Hemen efendim tradutor Francês
814 parallel translation
- Hemen efendim.
- Oui, monsieur.
Hemen efendim.
Oui, monsieur.
Hiçbir şey mi? - Bana bir konyak. - Hemen efendim.
Pour moi, un cognac.
Çabuk bana bir içki ver barmen. - Hemen efendim.
Vite, barman, servez-moi un verre.
- Kağıt kalem al gel! - Hemen efendim.
- Venez noter une lettre.
Hemen efendim.
Tout de suite monsieur.
- Meyve kokteyli dağıt. - Hemen efendim.
- Versez une tournée de punch.
- Hemen git ve atları eyerle. - Hemen efendim.
Va le seller.
Hemen efendim?
Comme ça, monsieur?
Caddenin karşısındaki eczaneye gidip bana biraz cep sodası al. Hemen efendim.
Va a la pharmacie et rapporte-moi du bicarbonate!
- Derhal. - Hemen efendim.
- Oui, monsieur.
Hemen efendim.
Immédiatement.
Hemen efendim.
Très bien, monsieur.
- Hemen efendim.
- Tout de suite.
- Evet efendim. - Şapka ve paltonu al gel. - Hemen efendim.
Allez chercher une voiture.
- Hemen efendim. Bunları karşılıksız yaptığını söyleme.
Vous ne faites pas ça pour rien...
- Hemen efendim.
- Bien, capitaine.
Hemen şurada efendim.
Juste là, monsieur.
Hemen, efendim.
Tout de suite.
Hemen, efendim.
Immédiatement.
- Hemen, efendim.
- Bien, monsieur.
Hemen, efendim.
Très bien, monsieur.
- Hemen, efendim.
- Oui, monsieur.
Hemen geliyor, Efendim.
Tout de suite.
Tabii efendim, hemen onları arayacağız.
Allez-vous appeler le Consul?
- Hayır efendim, çıkarmayacağım! Effie, bu konuyu hemen burada tartışıp sonuçlandıralım.
D'ailleurs, Effie, autant régler nos comptes tout de suite.
- Hemen öldürmüyor efendim.
Pas tout de suite.
Sandherr, hemen harekete geç. Derhal, efendim.
Sandherr, faites le nécessaire!
- Evet, efendim. - Şimdi, başla hemen.
Mets-toi au travail avant que je ne perde patience.
- Hemen efendim.
- Oui.
Hemen, efendim.
Je vais chercher le Dr Kenneth.
- Hemen dedim. - Evet efendim.
Ce n'est pas à toi de le consoler.
Hemen aşağıya inmeyelim efendim.
Ne descendez pas encore.
Efendim, hemen saklanmalïyïm.
Il faut que je me cache, monsieur.
- Hepsi getir, acele et. - Hemen, efendim.
Apportez tout.
- Hemen, Taipe. - Derhal efendim. Emir yaz çavuş.
Que toutes les unités fassent mouvement!
Kâhya hemen geliyor, efendim. İçeri girin, beyefendi.
Le valet va venir dans un instant.
- Hemen yola çıkıyorum efendim.
- Je me suis battu pour appareiller.
- Hemen efendim.
- Tout de suite, monsieur.
Lütfen efendim, hemen buradan gidin.
Je vous en prie, partez.
- Hemen hazırlayacağız efendim.
Tout de suite, Monsieur.
- Korkunç sıkıntı. - Evet, efendim. Hemen atlayın, yeterince geciktik.
Vous partez maintenant.
Oh, sizinle hemen ilgileneceğim, efendim.
Belle symétrie. - Je suis à vous dans une minute.
Sanırım, hepimiz hemen ayrılmalıyız. Tamamen aynı fikirdeyim, efendim.
Nous devrions quitter cette île immédiatement.
- Ayakkabılarımı siler misin? - Hemen, efendim.
- Vous voulez me faire les chaussures?
Hemen dönerim. - Günaydın efendim. - Carter, banka müfettişi.
Harry, parle donc avec Eustace une minute.
Buyrun efendim ; şato teslim oluverdi hemen.
Par ici. Le château s'est rendu.
Hayır, hayır. Biliyorum ki İrlandalılar biraz ben ben affınızı rica ederim efendim. Hemen yapmasına gerek yok.
- Pas du tout, je laisse ça aux Irlandais...
Hemen söylüyorum efendim.
- Je m'en occupe tout de suite.
Hemen geliyor efendim.
Johnson arrive.
- Hemen mi efendim?
- Tout de suite?
efendim 34795
efendimiz 532
hemen 2202
hemen geliyorum 1105
hemen getiriyorum 62
hemen gel 42
hemen mi 140
hemen döneriz 46
hemen buraya gel 121
hemen burada 39
efendimiz 532
hemen 2202
hemen geliyorum 1105
hemen getiriyorum 62
hemen gel 42
hemen mi 140
hemen döneriz 46
hemen buraya gel 121
hemen burada 39
hemen git 78
hemen yap 44
hemen geliyor 182
hemen hemen 171
hemen geliyoruz 109
hemen dönerim 1049
hemen gelirim 72
hemen gidiyorum 89
hemen geleceğim 88
hemen şimdi mi 34
hemen yap 44
hemen geliyor 182
hemen hemen 171
hemen geliyoruz 109
hemen dönerim 1049
hemen gelirim 72
hemen gidiyorum 89
hemen geleceğim 88
hemen şimdi mi 34