English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ D ] / Dünya savaşı

Dünya savaşı tradutor Francês

1,916 parallel translation
Yapışkan bomba orijinal olarak 2. Dünya savaşında tankları mayınlamak için üretildi.
La bombe collante a été inventée pendant la 2e guerre mondiale.
Ed 2. Dünya Savaşı'nda subaydı.
Ed était officier pendant la seconde guerre mondiale.
2. Dünya Savaşı'nda orduda dağıtılmıştı.
Fourni par l'armée pendant la deuxième guerre mondiale.
II. Dünya Savaşından beri bu tip malzemeler ortalıkta dolanıp duruyor.
Ces trucs sont là depuis toujours, certains depuis la seconde guerre mondiale.
Hiç birimiz dünya savaşı istemiyoruz.
- Aucun de nous ne veut la guerre.
2.Dünya Savaşı'nda Japon Amerikalıların tutulduğu California'daki kamp.
Un camp en Californie où étaient détenus les nippo-américains pendant la guerre.
Yapı 1930'lu ve 1940'lı yıllarda gelişti özellikle de 2. Dünya Savaşı sırasında.
Le genre est né dans les années 30 et 40, surtout pendant la 2e Guerre.
- Üçüncü Dünya Savaşı olabilir. - Bir Rus için oldukça fazla.
Pas mal pour un seul russe.
Geçmişte aramızda her ne olduysa, Dariush,... hiç birimiz tarihe dünya savaşına neden olan kişi olarak geçmek istemeyiz.
Quoi qu'il y ait eu entre nous, Dariush, personne ne veut rester dans l'Histoire comme responsable d'une guerre mondiale.
Dünya savaşı.
Une guerre?
Üçüncü dünya savaşını çıkarmaya niyetli değilsen, evet istiyorum.
J'espère bien, sauf si vous voulez être à l'origine d'une guerre.
Dünya Savaşı, 2. Dünya Savaşı ve Vietnam Savaşı'dır. 1.
Les trois plus marquantes furent la Première Guerre Mondiale, la Deuxième Guerre Mondiale, et la Guerre du Viêt Nam.
"Büyük yatırımcılar, dünya savaşıyla yakından ilgileniyorlar, çünkü savaş, yüksek kar getirecek fırsatlar demek."
"Les vastes intérêts bancaires étaient profondément intéressés par la guerre mondiale, du fait des amples opportunités pour de vastes profits."
Dünya Savaşı 323.000 Amerikalının ölümüne sebep oldu.
La Première Guerre Mondiale causa la mort de 323 000 américains.
Dünya Savaşı 7 Aralık 1941'de, Japonlar Pearl Harbour'daki Amerikan üssüne saldırdılar, ve bizi savaşa soktular.
La Deuxième Guerre Mondiale Le 7 décembre 1941, le Japon attaqua la flotte américaine de Pearl Harbor, déclenchant ainsi notre entrée dans la guerre.
Dünya Savaşı'nda her iki tarafı da nasıl finanse ettiğini gösteren ufak bir örnek sadece.
Et c'est juste un petit aperçu de la manière dont le commerce américain finança les deux camps de la Deuxième Guerre Mondiale.
Bu olay 50 yıl önce gerçekleşti. 2.Dünya Savaşı sırasında.
Tout commence il y a 50 ans, pendant la 2e Guerre mondiale.
İngilizler İkinci Dünya Savaşı'ndan yeni çıkmıştı.
Les Anglais venaient de subir les ravages de la 2ème guerre mondiale.
2.Dünya savaşı sırasında Alman askerlerinin gittiği bir genelevin adı.
C'était le nom d'un bordel pendant la guerre 40-45.
- İkinci Dünya Savaşı.
- Seconde Guerre mondiale.
İkinci Dünya Savaşı tarihçileri ve bölge uzmanlarım var internet sitesinden resimleri inceliyorlar.
Des historiens de la 2eme guerre mondiale et des experts régionaux... examinent les images du site.
Bu gece, İkinci Dünya savaşından kalan bir top mermisi Dışişleri Bakanlığı'nın bodrumunda infilak etmiş. Can ve mal kaybı yok fakat sadece patlamadan sonra gerçekleşen elektrik kesintisi nedeniyle panik yaşandı.
Un projectile datant de la Deuxième Guerre Mondiale a explosé aujourd'hui dans les sous-sols du Ministère des Affaires Etrangeres, sans produire des pertes humaines, mais seulement de la panique, surtout parce qu'elle s'est produite quelques instants
Bütün dünya savaşıyor.
Le monde entier est en guerre.
Sovyet helikopterleri önüne çıkan her şeyi, insanları, hayvanları yiyecek stoklarını yok ederken, Afganlara, Birinci Dünya Savaşı'ndan...
Vous offrez aux Afghans des armes datant de la Première Guerre alors que les hélicoptères soviétiques tuent tout ce qu'ils trouvent,
Hükümetin bugünkü konusu... erken hamilelikler neticesinde... çöken sosyal güvenlik sisteminin ekonomiyi yok edeceği... ve 3. dünya savaşına neden olacağıdır.
Nos arguments "pour" sont que la hausse des grossesses des ados finiront par ruiner la sécurité sociale, détruire l'économie et engendrer la 3e Guerre mondiale.
Üçüncü dünya savaşı.
La troisième guerre mondiale.
Düğünümüzü bile üçüncü dünya savaşına döndürmeden yapamıyoruz. Biliyorum.
On arrive même pas à se marier sans déclencher la 3e guerre mondiale.
Şu koca tanklar 2. Dünya Savaşı'nda deniz üssünün atık su tesisi olarak kullanılmış sanırım.
Et ces grands réservoirs là-bas servaient d'égouts à la marine pendant la Seconde Guerre.
İkinci Dünya Savaşı'na geri dönmeniz gerekiyor.
- Arrête. Il faut revenir à la 2e Guerre mondiale.
2 tablet alırsan, valla, 3. dünya savaşına kadar uyursun.
Deux comprimés, et on dort pendant la troisième guerre mondiale.
1. Dünya Savaşı'nda İtalya cephesine ambulans şoförü olarak gitmiş.
Il est allé sur le front italien pendant la guerre de 14-18 pour être ambulancier.
Nazilerin 2. Dünya Savaşı'nı kazanmak için yolladığı canavarı elde tutmanın iyi olduğunu düşünmeyenler de vardı.
Tu sais, ça n'a pas fait l'unanimité de garder un démon invoqué par les Nazis pour gagner la Seconde Guerre mondiale.
Dünya Savaşının tüm şiddetiyle devam ettiğini, birliğinin Filipinlere sevk olduğunu, ve de 20 yaşında olduğunu söylemişti. Ve bunu kanıtlamak için de, 2. - Şaşırtıcı.
Et pour le prouver, il leur a dit que la Deuxième Guerre Mondiale battait son plein, et que son unité avait été déployée aux Philippines,
Dünya Savaşı çıkabilir, dua edelim.
Je vous invite à prier.
1947 ikinci dünya savaşı sonrasında... 23 Ulus, GATT adı verilen... Gümrük Tarifeleri ve Ticaret Genel Anlaşması imzaladılar.
En 1947, peu après la fin de la 2e Guerre mondiale, 23 nations signèrent un accord sur le commerce :
Bu seti Birinci Dünya Savaşında yapmış.
Il a créé cette série sur la Première Guerre Mondiale.
İkinci Dünya Savaşı beş yıldan kısa sürdü.
La Seconde Guerre a duré moins de 5 ans.
Birinci Dünya Savaşında İngiliz piyadelerinin cesaretini öven şiirler yazarken, yüksek komuta ile alay ettiler, çünkü kötü kararlarla yüz binlerce cesur piyadeyi telef etmişlerdi.
Pendant la Première Guerre mondiale, les soldats allemands louaient le courage des fantassins anglais. Ils les admiraient tout en se moquant des officiers qui gaspillaient ces fantassins par milliers.
Tuskegee kampı II. Dünya Savaşından sonra 28 yıl daha açık kaldı.
Les expériences à Tuskegee ont cessé 28 ans après la 2e guerre mondiale.
Üçüncü Dünya ülkeleri birimleri ile savaşırken de aynen böyleydi. Bir zamanlar, ben Afganistan'da iken...
Ça marche aussi avec les unités militaires du tiers monde.
Winnipeg'lilerin içinde yaşadıkları iki dünya arasındaki sürekli devam eden, gelecekte de etmesini bekledikleri savaşı resmediyorlardı.
Des images du conflit permanent entre le monde où vivent actuellement les Winnipegois et celui où ils projettent leur avenir.
Bu savaş, karaları yukarı iten Dünya'nın iç sıcaklığıyla onu aşındıran erozyon güçleri arasında.
Entre La Chaleur Interne Qui Pousse les terres en haut Et Les forces De L'erosion qui La font Descendre.
Dünya Savaşı.
La Première Guerre Mondiale
Amerika bir başka dünya savaşı istemiyor, bir tanesi yeter.
Ils ont un excellent instinct de conservation.
Çıkan her krizin yeni bir vahşetle sonuçlanmadığı, her gazetenin savaş ve şiddet haberleriyle dolu olmadığı bir dünya hayal etmek... Şey, bu insanların insan olmayı bıraktıkları bir dünya hayal etmek olur.
Un monde sans cela, où toute crise n'aboutirait pas à une nouvelle atrocité, où les journaux ne parleraient ni de guerre ni de violence, serait un monde où les êtres humains ne seraient plus humains.
Savaş olmayan, yoksulluk olmayan, cinayet olmayan, tecavüz olmayan bir dünya.
Un monde sans guerre, sans pauvreté, sans meurtre, sans viol.
Bizden veya özgür dünya üzerindeki başka birilerinden silah aldıkları takdirde kazanacaklarını söyledikleri bir savaş.
Une guerre dont ils disent que s'ils obtiennent des armes de nous ou d'ailleurs dans le monde libre, ils vont la gagner.
Eğer bütün dünya bu kadar düşünceli olsaydı savaş falan olmazdı.
Si tous les humains se préoccupaient d'autrui comme toi, il n'y aurait pas de guerre.
1944 yılında bir canavar, savaş için Dünya'ya çağrılmıştı.
En 1944, un démon fut envoyé sur terre pour faire la guerre.
RICK POYNOR TASARIM YAZARI Savaş sonrası dönemde, dünya çapında, özellikle Avrupa'da ; bazı, hatta çoğu tasarımcı arasında bir idealizm hissi oluştu.
En cette période d'après-guerre, après l'horreur et le cataclysme de la Seconde Guerre mondiale, il y a eu un réel sentiment d'idéalisme chez certains designers, beaucoup peut-être, à travers le monde, certainement en Europe,
Malum, bu oldukça seçkin bir dernektir, aslında yaptığımız savaşın sebeplerini, dünya liderlerimizin kapalı kapılarının... ardında aslında neler olduğunu bilen insanlardan müteşekkil.
Vous savez, c'est un club très fermé. Ils connaissent les vraies raisons qui nous poussent à faire la guerre. Ce qui se passe vraiment entre les murs de nos dirigeants mondiaux.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]