English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Deri

Deri tradutor Francês

4,046 parallel translation
Deri giyenin kadınların yüzlerinden parçalar alarak belirli birinin yüzünü elde ettiğini keşfettik.
On a découvert que ce porteur de peau volait des parties de visages de femmes, pour construire un costume modèle. Quelqu'un de spécial. Arla Cogan?
Arla Cogan mı? Deri giyen Colorado'lu çocuğun karısını oluşturuyor.
Le porteur de peau est en train de créer la femme du Colorado Kid.
Dün deri giyen Arla'yı yakalayıp bağlamıştık ama Dave beni kafama vurarak bayıltıp onu serbest bıraktı.
Hier, on avait Arla la porteuse de peau attachée, mais Dave m'a frappé sur la tête et l'a libéré.
Sanırım birimizin bu deri yığınını gözetlemesi için dışarıda kalması gerekecek.
J'imagine qu'il y en a un qui va devoir rester dehors, et surveiller la mosaïque de peau.
Yürüyen bir deri çantadan tavsiye alacak değilim.
Je n'ai pas de conseil à recevoir d'un sac-à-main sur patte.
- Her bir köpek asker deri bir kemer giyerdi.
Chaque chien-soldat portait une lanière de cuir.
Deri kaplı bir çöp yığını.
Entourée de peau.
Deri.
Du cuir...
Deri ama beklenmedik durumlarda.
Du cuir, mais de façon inattendue.
Yasak konudayken, hepinize lütfen yalvarırım, deri platform önermeyin.
Tant qu'on parle du verboten, je vous supplie de ne pas remettre sur le tapis les compensées en cuir.
Deri çoraplar.
Des chaussettes en cuir.
Kısa bir ara vereceğiz ve sonra deri konusuna yeniden döneceğiz.
On va faire une pause, et puis on... on reparlera du cuir, d'accord?
Ve şimdi deri fikrinde sıkışıp kaldım.
- Je suis coincée avec le cuir.
Hangi'deri'hattını kullanacağız?
- Alors on part sur quoi avec le cuir?
Gömlek değiştirme mevsiminde gittiğim yılan çiftliğinden beri bu kadar deri görmemiştim.
J'ai pas vu autant de peau depuis la saison des mues d'une ferme de serpents
Bu yüzden deri flebi için Doktor Quaid'i seçtim.
C'est pourquoi je me suis assuré de choisir le Dr Quaid pour faire les points de suture.
Ama deri flebi için müsait olursun diye umuyorduk.
Mais nous espérions que tu serais disponible. pour faire une greffe de peau.
Onun da bir deri ceketi var.
Il a une veste en cuir.
Birkaç yıl önce gerçek bir deri hastalığı geçirmiş, skleroderma.
Pour être honnête, elle a vraiment une maladie de la peau il y a deux ans... sclérodermie
Mavi deri, gözlerinin maviliğini ortaya çıkarır.
Le teint bleu ferait ressortir tes yeux.
Tırnaklarının altında deri kalıntısı, vücudunda çürük yok.
Pas de peau sous ses ongles, pas de bleu.
Hayır. Dorota'yı bir deri uzmanına gönderdim ki gençleştirici bir şeyler bulup gelsin.
Non, Je vais dire à Dorota de trouver un dermatologue avec un peu de Juvederm, stat.
Ne bir kemik, ne bir deri, ne de bir damla kan gözümden kaçtı.
Pas d'os, pas... de peau, pas...
Gerçek deri ve kaslar ile aynı ton ve kıvamda mükemmel bir sahte doku.
Une réplique parfaite... Même teint et même consistance que la vraie peau et les vrais muscles.
Dün buraya bir çift rahibe gelmişti ; Deri kedi takımları aldılar.
Heu hier nous avons eu un couple de nonnes qui a acheté des costumes de chat en cuir.
Evet, Yelp sitesinden aldığım bilgiye göre santeriasuzy37 adlı kullanıcı, size tavuk kanı bulaşmış deri bir pantolon getirdiği zaman çok iyi bir iş çıkarmışsınız.
Oui. D'après les informations que j'ai pu récupérer grâce à Yelp, vous avez remporté un franc succès lorsqu'une certaine santeriasuzy37 vous a apporté un pantalon en cuir taché de sang de poulet.
Queens'deki özel yapım ürünler satan bir deri dükkanından.
Elles sont faites sur mesure par un artisan du Queens.
Deri bir kayış ya da kemerle asılmış, bu da onu öldürmüş.
Il a été pendu avec une bande de cuir ou une ceinture et ça l'a tué.
Canlı canlı deri yüzme çok yaygın bir durumdu.
Écorcher vif était chose courante.
Kırmızı deri, sarı deri.
Cuir rouge, cuir jaune.
Fıstık ezmemden deri böceklerini çıkaracaksın.
Tu vas mettre des bestioles dans mon beurre de cacahuète.
Bir yıl sonra da deri nakli yapacağız.
Et dans un an, elle aura une greffe de peau.
Jazz albümü, deri ayakkabılar, deniz topu.
Album de jazz, chaussures bicolores, ballon de plage.
Deri kıyafetlerimizi, dudak kremlerimizi, hatta bazen erkek arkadaşlarımızı.
Nos trucs en cuir, baume à lèvres, et des fois même les petits copains
Siyah deri ceketi vardı.
Il portait une veste en cuir noir.
Keşke bu deri danada kalsaymış.
Ces gants auraient dû rester sur le veau.
Öğrenemezsem korkarım son yemeği bir deri bir kemik kalmış vejetaryen bir çocuk olacak.
Sinon, son dernier repas pourrait bien être un végétarien rachitique.
Tom, deri yüzme bıçağımı ver. - Bunun hesabını vereceksin.
Tom, donne-moi l'couteau effilé.
Bulvar'daki deri dükkaninin vitrininde görmüstü.
Il l'avait vue chez le maroquinier de la 9e Avenue.
Yilan gibi deri degistirmek beni içinde esir kaldigim bu bedenden özgür kilabilir.
"En muant tel un serpent, je pourrais à mon gré " rejeter cette chair dans laquelle je suis confiné. "
O bir deri-değiştiren.
C'est un changeur de peau.
Deri değiştirenleri kafese kapatıp, onlara işkence etmek ona keyif veriyor.
Encager des changeurs de peau et les torturer, cela l'amusait, apparemment.
Tüm deri kavlayacak.
Plus de peau.
Bir rakun, siyah bir vizon trençkot bir deri, ve bir vizon ceket ve bu kadar.
Un raton-laveur, un vison noir, un manteau en cuir et vison noir... et... c'est tout.
Deri canlandırma... - Bu devrim niteliğinde bir buluş.
- Revitalisation des dents.
Ben de orada olup, siyah deri kıyafetlerinle parıldayıp dikkatleri tabutumdaki güzel yüzümden üzerine çekmeni istemem zaten.
Parce que je ne veux pas que tu y ailles avec tout ça cuir noir et latex, resplendissant tu vas dévier l'attention de mon joli minois dans le cercueil.
Ama sen, bir deri bir kemiksin.
Toi, t'as la peau sur les os.
Havalı deri çizmeler falan giyiyordun, ne oldu?
Alors, où est passée la petite terreur en bottines?
Oburluk benim suçumdu ve burada bir deri bir kemik kaldım.
Je suis coupable de gourmandise et me voilà, la peau sur les os.
Bir deri bir kemik kalmışsın.
Tu es rachitique.
İçilebilecek şekilde ticari üretiminin yapılabilmesinin yanı sıra hap, ağız spreyi şeklinde ve deri yoluyla almak için de üretilebilir.
Aussi bien que pour des pilules, Des spray oraux Et des patchs dermiques.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]