Birlikte olacağız tradutor Francês
887 parallel translation
Ve birlikte olacağız.
Et nous serons ensemble.
Yakında sonsuza dek birlikte olacağız.
Nous serons bientôt ensemble pour toujours.
Birlikte olacağız. Önemli olan da bu, değil mi?
Nous vivrons l'un pour l'autre, hein?
Hayatımız boyunca da birlikte olacağız.
Et nous le resterons à jamais.
Geçti. Artık hep birlikte olacağız.
Nous voici ensemble à jamais!
Tekrar birlikte olacağız.
Nous serons comme avant...
- Hep birlikte olacağız.
- Ensemble pour toujours.
Sonsuza dek birlikte olacağız.
Les trois caballeros On restera Ajamais
Ömrümüz yettiği sürece birlikte olacağız.
Toi et moi, on est ensemble pour la vie.
- Üzülme. İlelebet birlikte olacağız.
- J'ai agi en enfant gâtée.
Evimizde çocuğumuzla birlikte olacağız.
Et on va fonder un foyer avec notre enfant.
Ben yazdığım sürece daima bugün olarak kalacak ve biz birlikte olacağız.
Tant que j'écris, c'est aujourd'hui, et nous sommes ensemble.
Ömür boyu birlikte olacağız.
Nous serons ensemble toute notre vie.
Hep birlikte olacağız.
Nous partons à l'aventure.
Şey, artık birlikte olacağız.
Eh bien, nous serons ensemble maintenant.
- Uzun süre birlikte olacağız.
- Nous passerons du temps ensemble.
Tekrar birlikte olacağız, öyle değil mi?
On sera à nouveau ensemble, n'est-ce pas?
Gece ve gündüz, her dakika birlikte olacağız.
Nous serons ensemble chaque minute, jour et nuit.
Evet, ikimiz hep birlikte olacağız.
Oui, on restera toujours ensemble, tous les deux.
Büyükanne, Paskalya'da birlikte olacağız, lokantaya gideriz.
Pour Pâques, nous irons tous les trois manger au restaurant.
Yakında birlikte olacağız.
Nous serons bientôt réunis.
Sonsuza dek birlikte olacağız Victor.
Nous allons nous retrouver, Victor.
Her zaman hizmetinde olacağım. Birlikte olacağız.
Je serai toujours... à votre dévotion.
Sonsuza kadar birlikte olacağız.
On sera toujours ensemble.
Hep birlikte olacağız.
On sera ensemble tout le temps.
Orada mükemmel arkadaşlarla birlikte olacağız.
C'est exceptionnel. Il n'y a que d'excellentes compagnies.
İskoçya'da birlikte olacağız.
Nous serons ensemble en Ecosse.
İkimiz hep birlikte olacağız.
Nous serons unis... pour toujours.
Beni savunacak duruma geleceksiniz. İnsanoğlunun en kalıcı huyu üstüne kurulmuş bir birliktelikte sonsuza dek birlikte olacağız.
Vous en viendrez à me défendre avec une ferveur fondée sur la préoccupation majeure de l'Homme,
Pekâlâ hayatım, yarın sabah birlikte olacağız.
Nous serons ensemble demain matin
Orada birlikte olacağız.
On sera ensemble.
Bu geceden sonra hep birlikte olacağımızı düşünmek harika değil mi?
Il est admirable de penser qu'après ce soir nous serons toujours ensemble. - Mais n'oublies pas, Fred que demain quand nous descendrons à terre, je dois descendre seule. tu es un gentil garçon.
Sırtım dayanırsa birlikte çok mutlu olacağız.
Nous serons heureux ensemble, si je m'écroule pas avant.
Bizi birlikte bulacak, Laura her zaman olduğumuz gibi, her zaman olmamız gerektiği gibi, her zaman olacağımız gibi.
Il nous trouvera unis, comme on l'a toujours été, comme on aurait dû le rester et comme on le sera toujours...
Onu seveceğine, hastalıkta ve sağlıkta, iyi günde ve kötü günde hayatınızın sonuna kadar onunla birlikte olacağına yemin eder misin?
Promets-tu de l'aimer, de l'assister dans la joie et la peine, et de lui rester fidèle jusqu'à ce que la mort vous sépare?
Birlikte çok iyi olacağız.
On sera bien, ensemble.
İkinizin hala sığırla birlikte dışarıda olacağınızı sanıyordum.
Vous avez abandonné votre bétail?
Arabella göreceksin birlikte çok mutlu olacağız!
Arabella, vous verrez comme nous serons heureux.
Birlikte olacağız.
Nous serons ensembles.
Sonra yarın seni terk etmiş gibi olurum. Yarın da kalırsam birlikte yaşıyor olacağız, yani evli gibi bir şey.
Et si je reste demain, nous serons en ménage, donc quasiment mariés.
Ama sonsuza kadar birlikte olacağımızı söylemiştin.
Tu as dit qu'on serait ensemble pour toujours.
Harika! Onunla birlikte bin kişi olacağız.
Ce n'est pas un simple épouvantail bon enfant.
Lütfen beni Floransa'ya yolla, orada daha iyi olurum eşimle birlikte olacağım ve kızımı tekrar görebileceğim...
Ramène-moi à Florence, ils me soigneront mieux et je serai près de ma femme. Je reverrai ma fille.
Sevgilim, elbette uygun. Sheila dostlarla birlikte olacağımızı yer minderlerinde oturup, sohbet edeceğimizi söyledi.
Sheila a dit qu'on mangerait juste un morceau, que ce serait à la bonne franquette.
Daima birlikte olacağız.
Nous ne nous quitterons jamais plus!
40 milyonluk çeyiziyle birlikte 100 milyonluk küçük bir servetle yola çıkan bir çift olacağız.
Avec sa dot de 40 millions, voila.. .. un couple qui demarre avec 1 00 millions.
Gel, sevgili kızım. Üçümüz birden birlikte gezinelim. İyi olacağız.
Viens, jeune fille, on va cheminer à trois.
Diğer yandan, öldüğümüz zaman bile hâlâ birlikte olacağız.
- Ne crie pas.
- Bu ve hikayenizdeki diğer deliklerle birlikte, ben mahkum olacağınızı düşünüyorum.
Avec votre version approximative, on vous condamnera.
Locada birlikte yalnız olacağız.
On sera seuls tous les deux dans une loge.
Birlikte başka insanlar olacağız.
Que tu deviennes quelqu'un d'autre.