Güzel oldu tradutor Francês
2,133 parallel translation
Bunu bir kenara koyarsak... güzel oldu.
À part ça, c'est super.
Güzel oldu, çünkü kimin yolundan gittin?
Pourquoi c'est bien?
Vay canına. Gerçekten güzel oldu.
C'est vraiment magnifique.
Ama enazından, seninle çalışabileceğimiz bilmek güzel oldu Hesaba katacak olursan. Ne dersin?
Je sais que tu es vexé qu'on t'ait grillé... mais il fait bon savoir qu'on peut collaborer... quand ça compte.
- Böylesi daha güzel oldu.
- C'est mieux comme ça.
Hayır, ama güzel oldu.
- C'est marrant.
Çok güzel oldu bu.
C'est parfait.
Hayatıma geri dönmen çok güzel oldu.
Je suis ravi que vous soyez de retour dans ma vie.
Kanımın hâlâ pıhtılaşabildiğini öğrenmek güzel oldu.
Bon de savoir que je peux toujours cogner
150. yıl dönümünde ev sahipliği yapmam güzel oldu.
C'était le 150e anniversaire du Pony Express.
Çok güzel oldu!
Super.
Çok güzel oldu bu.
C'est bien.
Çok güzel oldu.
C'était très beau.
Sen de mi burada sıçacaksın? Evet, güzel oldu Lou.
Oui, ça le fait, Lou.
Çok güzel oldu.
Bien joué.
Gadget ve Trudy, Trudy ve Gadget güzel oldu, güzel.
Gadget et Trudy, Trudy et Gadget... C'est merveilleux.
- Güzel oldu. - Benim de hoşuma gitti.
- Bonne place pour le mettre.
Tamam, şimdi güzel oldu.
D'accord. Oui, maintenant c'est bon.
Ama ne zaman boka batsam burada sıra kokaininle olacağını bilmek güzel oldu.
C'est bon de savoir que même si je suis au fond du trou tu m'attendras ici avec une bonne grosse ligne de coke.
Sonuç güzel oldu.
- Ils se pétrifient carrément.
Harika, sağ olun. Çok güzel oldu.
Merci, c'est parfait.
Güzel bir toplantı oldu.
Super réunion.
Tamam, güzel bir sohbet oldu Jadwiga.
Je suis Rob Reiner.
Tamam, güzel bir sohbet oldu Jadwiga.
Super discussion.
Bu şekilde sürpriz partim oldu. Size de birine karşı güzel bir şeyler yapma hazzını verdim.
De cette façon, j'ai ma fête surprise... et je vous donne la satisfaction d'être gentils pour un autre.
Ne oldu? Oh, güzel.
Qu'y a-t-il?
- Beynim pelte gibi oldu. - Tamam, güzel.
D'accord.
Bu daha güzel oldu
C'est mieux.
Güzel bir kızın oldu.
Vous avez une petite-fille.
Sanırım güzel bir konuşma oldu.
- C'était une bonne discussion.
Çok güzel bir sohbet oldu.
Ce fut une conversation plaisante.
Güzel, çünkü bunu için geç oldu.
C'est bien parce que ça pourrait durer.
Çok kötü bir benzetme oldu. Ama güzel koktuğu için seni affediyorum.
C'est une très mauvaise métaphore, mais je vous pardonne car ça sent très bon.
Çok güzel bir yemek oldu.
C'était un déjeuner plutôt silencieux.
Bunu öğrendiğim iyi oldu, çünkü Wisteria Lane'deki en güzel bungalovu kiraladım.
C'est bon à savoir, j'ai loué un charmant bungalow, ici, à Wisteria Lane.
- Aman ne güzel! Dedektiflik oynamak isteyenler birken iki oldu!
Super, maintenant on a deux gars qui veulent jouer les détectives.
Çok daha güzel oldu.
Tu as l'air plus convenable.
Güzel bir orta geldi ve Lineker'in topla buluşması süper oldu.
Angleterre 2, Pologne 0. Beau centre, et Lineker l'a fait tout en douceur.
Gayet güzel bir anlaşma oldu, değil mi? Burada biri mi öldü?
- Y a eu un mort ici?
Güzel bir hayatımız oldu.
On a eu une belle vie. Regardez-vous!
Çok güzel bir kız olduğumu söylediler ve işte o zaman bana bir şey oldu.
Elles disaient que j'étais une jolie petite fille. Ça m'a marqué.
Bu gece çok güzel bir seyirci olduğunu haber vereyim dedim, sadece rahatla ve iyi vakit geçir, oldu mu?
Je voulais juste que tu saches qu'il y a foule ici ce soir, alors relax, - et passe un bon moment.
Güzel bir kızınız oldu.
Vous avez une superbe petite fille.
Bu Maritime çok güzel bir otel ama et paketleme bölgesi yüzünden burası da Los Angeles gibi oldu.
Le Maritime est un superbe hôtel, mais le quartier des abattoirs est tellement...
Güzel bir tören oldu.
La messe était magnifique.
Ve şimdiye kadar bulduğum tek anlamlı şey üzerinde "sen başıma gelen en güzel şeysin" yazılı bir tişört oldu.
Le plus proche que j'ai trouvé, c'était un pull marqué : "Tu es la meilleure."
Taşaklı bir dairen, güzel bir sevgilin oldu.
T'as atterris dans un super appartement, avec une jolie copine?
Güzel bir şey oldu.
Un truc super est arrivé.
Yerleşim olmayan bir bölge. Biraz güzel haber iyi oldu.
C'est dans une zone inhabitée, c'est donc une petite bonne nouvelle.
Çok güzel bir Noel oldu.
C'est un grand Noël.
Yaptığım en güzel yumurtalı rulo oldu.
J'ai fait mes meilleurs roulés aux œufs jusqu'à présent.
öldür 344
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürecek 16
olduğunu biliyorum 33
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
oldu bil 39
öldürür 25
öldüğünde 37
öldürmek 62
öldürülmüş 50
oldu o zaman 19
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25
öldük 27
olduğun yerde kal 516
öldürdüm 50
öldürecekler 16
öldün mü 25
öldürüldü 143
öldür beni 219
oldu bitti 17
oldu bile 25