Istiyorsun tradutor Francês
78,218 parallel translation
Bildiklerimizi anlatarak burada öylece durup vakit mi harcamak istiyorsun?
- On va perdre du temps à expliquer.
- Neden Burrows'u görmek istiyorsun?
Pourquoi tu veux tellement voir Burrows?
- Yasayı çiğnememi istiyorsun.
- Tu me demandes d'enfreindre la loi.
- Ne istiyorsun?
- Que veux-tu?
Ne demek istiyorsun?
Que dis-tu?
Bir şeylerin başarısız olmasını mı istiyorsun? Bin adam ver o işe. Bir işi bitirmek mi istiyorsun?
Quand on veut foirer quelque chose, on met 1 000 personnes dessus.
- Pekâlâ. Ne yani? Gitmemi mi istiyorsun?
- Je vois, tu veux que je parte?
Yani tekrar beraber olmak mı istiyorsun?
Ça veut dire que tu veux qu'on se remette ensemble?
Holly, cidden benden ne istiyorsun?
Qu'attends-tu de moi?
Seni sevmemi istiyorsun ama ben Alison'ı seviyorum, gerçek bu.
Tu veux que je t'aime, mais la vérité, c'est que j'aime Alison.
Yine mi iğne istiyorsun?
Tu veux t'achever?
Savaş mı istiyorsun?
C'est ce que tu veux?
Am demek istiyorsun.
De la chatte, tu veux dire.
İnsanlara yardım etmek mi istiyorsun?
- Et quoi? Tu veux aider les gens?
Tamam, ne bilmek istiyorsun?
D'accord. Que veux-tu savoir?
Sahiden fare kapanına mı atılmak istiyorsun?
Tu veux vraiment être jeté dans le piège à Souris?
Sen de istiyorsun.
Tout comme toi.
Ve sen de gelmiş, bizden yardım istiyorsun.
Et tu viens ici, réclamer de l'aide.
Ne, gitmek mi istiyorsun?
Quoi, tu veux te battre?
Bu adamlara karşılık mı vermek istiyorsun?
Tu veux retrouver ces gens?
Biriyle dövüşmek mi istiyorsun, hadi bakalım.
Hey! Tu veux te défouler sur quelqu'un, allons y.
Öldürülmek mi istiyorsun?
Tu veux te faire trucider?
- Şans mı istiyorsun sen?
- Tu veux une chance?
Seni özgür bırakmamı mı istiyorsun?
- Tu veux que je te libère?
Tahminimi mi istiyorsun?
Vous voulez un avis?
Şimdi mi gitmek istiyorsun?
Maintenant?
Seni gerçekten istasyona götürmemi mi istiyorsun? Böyle hem de?
Tu veux que je te dépose à la gare dans cet état?
- Ne istiyorsun?
Tu veux quoi?
Yeni gözlerle bakmak mı istiyorsun?
Vous voulez voir ce dossier sous un nouveau jour?
Ne istiyorsun?
Que voulez-vous?
Böyle kalmak mı istiyorsun?
Tu veux rester comme ça?
Oynamak mı istiyorsun şerefsiz?
Tu veux jouer, enfoiré?
Benim yerime tutmak mı istiyorsun?
Quoi, tu veux me la tenir?
- Öf be. Kaç farklı şekilde söylememi istiyorsun?
- Encore combien de fois?
Ne demek istiyorsun?
Comment ça?
Sinirini benden çıkarmak istiyorsun ve bu sorun değil.
Vous projetez votre colère sur moi, je comprends.
İnsanların sana bakıp fantezilerini görmelerini istiyorsun. Değil mi?
Tu veux qu'on te regarde et qu'on projette des fantasmes sur toi.
Benim öğrenmek istediğim, neden beni tanımak istiyorsun?
Pourquoi tu veux savoir tant de trucs sur moi?
- Benden ne istiyorsun?
- Qu'attends-tu de moi?
Şu anda cidden antrenman mı yapmak istiyorsun?
Tu veux vraiment qu'on s'entraîne?
İşte bu yüzden Clary'yi istiyorsun ve daima isteyeceksin.
C'est pour ça que tu désires Clary, et ça sera toujours le cas.
Sen geçmişini değiştirmek istiyorsun.
Vous voulez changer votre passé.
- Dostum, neyin var senin? - Ne demek istiyorsun?
Gars, qu'est-ce qu'il t'arrive?
Değiştirmemi istiyorsun.
Tu veux que je l'altère.
Ama neye değiştirmemi istiyorsun?
Et en quoi veux-tu que je le change?
Kendini tüm zamana eklemek istiyorsun?
Tu veux te diviser à travers le temps?
Her anda var olmak mı istiyorsun?
Exister dans chaque moment qui se sont déroulés?
- Ne istiyorsun?
Je suis occupé.
Bu binadan atlamamı istiyorsun, değil mi?
Vous voulez que je me jette par la fenêtre?
Başka hangi günleri istiyorsun?
Quels autres jours veux-tu?
Ne demek istiyorsun?
- Regarde-toi.
istiyorum 518
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyoruz 36
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17