Aşağıya mı tradutor Francês
1,352 parallel translation
- Aşağıya mı iniyorsunuz?
- Vous descendez?
Ve sende onu pencereden aşağıya mı attın?
Et tu l'as jeté par la fenêtre?
Bu Müdür Yardımcısı Skinner'ın apartmanından aşağıya atılan adam mı?
C'est l'homme qui a été jeté de l'appartement du directeur adjoint? Oui.
Poulis Dağı'ndan aşağıya inerken daha fazla erzak toplamalıydım.
J'aurais dû prendre plus de provisions.
Bana yardım et! Beni aşağıya çekiyorlar!
Ca me tire vers le bas.
Benimle şahsen buraya aşağıya kadar gelmen ne büyük incelik.
Merci de m'avoir accompagnée jusqu'ici.
- Daha aşağıya bakalım.
- Allons plus loin.
- Aşağıya. Aman Tanrım! Asla başaramayacağım!
Mon Dieu, je n'y survivrai jamais.
Aşağıya inip bizzat bakacağım.
Je vais descendre apporter ma touche personnelle.
Bırakın aşağıya atlayayım.
Laissez-moi descendre.
Beni duymadın mı? Aşağıya gel!
Tu ne m'entends pas?
Aşağıya oturabilirim.
Je peux descendre pour m'asseoir.
Kulağımın dibinde bağırma... Yoksa aşağıya inerim ve ağzını burnunu kırarım.
Lâchez son oreille... ou je descends... vous démolir Ie portrait.
Peki o zaman, gel bakalım aşağıya!
allez = y, descendez!
Aşağıya geliyorum ve ona bir tokat atacağım, bekle beni.
Je descends lui démolir le portrait.
Her neyse, annem aşağıya geldi ve oyunumu seyretmeye başladı.
Bref, elle est descendue du premier étage... et elle m'a juste regardée jouer.
Aşağı inip oynadığım oyunu, beraberinde cennete götüreceği kusursuz bir anıya sahip olmak için istemiş.
Qu'elle soit descendue me regarder jouer afin d'avoir... un souvenir parfait à emmener avec elle au ciel.
Aşağıya ineceğim ve özür dileyeceğim.
Je vais descendre m'excuser.
- Aşağıda hiçbir his yok... bu yüzden sertleştiğimi ya da boşaldığımı bilmiyorum.
Je ressens rien. Je sais pas quand je bande, quand je jouis. Ma femme doit me le dire.
Kaptan aşağıya bir takım götürmeme izin verin. Ben onu geri getireyim.
Permettez-moi de descendre avec une équipe.
Onu oraya aşağıya fırlattım.
Je l'ai jetée dans ce gouffre.
Onu uçurumdan aşağıya attım.
Je l'ai jetée de la falaise!
Onu aşağıya almamız lazım. Güzel, şimdi onunla biraz ilgilennizi istiyorum, lütfen.
- Faites-le, s'il vous plaît.
Aşağıya bira almaya gidiyorum umarım bir temizlikçi de bulurum.
Je vais boire une biére et acheter du putain de nettoyant.
Aşağıya buradan mı ineceğiz?
- Au fond? Super!
Kalk haydi. Aşağıya inip kumar oynayalım.
Bon, on descend au casino.
Sizi yetersiz ilan etmesi için Judy'yi aşağıya çağırırım sonra da görevi ben devralırım.
J'appellerai Judy. Elle vous déclarera tous deux inaptes et je reprendrai les rênes.
Anne, ben, seni aşağıya indirmek zorundayım.
Mère, je dois t'emmener en bas.
Eşyalarımı aşağıya indirmeme yardım edebilirmisin?
Pourriez-vous m'aider à descendre mes affaires?
Tut şunu, aşağıya bir göz atacağım.
Tiens ça. Je vais jeter un coup d'œil.
baştan aşağıya sarsıldım.
Je suis tout chamboulé...
İşte otoparka koy dedi, fazla oynatmayın arabayı dedi. Üst otopark dolu diye ben aşağıya indirecektim.
Il m'avait dit de ne pas la bouger trop. ll n'y avait pas de place là-haut pour la garer.
Çocuk için 4 adam yolladım aşağıya.
J'ai envoyé quatre de mes hommes chercher l'enfant.
Neden siz aşağıya inmiyorsunuz bende izninizi kontrol edeyim? Teşekkürler
Vous pouvez déjà y aller, je m'occupe de confirmer l'autorisation?
Bir ilk yardım görevlisini aşağıya götürmeliyim.
Il nous faut un médecin.
Onu aşağıya indiririm.
Je vais m'en occuper.
Şimdi beraber çalışacağımıza göre, notunu aşağıya...
Oh, mon Dieu.
Ben şöyle yaparım, kadını baştan aşağıya şöyle bir süzerim ve " Hey.
Moi, je mate une femme de haut en bas et je lui fais :
Bay Hill'in mahkeme tutanaklarını baştan aşağıya gözden geçirdim.
J'ai étudié Les minutes du procès de M. Hill avec attention.
Aşağıya bana birşeyler atar mısın?
Tu peux me lancer quelque chose?
Kaptan, Binbaşı Paris aşağıya gelebilir mi?
Pourriez-vous m'envoyer Paris?
- Onun aşağı inmesine yardım et ya da ben edeceğim.
- Fais-la descendre!
Aşağıya indirmeye çalışacağım.
Je vais essayer d'atterrir.
- Aşağıya baktın mı?
- As-tu regardé en bas?
Tamam. Aşağıya inip, eşyalarımı toplayacağım ve NY'a gideceğim.
Je fais mes valises et je vais à New York.
20 kat aşağıya paraşütle atladım Mc Neal Descender'in üstüne.
J'ai descendu 20 étages sur un descendeur McNeal.
Sanırım onun aşağıya inmesine izin veren sendin.
Je suppose que c'est toi qui l'as Iaissê descendre.
Neden aşağıya inip masanda oturmuyorsun?
Retournez à votre bureau. M. Lumbergh sera à vous dans une minute.
Teşekkürler. Bay Van Tassel'a birazdan aşağıya geleceğimi söyler misiniz?
Dites à M. Van Tassel que je descends.
Onu aşağıya atmak zorunda kaldım.
Je dû le sortir de l'avion.
İndireyim mi aşağıya?
Tu veux que je m'en occupe?