Gosteririm tradutor Francês
1,550 parallel translation
Ona gösteririm ben!
Ça lui apprendra.
Sana gösteririm!
Puis le coeur, et le cerveau.
Size gösteririm.
Je vais vous montrer.
Sana nasıI yapacağını gösteririm.
Je vais te montrer comment.
Bir hafta sonra akşam yemeğine gel. O zaman sana gösteririm.
Dînons dans une semaine, vous verrez.
Bir daha kızımın hayatını tehlikeye atarsan bunun hiç umurumda olmadığını sana gösteririm.
Mets encore ma fille en danger... et tu verras que ça me laisse de marbre.
Buraya gelirsen sana gösteririm.
Viens là je vais te faire voir!
Benimdi sana gösteririm.
Je dirais que tu as une dette envers moi!
Öbürünü daha sonra getirir gösteririm, tamam mı?
Je vous montrerai ça plus tard...
Bu şeridi geçen olursa kamera arkası gösteririm ona sizi Sunset Bulvarı'na kadar şutlarım.
Celui qui passe, je l'envoie valdinguer jusqu'à Sunset Boulevard.
Seni hiç gitmediğin yerlere götürürüm. Hiç görmediğin şeyleri gösteririm.
Vous faire découvrir des endroits nouveaux, des choses inconnues.
Arkadaşlarıma falan gösteririm.
Peut-être pour des amies.
Bana seninkini gösterirsen bende benimkini gösteririm.
Combien de bougies y avait-il sur votre gâteau, cette année?
Gösteririm sana.
Je vais te battre.
Onlara biraz da kalçalarımı gösteririm.
En laissant entrevoir ma cuisse.
Sana sonra gösteririm.
Je te montrerai.
Gösteririm onlara!
Je vais vous montrer quelque chose!
Usta Hyesan'dan önce başlama cüretini nasıl gösteririm?
Comment oserais-je passer devant Maître Hyesan?
Gösteririm günün yoksa!
Je vais te montrer!
- Gösteririm.
- Je leur montrerai.
Sana şeyimi gösteririm... Bu cümleyi tamamlarsan emin ol, gösterecek bir şeyin kalmaz.
Finissez cette phrase et vous n'aurez plus rien à montrer.
- Ben gösteririm.
- Je m'en occupe.
Oraya giderim, sevimliliğimin kanıtı olan barkodumu gösteririm, gözlerden uzak durması gerektiği konuşmasını yaparım ve yoluna gitmesini sağlarım.
Je lui montre mon code-barres pour faire ami-ami, et je lui sers le discours du "reste planquée".
Gelinliğini giydiğin resimleri gösteririm.
J'ai des photos de toi dans sa robe de mariée.
Sana suyu nasıl açıp kapayacağını gösteririm. Bir saniyeni alır.
Pour que je vous montre le fonctionnement de l'arrosage.
Bilmiyorum Jennifer, ama sana bazı dergiler gösteririm ki...
Je sais pas. Je pourrais vous montrer un magazine où...
Biraz yerleş, sana çevreyi gösteririm.
lnstalle-toi, et je te ferai visiter l'endroit.
Seninkini gösterirsen, ben de benimkini gösteririm.
Je te montre la mienne si tu me montres la tienne.
- Çaba gösterirsen ben de gösteririm.
- J'essaie si tu en fais autant.
Stanley! Stanley, derhal kapıyı aç yoksa gösteririm ben sana!
Ouvre cette porte sur-le-champ ou ça va mal aller!
Seve seve gösteririm.
Je ferais mieux de vous montrer.
- Sana sonra gösteririm.
- Je te montrerai plus tard.
Ben herkese memelerimi gösteririm, tamam mı?
Chéri, je les montre à tout le monde.
Öyleyse doğruca çamaşır odasına girin, yoksa hepinize gününüzü gösteririm!
Filez dans la buanderie ou je vous botte le derrière!
İstesem pantolonumu indirip size çükümü de gösteririm.
Je vous emmerde!
Gösteririm sana ben cehennemi!
L'enfer, c'est ça!
İyi bir kız olursan, sana gerçek ağır vasıtanın nasıl olacağını gösteririm.
Si t'es gentille, je te montrerai... un vrai gros gabarit.
Hele bir Ranjan'a yaklaşmaya kalk, o zaman acıyı gösteririm ben sana.
Approche-toi de Ranjan et là, tu auras vraiment mal.
Kâinata yayılıyoruz, eğiliyoruz altı, yedi, ben çok güzelim. Bunu dünyaya gösteririm. Ve bir, iki üç ve dört.
Et un... deux, trois et quatre.
Bana bir şans verirsen inandığım şey için mücadele etmeye cesaretim olduğunu gösteririm.
Si tu me donnes une chance... tu verras que j'ose me battre pour mes convictions.
- Ben sana gösteririm!
Ne me tape pas!
sana biraz hile gösteririm
Je pourrais t'apprendre quelques trucs.
10 dakika sonra tekrar geleceğim, uyumamış olursan, sana gösteririm.
Je reviens dans 10 min. Si vous ne dormez pas, ça va chauffer.
Sana gösteririm.
Je te montrerai.
Daha sonra gösteririm, tamam mı?
Je te les ferai voir tout à l'heure.
Tavuğunu yersen, sana gösteririm.
Mange ton poulet et je te montrerai
Ben ona eşlik ederim hanımefendi. Etrafı gösteririm.
Je pourrais lui faire visiter, ma am.
Daha sonra bana gidersek, sana gösteririm.
On pourrait aller chez moi plus tard, je te montrerai.
Çok ileri giderlerse, onlara gösteririm.
S'ils vont trop loin, je leur montrerai!
Ben ona gösteririm!
Faut d'abord le prouver.
Eğer bir daha ona rahatsızlık verirsen senin peşine düşerim, ve sana pişmanlığın ne demek olduğunu gösteririm.
Si jamais tu lui fais des misères, bien je vais allerte chercher au 122, rue des Érables puis je vais t'apprendre le sens du mot "regret".
gösteririm 21
göstereceğim 43
göster 167
göstereyim 129
gösteri 51
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21
göstereceğim 43
göster 167
göstereyim 129
gösteri 51
göster bana 174
göster kendini 124
göstersene 45
göster bakalım 43
göstereyim mi 21