English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ I ] / Ister miydin

Ister miydin tradutor Francês

1,127 parallel translation
Giysilerimi çıkarmak ister miydin?
Vous voulez le faire?
Kötü bir cadı, doğduğumda külahıma kötü bir büyü koydu ve eğer yakın zamanda bir prens gelip, öpücüğüyle büyüyü bozmazsa sanırım sonsuza dek küçük Sybil olarak kalacağım. Bir ejderhanın üzerinde olmak istemezdim, sen ister miydin?
Une vilaine sorcière a jeté un sort à mon cornet de glace lors de ma naissance, et si un prince ne vient pas bientôt briser le sort par un baiser, je vais devoir continuer à vivre comme Sybil Bibble, et ça, je ne le souhaiterais pas à un dragon.
Bunu ister miydin?
Tu aimerais ça?
Müzeden aldığım hediyeyi görmek ister miydin?
Voulez-vous voir ce que je vais offrir au musée?
- Biraz daha şarap ister miydin?
- Tu veux encore du vin?
- Dönmesini ister miydin?
- Tu veux qu'il revienne?
- Ne? - Hayatının... geri kalanını, Manuel'in seni... beklediğini düşünerek geçirmek ister miydin?
Voudrais-tu passer le reste de ta vie avec Manuel?
Özür dilerim. Beklememi ister miydin?
Voulez-vous que j'attende?
Bu rakamı yedi yapmak ister miydin?
Vous voulez être le 7ème?
Bana yardım etmek ister miydin?
Dis donc, tu m'aides un peu?
- Benimle yatmak ister miydin?
Voudriez-vous coucher avec moi? Oui.
Sen kendininkini tehlikeye atmak ister miydin?
Est-ce que ça vaut le risque de ruiner le vôtre?
Demek istediğim... kahvaltıya gitmek ister miydin?
Voulez-vous prendre votre petit-déjeuner avec moi?
Bir buldog gibi. Onunla konuşmamı ister miydin?
Vous voulez que je lui parle?
- Yani aslında ister miydin?
- Alors ça vous a tenté?
Söyle bana dostum, 200 yaşına kadar yaşamak ister miydin?
Dis donc, Cicisse, est-ce que ça te dirait de vivre jusqu'à 200 ans?
Hayır, sadece bir şey soruyorum. 200 yaşına kadar yaşamak ister miydin?
Non, je te demande qu'une chose, une seule... est-ce que ça te dirait de vivre jusqu'à 200 ans?
Hezimete uğrayıp aşağılandığım bir anımı seninle paylaşmamı ister miydin?
Veux-tu que je te raconte une expérience D'échec et D'humiliation?
Acaba... Aspirin ister miydin?
Voulez-vous une aspirine?
Şimdi, senden olmayan bir çocuğun babası olmak ister miydin?
Et puis tu voudrais être le père d'un fils qui n'est pas le tien?
Görmek ister miydin Büyük Britanya'yı, dostum yeniden yönetirken?
- Voudrais-tu voir - Voudrais-tu voir Britannia régner à nouveau, mon ami?
- Bir içki ister miydin?
- Un whisky?
Hepsinin solunum cihazı olsaydı sen de ister miydin?
C'est ce que tu veux?
Bunun olmasını ister miydin?
Ça te plairait, hein?
Benimle evlenmek ister miydin?
Tu veux bien m'épouser?
Olsun ister miydin?
Tu aimerais l'avoir?
- Afedersin, kahve ister miydin?
Désolée, tu en veux?
Gelmek ister miydin?
Vous voulez venir avec moi?
Benimkinden biraz ister miydin?
Tu veux du mien?
Böyle bir şeyle yaşamak ister miydin, ha?
T'aimerais vivre avec ce fardeau?
Tarihe geçişimden sonra bir hatıra ister miydin?
Tu voudras un petit souvenir, quand je serai entré dans l'Histoire?
Bunların gerçekten var olmasını ister miydin?
Ça t'ennuie pas qu'ils ne soient pas réels?
Her şeyden önce ikna edilmeyi ister miydin?
Veux-tu être convaincu?
Sana sormak istiyordum ki acaba benimle evlenmek ister miydin?
J'essayais... de te demander si tu voulais te marier.
Dorothy, biraz ordövr ister miydin?
- Dorothy, un hors-d'œuvre?
- Blanche, sen bir şey ister miydin?
Blanche, un morceau?
Blanche, ortağın olmamı ister miydin?
Blanche, on joue ensemble?
Günaydın, Dorothy. Blanche ve ben kahve içiyorduk. - Bize eşlik etmek ister miydin?
Bonjour, Dorothy, tu prends un café avec Blanche et moi?
Biraz şarap ister miydin?
Veux-tu du vin?
Bunu ister miydin Alice? Çay için yetişkinlere katılmayı?
Alice
- Çocukların da yaşamasını ister miydin?
- Les enfants en souffriraient aussi.
Şimdi bilgisayarında hatalı bir şey olduğunu kabul etmek ister miydin?
Vous avouerez qu'il y a une faille dans votre programme.
Ne yapacağını açıklamak ister miydin?
Vous pouvez m'expliquer? Une minute.
Gelmek ister miydin?
Tu m'accompagnes?
Sen ister miydin?
Tu voudrais, toi?
Kraliçem, İster miydin eski yaraları deşmemi.
" C'est une indicible douleur, Ô Reine.
Onunla kaçmak ister miydin?
Voulez-vous fuir avec elle?
Bundan ister miydin?
Tu en veux une?
Güneşte oturmayı ister miydin?
Ne reste pas à Berlin.
- Gerçekten ister miydin?
Regardez!
Dans etmek ister miydin?
Si on dansait?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]