English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ H ] / Hâlâ inanamıyorum

Hâlâ inanamıyorum tradutor Francês

473 parallel translation
Gideceğimize hâlâ inanamıyorum.
- Je ne peux pas le croire.
- Ben bile hâlâ inanamıyorum.
- Ecoutez, je ne le crois pas.
Hâlâ inanamıyorum.
J'ai peine à y croire.
Hâlâ inanamıyorum.
Je ne peux pas croire ça!
- Buna hâlâ inanamıyorum.
- Je n'y crois toujours pas.
Bunların olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Je ne peux y croire.
İnanamıyorum. - Hâlâ inanamıyorum. - Neye?
Tu sais... j'arrive toujours pas à croire... qu'on s'en va ce soir.
- Hâlâ inanamıyorum.
Pas d'accord.
Hâlâ inanamıyorum.
Je ne peux pas y croire.
Hâlâ inanamıyorum.
- Je n'y crois toujours pas.
Oturmuş, büyük Lou Bundles ile sohbet ediyorum. Hâlâ inanamıyorum. Ben.
Je suis en train d'avoir une conversation... avec le grand Lou Bundles.
Hâlâ inanamıyorum. Kim olabilir acaba?
C'est pas possible!
Gittiklerine hâlâ inanamıyorum.
Je n'arrive toujours pas à y croire
Yaptığıma hâlâ inanamıyorum.
Je n'arrive toujours pas à y croire.
Taşınmak zorunda olduğuma hâlâ inanamıyorum.
J'en reviens pas de devoir déménager.
Yola çıktığımıza hâlâ inanamıyorum.
Je n'y crois toujours pas
Ben hâlâ inanamıyorum.
Je n'y crois toujours pas.
Hâlâ inanamıyorum.
Je n'arrive pas à y croire.
Beni bıraktığına hâlâ inanamıyorum.
Je peux pas croire qu'elle me largue!
Hâlâ inanamıyorum.
Incroyable.
Genelde öyledir. Seni okulda hiç görmediğime hâlâ inanamıyorum.
J'arrive pas à croire que je ne t'ai jamais vu au lycée.
Hâlâ inanamıyorum.
Je n'arrive pas y croire.
Alice'in, Des konusunda ciddi olduğuna hâlâ inanamıyorum.
Je ne peux pas croire qu'Alice soit sérieuse pour Des.
Küpen olduğuna hâlâ inanamıyorum!
C'est génial, ta boucle d'oreille!
Nişanlandığına hâlâ inanamıyorum.
Ça me scie que tu sois fiancé!
Birinin onu yediğine hâlâ inanamıyorum!
J'arrive pas à croire qu'on me l'ait mangé!
Benimle tekrar çıktığına hâlâ inanamıyorum.
Je n'osais imaginer que nous nous reverrions, je suis toute excitée.
Hâlâ inanamıyorum.
J'en reviens pas.
Buna hâlâ inanamıyorum.
J'en reviens toujours pas!
O korkunç vampirlerden kaçabildiğimize hâlâ inanamıyorum?
J'en reviens pas qu'on ait échappé à ces horribles vampires.
1998'de yaşadığına hâlâ inanamıyorum!
Et je continue de croire que vous ne vivez pas en 1998.
Bu güzel odayı boşalttığı hâlâ inanamıyorum.
J'arrive pas à croire que tu quittes cet appart.
Önemsizliğimin keşfedilmesine rağmen hâlâ istendiğime inanamıyorum.
Je doute que ma place soit encore ici, â présent.
İnanamıyorum. Hâlâ onu bıraktığımdaki küçük kız olarak hayal ediyorum.
.. en nous promenant le long des faubourgs.
- Hâlâ aptala yatıyorsun, buna inanamıyorum!
-... vous tiendrez. Je n'y crois pas.
Hâlâ onun gibi biriyle tanıştığıma inanamıyorum.
Je n'en reviens pas de l'avoir rencontré.
Bunun için hâlâ kızgın olduğuna inanamıyorum.
Je peux pas croire que tu m'en veuilles encore.
Hâlâ gelmediğine inanamıyorum.
Il devrait être rentré depuis longtemps.
Bu kadar şeyin hâlâ burada olduğuna inanamıyorum.
Ma parole, j'y crois pas que ces trucs sont encore la.
Birşeyler yaratman gerekiyor. Senin sabrına da inanamıyorum. Hâlâ gençsin.
Sans oublier que tu es encore jeune.
Geordi'nin hâlâ tanı programını sürdürdüğüne inanamıyorum.
Incroyable que Geordi n'ait pas encore trouvé la panne.
Hâlâ buna inanamıyorum.
Je n'arrive toujours pas à croire une chose pareille.
- Yaptığıma hâlâ inanamıyorum.
J'en reviens pas d'avoir fait ça.
O jetoncudan hâlâ kaçtığına inanamıyorum.
Dire que tu évites toujours ce guichetier.
Hâlâ gelmediklerine inanamıyorum. Önce bu rezil partiye gelmem için zorluyor.
Recule, ça va être spectaculaire.
Pheebs, onun seni hâlâ öpmediğine inanamıyorum.
Phoebs, il ne t'a pas encore embrassée?
Tesisatın hâlâ tamir edilmediğine inanamıyorum.
Les tuyaux ne sont pas réparés?
Hâlâ buna inanamıyorum.
J`y crois toujours pas.
- Bunu hâlâ yaptığına inanamıyorum.
Elle était emballée.
Hâlâ okuldan birinin herkesi durup dururken öldürmek istediğine inanamıyorum.
Ca me gêne de penser que l'un de nous voudrait descendre tout le monde pour rien.
Hâlâ dışarıda olduklarına inanamıyorum.
J'arrive pas à croire qu'il soit encore dehors. Il doit être gelé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]