Haklıydı tradutor Francês
8,939 parallel translation
Sanırım haklıydın. Ne kadar korkunç olsa da bazen her şeyi kadere bırakmak gerekiyor.
Aussi effrayant que ça puisse paraître, il faut parfois laisser faire le destin.
Evet. Sen haklıydın.
Ouais, tu as raison.
Öfkeli olmakta haklıydı. Ben...
Il avait le droit de l'être.
Haklıydın.
Tu avais raison -
Ama önemli değil, çünkü haklıydım.
Mais ça n'a pas d'importance, parce que j'avais raison.
Sanırım Louis haklıydı.
Je pense que Louis avait peut-être raison.
- Jessica, haklıydın.
- Jessica, tu avais raison.
Evet, haklıydık.
Ouais, tout va bien.
Haklıydınız.
D'accord? C'était mon frère.
Walter bununla ilgili benden şüphelendi ; belki de bunu yapmakta haklıydı.
Walter m'a posé des questions là dessus, peut être qu'il avait raison.
Katie Springer haklıydı.
Katie Springer avait raison.
'Ama belki de Gemmell'lar haklıydı.
Peut-être que les Gemmells avaient raison.
Rusty, haklıydın.
Rusty, tu sais quoi? Tu avais raison.
- Haklıydın, dostum.
Tu as raison!
Galiba 3. Richard haklıydı.
Je pense que Richard III avait raison.
Belki de 8. Henry haklıydı.
Peut être que Henry le 8ème avait raison.
Önce şüphelendi ama sen haklıydın. Nelly Benin'i öldürme olayının sahte olduğunu söyleyince bana inandı. Senin de dediğin gibi, en ince ayrıntısına kadar.
Quand je lui ai dit que vous n'aviez pas tué Nelly Benin, il l'a cru comme vous dites, crochet, ligne et plomb.
Haklıydın.
Tu avais raison.
Yalnız Greg Brendi hakkında haklıydı, biliyor musun?
Greg avait raison pour Brandi.
Ama şu terfiyi sorgulamakta haklıydın.
Vous aviez raison, pour la promotion.
Haklıydı.
Il avait raison.
Ayrıca haklıydın. Bir anlaşmamız vardı.
En plus, tu avais raison, on avait un accord.
Şaşırmakta haklıydı.
Il a le droit d'être un peu surpris...
Ön balistik incelemesi geldi. Haklıydın.
Les premiers rapports de la balistique Tu avais raison.
Cotton Mather haklıydı.
Cotton Mather avait raison.
İyi düşünmemi söylerken haklıydınız. Çünkü...
Vous aviez raison de me dire de jouer jusqu'au bout, puisque...
- Babam için haklıydın, Boyle.
Tu avais raison à propos de lui, Boyle.
Ya da belki Gregson haklıydı.
Ou Gregson avait raison :
Ve biliyor musunuz, haklıydı da. Aptalca bir şeyler yapardım.
Et elle avait bien raison.
Sherlock haklıydı.
Sherlock avait raison.
Polis haklıydı.
La police a raison.
Kovmakta haklıydım çünkü bu işle başa çıkamadın. Eğer işimi yapmam, gücümü kullanmam ve çıktığın kadının önemli biri olması senin için sorun oluyorsa ayrılabiliriz, benim için sorun yok.
J'avais raison de te virer, et si tu ne peux pas le supporter, si tu ne peux pas supporter que je fasse mon travail, que j'aie du pouvoir... si sortir avec une femme qui est une des grandes
Hayır, haklıydın sen.
Non, tu avais raison juste avant.
Yargıç Glatt haklıydı.
Le juge Glatt avait raison.
Haklıydın, Max.
Tu avais raison, Max.
Belki de sen haklıydın.
Peut-être que vous aviez raison.
Haklıydın yağlı serseri.
Tu as raison, clochard graisseux.
Teorinde haklıydın.
Votre théorie était correcte. Je vais lui parler.
Ama, düşünmelisin, çünkü haklıydın.
Bien, vous devriez, parce que vous aviez raison.
Stefan haklıydı.
Stefan avait raison.
Walter haklıydı.
Walter avait raison.
Haklı mıydım?
Est-ce que j'avais raison?
Hatta şok olmakta da haklıydı.
Choqué.
Haklıydın, sahib.
Tu avais raison, sahib.
Worthy haklıydı.
Worthy avait raison.
Haklıydın.
Vous aviez raison.
- Jessica, haklıydın.
- Jeff.
Haklıydın dostum.
Vous aviez raison.
- March haklıydı.
March avait raison.
Morris Black silahına uzanmış olsaydı... korkuya kapılmakta haklı olmaz mıydınız?
Et Morris Black s'empare d'une arme à feu... Serait-il raisonnable de votre part de craindre cet homme?
Kendiniz savunmakta haklı olmaz mıydınız?
Serait-il raisonnable de tenter de vous défendre?
haklıydım 99
haklıydın 287
haklıydınız 44
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıymış 45
haklı değil miyim 37
haklıydın 287
haklıydınız 44
haklısın 4682
haklisin 34
haklı 645
haklısınız 730
haklıyım 81
haklıymış 45
haklı değil miyim 37