English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ B ] / Binbaşım

Binbaşım tradutor Francês

1,457 parallel translation
Binbaşı, bu sektörün alan taramasına başlayacağım.
Je voudrais commencer un balayage de cette zone.
Binbaşı Riker'ın beni bu iş için en iyisi olmam nedeniyle seçtiğini düşünüyorum.
Riker m'a choisie car je suis la plus qualifiée pour ce travail.
Büyükelçi Byleth, bu Dünya'dan Binbaşı William Riker, ikinci kaptanım. Kendisi size atandı.
Ambassadeur Byleth, le Cmdt William Riker, de la planète Terre, est à votre disposition.
Görevimi başaramadım Binbaşı.
Je n'ai pas accompli ma mission.
Danışman, Binbaşı Data'nın verdiği resim yer değiştirdi.
Conseiller, le tableau que Data m'a offert... -... il a bougé.
Başımı kaldırdığımda sen ve binbaşı La Forge odanın ters taraflarındaydınız.
Quand j'ai levé les yeux, vous et le Cmdt La Forge étaient de l'autre côté de la pièce.
Sonra Danışman Troi'laydım, ardından binbaşı La Forge geldi.
J'étais avec le conseiller Troi, et le Cmdt La Forge est venu.
Emredersiniz binbaşım.
- Oui, mon commandant.
Binbaşı Marshall emirlerinizi bekliyor albayım.
Commandant Henry T Marshall au rapport, mon colonel.
Binbaşıyı tavlamaya çalışırken görecektiniz beni.
Si vous m'aviez vu poursuivre le commandant.
Hayatta kalamayan ben olsaydım Binbaşı Coolidge şimdi oğlum Jim'le konuşuyor olurdu.
Si c'était moi qui... ne m'en étais pas tiré, ton père serait en train de parler à mon fils. Jim
Sanırım olayda bu, Binbaşı.
C'est tout l'intérêt du dispositif.
Binbaşı biraz yardıma ihtiyacım olacak.
Major, j'ai besoin d'un coup de main.
Binbaşı, neden baş başa görüşebileceğimiz komutan odasında bana katılmıyorsunuz?
Major, pourquoi ne pas m'accompagner dans le bureau du commandant où nous parlerons en privé.
Zamanın kısıtlı olduğunun farkındayım, Binbaşı, bu yüzden kısa tutacağım.
Je sais que le temps presse, major. Aussi, je serai bref.
Programı ben yaptım ve sizi temin ederim ki Binbaşı bunu aşmanın bir yolunu bulacağım.
C'est moi qui ai conçu ce programme, et je vous assure, major, je trouverai un moyen de le détruire.
Binbaşı, etkisizleştirme yayınlayıcıları bunun altındaydı istasyonun denetimini ele geçirdiğinizde devre dışı mı bıraktınız?
Dites-moi, major, les émetteurs de neutralisation qui étaient là... vous les avez désactivés à votre arrivée?
Kendi tarafına geçmek için bir dönüş yolun var mı, Binbaşı?
Avez-vous trouvé un moyen de repartir?
Dur bakalım, Binbaşı.
Revenez immédiatement, major.
Binbaşı Kira, gemi ve Maquileri vermeye hazırım. Fakat Riker olmaz.
J'accepte de vous remettre le major Kira, les maquisards ainsi que votre vaisseau.
- Binbaşı Kira mı?
Le major Kira?
Bana yardım eder misiniz Binbaşı?
Vous voulez bien m'aider, major?
Ve bu birinci subayımız, Binbaşı Kira, ve baş mühendisimiz O'Brien.
- Commandant. Voilà notre officier en second, le major Kira et l'ingénieur en chef O'Brien.
- Binbaşı, adım Alenis Grem.
- Je m'appelle Alenis Grem.
Binbaşı ayrılmadan önce beni aradı.
Elle m'a contactée avant son départ.
Binbaşıyla irtibata geçmeye çalıştım ama bana söylediği yerde yoktu.
J'ai essayé de la joindre, mais elle est introuvable.
Arkadaşlarım doğruysa ve Binbaşı Kira Obsidian Order'ın elindeyse onu kurtarmak imkansız.
Si mon ami dit vrai et que le major Kira est prisonnière de l'Ordre obsidien, il vous sera impossible de la récupérer.
- Tehlikelerin çok iyi farkındayım, Binbaşı.
- Je suis conscient des risques, major.
- Farkındayım, Binbaşı.
- Je sais, major.
Binbaşı ben yaşlı bir adamım.
Major... Il me reste peu d'années à vivre. Laissez-moi finir ma vie sur Bajor.
Binbaşı Kira beni sevmez.
Le major Kira ne m'aime pas.
Ben, Binbaşı Kira Nerys. Bu istasyonun 1. subayıyım.
Major Kira Nerys, officier en second de la station.
Binbaşı Kira ve bay O'Brien, dışında hiçbirinizin savaş tecrübesi yok.
A part le major Kira et M. O'Brien, vous n'avez pas d'expérience de combat.
İnsanlarımız birilerini öldürüyor, Binbaşı.
J'ai des gens qui s'entretuent.
Gemiyi tarayalım Binbaşı. Ne taşıyorlar bir görelim.
Voyons ce qu'ils transportent.
Binbaşı, durumun umutsuz olduğunu en son söyleyecek kişi benim. Ancak DS9'un bilinen yapısal limitleri, mevcut enerji kaynağımız, ağır silahlı mobil kuvvete karşı sabit bir hedefi savunma zorluğu düşünülecek olursa, iki saat bence iyimser bir süre.
Je suis le dernier à vouloir l'admettre, mais étant donné la structure de DS9, notre niveau d'énergie et la difficulté de défendre une cible stationnaire contre un attaquant mobile, "deux heures" me semble optimiste.
Zamanı iyi kullanalım, Binbaşı. 3. dereceden kontrol taraması başlat...
Profitons-en pour faire un diagnostic de niveau 3...
- Bunun farkındayım, Binbaşı.
- Je le sais parfaitement, major.
- Gelişme var mı, Binbaşı?
- Du nouveau, major?
Hazırım, Binbaşı.
Je suis prêt, major.
- Binbaşı Data mı?
- Cmdt Data?
Bay Data ve binbaşı La Forge perdelemeyi neredeyse çalıştırmak üzereler.
M. Data et le Cmdt La Forge sont bientôt prêts à activer l'occulteur.
Komutanım, binbaşı Data cevap vermiyor.
Commandant, le Cmdt Data ne répond pas.
Çıkalım buradan Binbaşı.
Sortons d'ici, commandant.
- Mizuho Daita. 6. bölgedeki adamımız, ayrılmak istiyordu fakat binbaşı onu diplomatla birlikte gitmesi için ikna etti.İşte o programcı. Yaş : 28.
Vous vous souvenez?
Onları içeri al. Ve şefe binbaşının destek ekip isteğini ilet. Anladın mı?
Vire-moi ces cons et dis au chef d'envoyer du renfort au major.
Birinci Subayım, Binbaşı Cavit.
Mon officier en second, le lieutenant commandant Cavit.
Bu varsayım yanlış, Binbaşı.
Vous avez mal pensé, commandant.
Binbaşı, fazerleri M'Char'ın motorlarına kilitleyin. Emrimle ateşe hazırlanın.
Verrouillez les phaseurs sur les moteurs du M'Char.
Yanımızda olmanız güzel binbaşı.
- C'est un plaisir de vous avoir à bord.
Binbaşı Worf bu binbaşı Jadzia Dax ve Binbaşı Kira Nerys birinci subayımız.
Lt Cdt Worf, je vous présente le Lt Cdt Jadzia Dax et le major Kira Nerys, notre officier en second.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]