Cehennem ağzı tradutor Francês
117 parallel translation
Bir teklifim var. Cehennem Ağzı'ndan uzaklaşmak.
Mitch voulait attaquer l'école?
Cehennem ağzındasın.
Tu te trouves sur la bouche de l'Enfer.
"Cehennem Ağzı" ile ilgili bir şeyler.
Quelque chose sur la "bouche de l'Enfer".
Cehennem Ağzı. Mistik kesişme noktası.
La Bouche de l'Enfer.
- Cehennem Ağzı'nda yaşıyorsan böyle şeyler çok kolaydır.
- Facile, si on habite sur la Bouche de l'Enfer. - Bon...
Cehennem Ağzı ve mistik enerjisi ile...
Avec la Bouche de l'Enfer et l'énergie mystique...
Demek Vampirlerin Efendisi Cehennem Ağzı'nı açmaya çalıştı ama arada sıkıştı.
Le Maître a voulu ouvrir la Bouche de l'Enfer et il est resté coincé.
Efendi özgür kaldığında Cehennem Ağzı açılacak. İblisler eğlenceye gelecek ve herkes ölecek.
Quand le Maître se libère, tout le monde meurt.
Cehennem Ağzı açılacak.
La Bouche de l'Enfer s'ouvre.
Efendi yer altındaysa ve Cehennem Ağzı onun olduğu yerdeyse, nerede açılacak?
S'il est sous terre, dans la Bouche de l'Enfer, où s'ouvrira-t-elle?
- Sence Cehennem Ağzı'nda mı toplanacaklar?
- A la Bouche de l'Enfer?
Cehennem Ağzı...
La Bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı kapandı.
La porte s'est refermée.
Doğru. Kendi cehennem ağzın varken sosyal hayata ne hacet?
La Bouche de l'Enfer remplace la popularité!
Cehennem Ağzı seni eski haline getirecek yanaklarına renk verecek, mecazi anlamda tabi ve birkaç hafta sonra...
La Bouche de l'Enfer te rendra tes forces, te mettra de la couleur aux joues, métaphoriquement, et dans quelques semaines...
Cehennem Ağzı'ndayız. Doğaüstü olayların merkezinde.
On est sur la Bouche de l'Enfer, centre de convergence mystique.
Çevirisi aşağı yukarı, "cehennem Ağzı".
Ce qu'on traduit par "Bouche de l'Enfer".
Çünkü cehennem ağzına kurulmuş pek çok okul var.
Tous ne sont pas sur la bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı'nı hatırlayın.
Vous vous rappelez la Bouche de l'Enfer?
Cehennem Ağzı Buz Üstünde Ölü Adamları sunar.
La Bouche de l'Enfer présente Mort On Ice.
Cehennem Ağzından yayılan ekstra kötülük yüzünden millet daha çok dua ediyor.
C'est les ondes maléfiques de la Bouche de l'Enfer. Les gens prient.
- Cehennem Ağzı'nda oturmanın heyecanı budur işte.
- On vit sur la Bouche de l'Enfer.
Ayrıca kocaman bir cehennem ağzı olan bir şehir.
Plus un réseau de grottes naturelles et une porte vers l'enfer.
Büyük bir hedefleri olduğunu sanmıyorum. Cehennem Ağzı'nın enerjisi tarafından buraya çekilmiş olmalılar.
Ils sont sans doute attirés par l'énergie de la Bouche de l'Enfer.
Bunda Cehennem Ağzı'nın etkisi olabilir.
Ca sent la Bouche de l'Enfer à plein nez.
Cehennem Ağzı'nın benim için çalışmasını istiyorum.
Que la Bouche de l'Enfer marche pour moi.
Cehennem Ağzı hayvanat bahçesine hoşgeldiniz.
Bienvenue au mini-zoo de la Bouche de l'Enfer.
Beklentilerini boşa çıkarmak istemiyorum ama, sevgili kavgası ve küçük bir kara tahta Tourette'i, Cehennem Ağzı için biraz hafif bir iş gibi görünüyor.
Sans vouloir t'offenser, une querelle amoureuse, et un syndrome de la Tourette, ça sent la Bouche de l'Enfer à plein nez.
Cehennem Ağzı'ndayız.
On est sur une Bouche de l'Enfer.
Doğru ama "Cehennem Ağzında" yaşıyoruz tarafından bakarsak çocuklar bir canavar görmüş olabilir.
Oui, mais dans la série "On vit sur la Bouche de l'Enfer", ces gosses ont pu voir un monstre.
Al sana bir öneri. Cehennem Ağzından taşın.
Une suggestion : éviter la Bouche de l'Enfer.
Lagos adında bir iblis Cehennem Ağzına geliyor.
Un démon dénommé Lagos arrive à la Bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı'nda öğrendiğim şeylerden biri, eğlenmek için uygun bir zaman olmadığı.
J'ai appris à la Bouche de l'Enfer qu'on n'a guère le temps de s'amuser.
Cehennem Ağzı'nın "Her şeyi olan vampir avcısına ne hediye verilir?" yorumu bu olsa gerek.
La Bouche de l'Enfer a trouvé quoi offrir à une tueuse qui a tout.
Ama Sunnydale de Cehennem Ağzı.
Il se trouve que Sunnydale est également infestée.
Ben Sunnydale'den geldim, bizim orada bir cehennem ağzı vardı. Bir vampiri onun kale gibi evinde, bir başımayken gördüğümde hemen tanırım.
Je suis de Sunnydale, et je sais reconnaître un vampire... quand je suis seule dans sa maison comme ici...
Hepimiz dünyaya veda etmeden, Cehennem Ağzı'ndan kaçmak için uçak bileti alacağım.
Pour filer de la Bouche de l'Enfer avant que la Tueuse soit tuée.
Cehennem Ağzı'ndan başka birşey düşünemez misin sen?
Vous ne pensez jamais à autre chose?
Cehennem Ağzı özel günlerde bir kez daha yapacağını yapıyor.
Une fois de plus, la Bouche de l'Enfer se surpasse.
Niyetleri, Cehennem Ağzım açmak.
Elles veulent ouvrir la Bouche de l'Enfer.
Cehennem ağzı.
La Bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı açıIırsa en küçük sorunun onlar olacak. Böyle düşünüyorum.
Si la Bouche de l'Enfer s'ouvre, j'ai dans l'idée qu'elles seront le dernier de tes soucis.
- Onu hiç böyle görmemiştim. - Cehennem Ağzı yüzünden.
- Je ne l'ai jamais vu comme ça.
Cehennem Ağzı kapandıktan sonra bile çığIıklarını duyabiliyorduk.
Même quand la Bouche s'est refermée, on l'entendait encore crier.
Cehennem Ağzı nedir, bilir misin?
La Bouche de l'Enfer, tu connais?
Cehennem Ağzı.
La Bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı'nı açacaklar.
Ils vont ouvrir la Bouche de l'Enfer.
Cehennem Ağzı'na atlamasına izin verme! Atlarsa mahvoluruz!
Ne le laisse pas sauter dans la Bouche de l'Enfer ou c'est la fin.
- Parti yapmak için Cehennem Ağzı gibisi yok.
- La Bouche de l'Enfer, c'est le top.
Tam burada Cehennem Ağzı şehrinde.
À Bouche de l'Enfer ville.
Evet. Cehennem ağzına yakın olmayı severler.
Ils restent autour de la Bouche de l'Enfer.