Iki haftadır tradutor Francês
841 parallel translation
Son iki haftadır, tüm parasını onun uğruna kaybeden bir adamla ilgileniyordum.
J'ai connu un homme qui avait perdu la raison après s'être ruiné pour elle.
Seni iki haftadır izliyorum.
Tu sais, je t'ai observée.
Guy, iki haftadır aramıyor.
Guy, elle ne t'a pas appelé pendant ces deux semaines.
Bir kız için hayatımda hiç iki dakika beklemedim ve birisi için iki haftadır bekliyorum.
Je n'ai jamais attendu deux minutes une fille de toute ma vie, et j'attends depuis deux semaines celle-là.
Burada çalıştı ama iki haftadır Express'te değil... ayrılıp San Francisco'ya gitmişti.
Il a travaillé 2 semaines ici à L'Express avant de quitter San Francisco.
İki hafta, iki haftadır ama!
2 ou 3 semaines, c'est 2 ou 3 semaines!
Hoşçakalın. - Seni iki haftadır görmüyoruz.
- Deux semaines qu'on t'a pas vu!
Bu anahtarları elde etmek için iki haftadır uğraşıyordum.
J'essaie d'avoir ces clés depuis deux semaines.
Son iki haftadır daha iyi değil miyim? - Ne demek istiyorsun?
Je vais beaucoup mieux, non?
Bu işi sadece New York'da iki haftadır yapıyorum. Birçok çift New York'a gelmiş.
Je parcours New York depuis 15 jours, à la recherche de plusieurs couples venus ici.
50'sinde Paris'e giden ve iki haftadır tanıdığı biriyle evlenen biri mi?
On ne dirait pas. À 50 ans, épouser un homme qu'elle connaît depuis 2 semaines.
Sağlık da, çünkü son iki haftadır durmadan bu kızı arıyorduk. Şimdi de sen kalkmış para kaybettik diyorsun.
Quinze jours exténuants à chercher cette petite fille, et vous nous parlez d'argent?
Ben iki haftadır New York'tayım.
Ça fait deux semaines que je suis à New York.
İki haftadır General Pershing'e ulaşmaya çalışıyorum ve iki haftadır sen bana bir kaç gün sonra tekrar gelmemi söylüyorsun.
Depuis deux semaines, je demande à voir le général Pershing, et depuis deux semaines, vous me dites de revenir plus tard.
" Doktor, iki haftadır bu destroyerdeyim şimdiden dört hava saldırısına uğradık.
"Je suis ä bord depuis 2 semaines, " et on a déjä eu 4 attaques aériennes.
Bazıları iki haftadır bekliyor.
Certains attendent depuis deux semaines.
Son iki haftadır kendisine yalnızca bilgi yüklemesi yapıyoruz.
Depuis 15 jours, nous la gavons de documentation.
Neler yaptın iki haftadır?
Qu'avez-vous fait pendant ces 2 semaines?
Ama iki haftadır, hiçbir konferansa gelmedin.
Vous n'assurez plus vos cours depuis 2 semaines!
İki haftadır adam gibi bir yatakta uyumadım.
Je n'ai pas dormi dans un lit chrétien depuis deux semaines.
İki haftadır bunu bekliyordum.
Je l'ai attendue deux semaines.
İki haftadır evden çıkmadın.
Vous n'êtes pas sorti de cette maison en deux semaines.
İki haftadır buradayız ve hiçbir şey öğrenemedik.
ça fait deux semaines que nous sommes ici, et rien.
İki haftadır tek kelime etmedin.
ça fait quinze jours que tu ne dis rien.
İki ya da üç haftadır burada.
Il est ici depuis deux ou trois semaines.
İki haftadır gayet iyiyim.
Je vais bien depuis deux semaines.
İki haftadır banyoya en yakın yaptığım şey bu.
Un vrai bain, ce serait chouette.
İki haftadır her gün aynı vakitte.
Chaque jour à la même heure, depuis 2 semaines.
İki haftadır buradayım.
Je suis ici depuis 15 jours.
İki haftadır kocanızı arıyorum, ofisinde bulamıyorum.
Je n'arrive pas à joindre votre mari à son bureau.
İki haftadır neredesin?
Ou étais-tu ces deux dernieres semaines?
İki haftadır burada değil. Kendisi Bakanlık adına olağanüstü işler yaptı Müfettiş.
Cela fait 2 semaines qu'il n'est pas venu.
İki haftadır her gün yaptığımız gibi balığa çıkıyoruz.
On va pêcher, comme tous les jours depuis deux semaines.
- İki haftadır.
Depuis quand attendez-vous ce sous-marin?
İki haftadır burada, onu ancak iki kere görebildim.
- Il a de la chance, d'habitude, M. Forestier n'est jamais là. En 15 jours, je l'ai vu que 2 fois.
- İki haftadır buraya uğramadığınızı.
- Vous n'etes pas venu en deux semaines.
İki haftadır hiç suyumuz yoktu.
On n'a plus d'eau depuis 15 jours.
İki haftadır sizi takip ediyorum.
Je vous suis depuis 2 semaines.
İki haftadır onları kemirmekten fazlasını yapmadınız.
Deux semaines que vous mangez à peine!
- İki ya da üç haftadır.
- Deux ou trois semaines.
İki haftadır bunu düşünüyoruz.
Nous venons depuis quinze jours!
Altı haftadır iki göz dairede işsiz güçsüz oturup pencereden komşularımı gözetliyorum.
Six semaines coincé dans un T2, sans autre occupation que regarder les voisins.
İki haftadır... Vicki'yle röportaj ayarlamaya çalışıyorum. Ama hep meşgul.
J'essaie d'interviewer Vicki, mais elle est toujours occupée.
İki haftadır burada oturuyor gibisin.
On dirait que tu n'as pas bougé depuis deux semaines.
İki haftadır hastanede yatıyordu.
Il a passè deux semaines à l'hôpital. Il est mort hier.
İki haftadır pembeden başka bir renk giyen bir kadın görmedim.
Toutes les femmes sont en rose! - Et toi?
- Bence iki veya üç haftadır.
- Deux ou trois semaines, je dirais.
İki haftadır sizi arıyorum.
Ça fait 15 jours que je vous cherche.
İki haftadır, ne uyudunuz ne de bir şeyler yediniz.
Vous n'avez ni mangé ni dormi depuis deux semaines!
Ürün çok güzel ama biraz yorgun ve bir-iki haftadır uyumamış görünüyor.
La marchandise est belle comme tout!
Kuzeyde bir uçağın testindeydim. Son bir iki haftadır pek uyuyamadım.
J'ai fait des essais sur un vaisseau.