Daha aşağı tradutor Francês
1,630 parallel translation
- Hayır, daha aşağıdan...
- Non, plus bas...
Lütfen kupayı daha aşağıda tut.
Plus bas le trophée, s'il vous plaît.
Daha aşağı inemez misin?
Pas moins?
Çak şimdi aşağıdan çak daha aşağıdan çok yavaş.
Cinq en haut... cinq en bas... plus bas... trop lent.
Biraz daha aşağıya olabilir.
- Oui. Un peu plus bas peut-être.
Biraz daha aşağı.
Plus bas.
Bir tanesi biraz daha aşağı doğru sanki ama çok da yorgun.
Peut-être que l'une est plus basse que l'autre. Mais elle est fatiguée.
- 13. Daha aşağı düşerse tüm vücuduna oksijen götürecek kadar alyuvarı kalmayacak.
- Si elle descend encore il n'aura plus assez de globules rouges pour s'oxygéner.
Bir kaç bina daha aşağıda.
Quelques blocs plus loin, "Rentrez chez vous, têtes de citrons"
Biraz daha aşağı iner misin?
Tu peux descendre un peu plus bas dans mon dos?
Tebrikler, Eric. cinsel bakımdan Fez'den daha aşağılıksın.
Félicitations, Eric. Tu es encore plus méprisable que Fez, question sexe.
O sizden daha aşağıda biri.
Quelqu'un qui est si inférieur à vous
Her gün kahverengi adamı daha aşağılıyorsun, Edward.
Chaque jour t'enfonces les latinos, Edward.
Hasta oldum ve şimdi insandan daha aşağı bir şeyim.
Ma maladie a fait de moi une sous-race.
Daha aşağı.
Plus bas.
Daha aşağı gaz cebine vurabilirsin.
Si tu appuies plus bas, tu risques de tomber sur une poche de gaz.
Arkamı döndüm baktım ve... Oldukça korkutucu görünüşlü bir ayı ki daha önce burada görmüştüm, kafası aşağıda, gizlice ilerliyordu.
Soudain, je me suis retourné et un ours menaçant que je n'avais pas vu à l'aller, se faufilait doucement, tête baissée.
Yukarıda olmak aşağıda olmaktan çok daha iyidir.
Top feeIs so much better than the bottom.
Biraz daha aşağı.
- Essaie de descendre un peu.
Orada o tepeden aşağı yuvarlanmak, daha önce başıma hiç gelmemiş bir şeydi.
Quand j'ai déboulé la pente, je l'ai senti. Je n'avais jamais fait de telle chute.
Daha önce sizi aşağıladığım için özür dilerim.
Pardon de t'avoir insulté.
Sonu gelmeyen aşağılamalardan sıkılmadın mı daha? - Teknisyenler ve albaylardan gördüğün saygısızlık yetmedi mi?
Tu n'en as pas assez d'être humilié par tous, du mécanicien au colonel?
- Ben bu aşağılamanın olduğundan daha fazla yayılmasını istemiyorum.
Je ne veux pas que cette humiliation devienne plus publique qu'elle ne l'est déjà.
Caddenin aşağısında bir metro girişi daha var.
Il a pris un autre chemin. Il y a une autre bouche de métro.
Bu olduğunda onu öyle bir aşağı çekeceğim ki, bir daha asla doğrulamayacak.
À ce moment-là... je la démolirai au point qu'elle s'en remettra jamais.
Torununu aşağıladıkları akşamdan daha iyi davranıyorlar mı?
Se comportent-ils mieux que le soir où ils ont humilié Rory? - Ils ne l'ont pas humiliée.
Şimdi aşağı inip iç savaşa şahit olmamış hastalarla ilgilenmem gerekiyor. Bir daha beni arama.
J'ai la possibilité de participer à l'opération d'une patiente qui n'était pas en vie durant la guerre civile.
2 otobüs daha geldi. Aşağıda size ihtiyaç var.
2 bus viennent d'arriver, on a besoin de vous.
Al'a gidip arabamı alacağım sonra da bir saat içinde seni aşağıdan alırım ve sakın bana bir daha "dinliyor muyum" diye sorma?
Je vais retourner chez Al's, récupérer ma caisse... je te prendrai en bas dans une heure. Et ne me redemande plus jamais "tu m'écoutes", ok?
Ayrıca baca aşağıda daha dar olabilir.
Et ça risque d'être plus étroit, en bas.
İnan bana o oğlanları aşağı indirip, kafalarını birbirine vurmaktan daha çok istediğim birşey yok.
Croyez-moi, rien ne me plairait plus que de les démolir et de fendre des têtes.
Geçen gece ona oral seks yaparken bana senin yaptığın şu özel hareketi anlatmaya çalışıyordu da bende daha fazla "Tommy" tatavasını çekemedim, somurtup aşağı kata indim.
quand je lui broutais le minou, elle a voulu m'expliquer un truc spécial que tu fais. J'en avais marre de Tommy, alors je suis descendue et j'ai boudé.
Acı verici aşağılanma yemeğinden daha fazla alamam.
En fait, je ne pourrais pas avaler une bouchée de plus de ta terrible humiliation.
Ne kadar aşağılayıcı gibi gözükse de, senden daha iyi birisini tanıyorsan, eminim ki tanıyorsundur, o kadınsı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştır ve ondan yardım iste.
Alors, je sais que c'est vexant, mais si tu trouves plus doué que toi - et j'ai l'impression que tu as trouvé - range ta queue entre tes jambes et va lui demander conseil.
Aşağı yukarı her şehirde suistimal ve yolsuzluk olmakta ki bu politika daha önce de denendi.
Il y a eu de la corruption presque partout où ce système a été implanté.
Farik'in kıçını Abu Ghraib'e götürsen bile iki veya daha fazla bina iner aşağı.
Tu pourrais même violer Farik comme à Abu Ghraib, que tu pourrais quand même toujours avoir deux immeubles qui s'effondreraient ou pire.
Eğer daha uzun aşağıda- -
Si je vous laisse plus longtemps...
Tad'i aşağılamak daha iyi hissetmemi sağlamayacak.
Détruire Tad ne me fera pas me sentir mieux.
Damien'in itfaiyeci olması daha ağır basıyor. Eldiven... Bayağı bir aşağıda kalıyor, tamam mı?
Sa vocation arrive au top et ton gant, tout en bas.
Bunu tamamen olduğu gibi gördük, şu an ayakta kalan tek kule İkinci Kule, daha biraz önce bir numaralı Kule'de, bir tür patlama olduğunu gördük, Kule'nin üstünden çok fazla duman çıktı ve sonra Kule, aşağıdaki caddelerin üzerine doğru çöktü.
"Nous venons juste de voir ça également, la deuxième Tour" "la seule qui restait encore debout, la Tour 1 venait juste de... on a vu une sorte d'explosion, beaucoup de fumée est sortie par le haut" "de la Tour, et ensuite elle s'est effondrée sur les rues aux alentours."
Sağa, sağa. Aşağıya, aşağıya, biraz daha.
Droite, droite. bas, bas, bas, plus bas, plus bas.
Fondaki ufuk çizgisinin sol tarafı sağa göre daha aşağıda. Neden?
Pourquoi?
Ama o küçük şıllığa karşı gevşersen, korkak bir yabancı olduğun için seni çifteler ve seni, daha semerine oturmadan aşağı atar.
Lâche la bride à cette métèque, elle te prendra pour un froussard, et elle te jettera à terre avant que tu sois monté.
Aşağı indiğimde, bir daha kimseden korkmadım.
Aprés ça, j'ai décidé que plus personne ne me toucherait.
- Ben de öyle. Biraz daha güneye inerseniz, gezegenden aşağıya düşersiniz.
Si on va plus au sud, on dégringole de la planète.
Bana bir daha "sadece fare" diyerek aşağı görmeye yeltendiğinde bunu aklına getir.
Penses-y avant de me réduire à un simple rat.
Biraz daha yaklaş. Ben aşağı iniyorum.
Viens plus près, je descends.
Benden daha çok aşağılanan birini seçtin.
T'as trouvé plus méprisable que moi!
Kralın aşağıya inişi daha da zor olmuştu.
La descente du roi fut difficile.
Büyükannenin o lafı sana sevgi ifadesi olarak kullanmış olduğu gerçeğine rağmen hâlâ daha ırksal bir aşağılama.
Malgré le fait que ta grand-mère a pù l'utiliser en terme sympathique envers toi, ça reste une injure raciale.
Daha aşağıya.
Plus bas...
aşağı 398
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı gel 100
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağıya 148
aşağıda 292
aşağılık 128
aşağısı 17
aşağıdayım 30
aşağı gel 100
aşağı yukarı 125
aşağıda mı 20
aşağılık herifler 58
aşağılık herif 315
aşağı geliyorum 28
aşağıda neler oluyor 25
aşağıya inin 25
aşağıya in 52
aşağı gelin 30
aşağıda görüşürüz 23
aşağı inin 59
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağı geliyorum 28
aşağıda neler oluyor 25
aşağıya inin 25
aşağıya in 52
aşağı gelin 30
aşağıda görüşürüz 23
aşağı inin 59
aşağıya bakma 20
aşağıya gel 62
aşağıya mı 18
aşağı inelim 20
aşağıya bak 22
aşağı bakma 30
aşağı in 199
aşağı iniyor 18
aşağı iniyoruz 27
aşağı mı 17
aşağıdakiler 19
aşağıda kal 30
aşağı inelim 20
aşağıya bak 22
aşağı bakma 30
aşağı in 199
aşağı iniyor 18
aşağı iniyoruz 27
aşağı mı 17
aşağıdakiler 19
aşağıda kal 30