Evim güzel evim tradutor Francês
391 parallel translation
"Evim güzel evim" olmaz, ama bir akşamlık idare eder.
La décoration n'est pas terrible mais ça ira pour la nuit.
Eşlerime ve çocuklarıma "Evim Evim Güzel Evim'i" öğretmeyi keseceksin. Güya bana, vermediğim bir sözü tutmadığımı ima ediyorsun, vesaire.
Enseigne plus à femmes et enfants chansons sur "douce maison"... pour rappeler à moi promesses moi jamais faites, etcetera, etcetera.
Evet... - Evim güzel evim.
Qu'on est bien chez soi!
İşte geldik John. Evim evim güzel evim.
Nous sommes arrivés John, mon petit chez moi...
Evim güzel evim.
Me voilà arrivée.
Evim güzel evim.
Enfin chez soi.
- Evim güzel evim.
- Notre doux foyer.
Evim güzel evim.
On n'est jamais si bien que chez soi.
"Evim evim güzel evim."
"Home Sweet Home".
- Oh hayır! - Evim güzel evim!
Il fait bon être chez soi.
Evim güzel evim.
- Alors? - C'est pas mal.
Evet. Evim güzel evim.
C'est bon de se retrouver chez soi!
- Evim güzel evim.
- Home sweet home.
Hala sınırın öte tarafında bir çiftlik evim var ve güzel bir yerdir.
J'ai un ranch au-delà de la frontière.
- Evim, güzel evim.
- Vive son petit chez soi!
Güzel bir evim olmadığından değil, ama bu bizzat benim olacak.
J'avais une belle maison... mais celle-là sera à moi.
Oh, güzel evim,
Oh, ma chère demeure
Evim henüz pek güzel değil ama karım yemek yapmasını biliyor.
On n'habite pas un palais mais ma femme sait cuisiner!
Vadide çok güzel bir evim var oğlum, artık orada yaşayacağız.
On cultivera, on chassera et on pêchera. Ça te plaît?
Evim, güzel evim.
Ca fait du bien de se retrouver chez soi.
Buradan çıkar çıkmaz evleneceğim ve kendime ait güzel bir evim olacak.
Dès que cette affaire sera réglée, je me marierai et je partirai vivre avec elle.
Evim, güzel evim.
Ah la douceur d ´ un foyer.
Evim, güzel evim.
On est si bien chez soi...
- Evim, güzel evim.
Et voilà notre chez nous.
Oldukça güzel bir evim var.
J'ai une belle maison.
Yani güzel bir evim var.
Enfin, j'avais une belle maison.
Evim, güzel evim. Haklısın Pompey.
Tu as raison, Pompey!
Bakın ne kadar güzel! Bakın, şimdi evinize gidiyoruz, çok acelemiz var! İyi de, evim burası.
dites maintenant, on va chez vous, on est pressé ben c'est ici chez moi non, ha!
- Evim, güzel evim.
- Foyer, doux foyer.
Göreceksiniz. Küçük bir "evim, güzel evim."
Vous verrez, c'est un petit home sympa.
Ee, minik "evim, güzel evim" iz için ne düşünüyorsun?
Dis donc, qu'est-ce que tu penses de notre petit "home sympa"?
Evim güzel gözüküyor, değil mi?
Ma maison a fière allure, non?
evim Medine'nin en güzel evidir.
J'ai la plus belle maison de Médine.
Evim, güzel evim.
Mon doux foyer.
Evim evim güzel evim.
Foyer doux foyer.
"Evim evim, güzel evim"
Rien ne vaut son chez-soi
Büyük bir evim var, bahçesi de güzel.
J'ai une grande maison, un jardin.
Evim, güzel evim.
Qu'il fait bon être chez soi!
Evim, güzel cehennemim.
On est vraiment bien sauf chez soi.
Güzel eşyalarla dolu olan mükemmel bir evim var.
J'ai une merveilleuse maison, remplie de beaux objets.
Güzel bir evim var, sessizdir. Hiç kimse gelmez.
Tu sais, j'ai un super appart, calme, personne pour me déranger.
New York'tan uzak, güzel bir evim olsun. Peekskills'te, belki Florida'da.
Je veux une belle maison loin de New York - vers Peekskills ou peut-être en Floride.
Evim evim, güzel evim
Je rentre au doux foyer
- Evim güzel evim.
- 39.
İşte burası. Evim, güzel evim.
Et voilà, notre palace.
- Evim evim, güzel evim.
- La maison. Enfin!
Evim, güzel evim.
Foyer, ô doux foyer...!
- Evim, güzel evim!
- On est chez nous!
Evim, sabahları en güzel halini alır.
C'est le matin que ma maison est radieuse.
Burada bir evim olsun, istiyorum manzarası çok güzel hem dağ, hem de deniz görüyor.
J'aimerai avoir une maison ici, il y a une belle vue de la mer et des montagnes.
Koca ev sadece ikimizin.. Evim.. güzel evim..
- La maison tout entière est à nous.
güzel evim 39
evim 110
evimiz 42
evime gel 16
evimi 36
evimdeyim 21
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21
evim 110
evimiz 42
evime gel 16
evimi 36
evimdeyim 21
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21