Evet doğru tradutor Francês
9,124 parallel translation
Evet doğru.
C'est cela même.
Evet doğru.
Oui ça l'est.
- Evet doğru.
- Oui, c'est exact.
- Evet doğru.
- Bien vu.
Evet doğru.
Oui, voilà.
Doğru evet.
En toute amitié, John et Yoko
Evet, doğru.
Si.
Evet, dahice! Doğru söylüyorsun!
Oui, c'est vrai.
- Evet, sanırım bu doğru.
- Oui, c'est vrai.
Evet - Bu doğru.
- Pirrello!
Evet, doğru. Küçük sayı kazanır.
Oui, le score le plus bas l'emporte.
Evet. Bu doğru.
Oui, c'est ça.
- Evet, doğru.
- C'est ça, ouais.
Evet, doğru.
Très bien, oui.
- Evet, bu doğru olur. - Bence bu çok önem...
C'est tellement important...
Evet, doğru söylüyorsun.
Oui, c'est logique.
- Evet, doğru diyorsun.
Ce n'est pas bête.
Bay Cushing... Daha önce Londra, Edinburgh ve Milan'da para bulma konusunda başarısız olmuşsunuz. - Evet, doğru efendim.
Cushing, Je... vous avez déjà essayer sans succès vous avez démarché les banques de Londres, Edinburgh, Milan... c'est ça, Sir.
Evet, bunun için doğru yere gelmişsin.
Vous êtes à l'endroit idéal.
- Evet, doğru.
- Oui, c'est vrai.
Ha, evet, doğru.
Oui, désolé.
Evet, sanırım doğru.
Oui, je suppose que c'est le cas.
Evet, doğru söylüyor.
Exact.
Evet, doğru.
Ouais, ta tout compris.
- Daha farklı. Hiçbir zaman birbirine benzemez doğru, evet.
Jamais deux fois la même chose.
Verevli kesimlerde sira diºi bir yetenegim oldugu dogru. Evet.
Et bien il est vrai que j'ai un unique parti pris dans mes coutures.
- Evet, eğer doğru gönürse.
- Si c'est crédible.
Evet ama sen "kendiliğinden" diyorsan, tam olarak doğru olmuyor söylediklerin.
Tu dis per se, mais pas ce qui s'est passé.
Evet, doğru.
- Oui, tu parles.
Evet doğru duydun, bendim.
Eh oui.
Evet. Doğru.
Il faut la rapprocher de la surface.
Evet, doğru.
Si, c'est vrai.
Evet, doğru.
Oui, c'est vrai.
- Evet, doğru.
- Oui, je sais.
Havaya doğru üfle bana değil. - Evet.
Respire vers le ciel, pas vers moi.
Evet, klasik büyük bir gardırobum var, giysiler her yerde, alış-veriş çantaları sürekli geliyor. Her gün, her gün başka bir ürün ve asla giyecek doğru dürüst bir şeyim olmadı.
J'avais la penderie classique énorme, des vêtements partout, des sacs qui arrivaient constamment chez moi, tous les deux jours, avec d'autres articles qui arrivaient et jamais rien à porter.
- Doğru, evet.
Mais après, si jamais... Non. Hé!
Evet, doğru ama yine de karşında seni isteyerek duruyorum.
- Je sais, oui. On en a parlé et malgré ça, là, je suis plein... plein de désir. On devrait peut-être...
Evet, doğru.
Elle t'a pas laissé le choix.
- Doğru mu? - Evet.
- N'est-ce pas?
Evet ama eminim bu çocukların hiçbiri Tapestry'yi duymamıştır bile ve bu doğru değil.
Oui mais je parie qu'aucun d'eux n'ont jamais entendu parler de Tapestry, et c'est pas bien.
- Evet, doğru. Oldukça büyük bir zaman genişlemesi var demek ki.
Donc on a affaire à une grosse dilatation du temps,
- Evet, doğru.
Au...
Size de yavaşlayacağı bir yer lazım. - Doğru muyum? - Evet.
Il faut un endroit où elle ralentira.
Oraya gitmemiz gerektiğini söylediler. Evet, doğru.
- Ils disent qu'on doit y aller.
Evet, hepsi doğru.
Oui, tout cela est vrai.
Evet, doğru. Doğru.
Ouais, ok, ok.
- Evet, çok doğru.
Ouais. Non, non, non.
- Evet, doğru. - İşte bu yüzden geldik.
Oui.
- Evet, doğru.
Oui, c'est vrai.
Evet, doğru. Adı da Mitsuko.
Oui, c'est Mitsuko.
doğru 10892
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
dogru 95
doğrudur 303
doğru söylüyorsun 77
doğru mu 1537
doğru söyle 45
doğrusu 383
doğrulandı 46
doğruymuş 64
doğru bildin 42
doğru söylüyor 187
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru değil mi 315
doğru diyorsun 34
doğrusu bu 47
doğru değil 421
doğru mu söylüyorsun 24
doğru mu anladım 18
doğru söylüyorum 192
doğruyu söyle 121
doğruyu söylemek gerekirse 116
doğru değil mi 315
doğru diyorsun 34
doğrusu bu 47