temporairement, quand un résident est malade.
Bildiğiniz gibi bizim yakında Bayan Andersson'ı üst kata taşımayı düşünmemiz gerekecek.
Vous savez qu'il nous faut envisager de déménager Mme Andersson.
Kuş gribi, bildiğiniz gibi, tabii ki oldukça ciddi bir mesele.
La grippe aviaire, bien sûr, grave sujet de préoccupation.
Bildiğiniz gibi Kuzey Kore, bugün bir hidroelektrik projesi için bazı patlamalar gerçekleştirdiğini duyurdu ve özellikle İngiltere'den olmak üzere, yabancı yetkilileri bölgeyi ziyaret etmeye davet ediyorlar.
Les Nord-Coréens ont annoncé aujourd'hui qu'il y avait des démolitions pour un projet hydroélectrique, et ils ont invité des fonctionnaires étrangers, notamment les Anglais, à visiter le site.
Bildiğiniz gibi, teröristlerin ellerinde, bu tarihi anlaşmanın imzalanmasına engel olmak için, masum hayatlar var.
Comme vous le savez, des terroristes ont déjà tué des innocents afin d'essayer de stopper la signature de ce traité historique.
Bildiğiniz gibi, efendim, hâlâ, ölümü hakkında halk açıklaması yapmamız gerekiyor.
Vous savez qu'il faut faire une déclaration au sujet de sa mort.
Bildiğiniz gibi Alzheimer çok hızlı ilerliyor.
Son Alzheimer a progressé à un rythme plutôt rapide.
Ama en kötüsü, bildiğiniz, tepeden bakarmış gibi hissettiren, "Ohhoho, John."
Mais le pire : le condescendant, moqueur :
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bildin 69
bildiğiniz üzere 22
bildiniz 17
bildiğim kadarıyla 146
bildiğin gibi 161
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bildin 69
bildiğiniz üzere 22
bildiniz 17
bildiğim kadarıyla 146
bildiğin gibi 161