Istiyoruz tradutor Francês
15,747 parallel translation
Bunu istiyoruz ancak biz katil değiliz.
Nous sommes de bonne volonté, mais nous ne sommes pas des tueurs.
Ve onu görmek istiyoruz.
Et on veut la voir.
- Bob'ı istiyoruz.
- On veut Bob.
Savaş meydanına neden gitmek istiyoruz ki?
Pourquoi veut-on aller sur le champ de bataille?
İkimiz de aynı şeyi istiyoruz Henry.
On veut tous les deux la même chose, Henry.
Tamam mı? Annen ve ben senin için en iyisini istiyoruz.
Ta mère et moi, on veut ce qu'il y a de mieux pour toi.
Onun geçmişini didiklemeyi bırakmanı istiyoruz David.
Vous devez arrêter de remuer son passe.
Doğduğumuz yerde özgürlük istiyoruz. Onlar bize bunu vermezlerse, zorla almak zorunda oluruz.
On veut retrouver notre liberté, par la force s'il le faut.
Çok pahalı bir yemek sipariş etmek istiyoruz.
Nous voulons consommer un repas très cher.
Onları tam öfkeli zamanlarındayken aramıza katmak istiyoruz.
Il faut les prendre pendant qu'elles sont encore fortes.
Böyle şeyleri engellemek istiyoruz.
En fait, c'est ce qu'on essaye d'éviter.
Birbirinizi sevin istiyoruz.
On veut que vous vous aimiez.
Kocam ve ben... günü kurtardıkları için dört muhteşem insana... teşekkür etmek istiyoruz.
Mon mari et moi... voulons remercier quatre personnes incroyables... d'avoir sauvé cette journée.
Ama şu anda, buradaki herkesin... hakkınızda ne hissettiğimizi bilmesini istiyoruz.
Mais on voudrait que tout le monde sache... ce qu'on ressent pour vous.
Evet. Limus Huffington hakkındaki bilgileri istiyoruz.
Il nous faut toutes les infos sur un certain Limus Huffington.
Dinle, hergele, şunları istiyoruz.
Crétin, voilà ce qu'on va faire.
Doğru, sizden birini istiyoruz!
C'est vous qu'il nous faut!
Ama her türlü kusuruna rağmen, seni bu saygı duruşuyla anmak istiyoruz. Bütün fedakarlıkların için teşekkür ederim.
Mais nous te rendons hommage avec ce moment de silence pour te remercier pour ton sacrifice.
sizi akşamki beyzbol partimize davet etmek istiyoruz.
On vous invite à une fête chez les joueurs...
Emmitt Samurgil'e ne olduğunu öğrenmek istiyoruz sadece.
On veutjuste savoir ce qui est arrivé à Emmitt Otterton.
Bu yüzden Amir Bogo ve ben seni ZPD'nin halkın yüzü yapmak istiyoruz.
Donc, le chef Bogo et moi voulons faire de vous la porte-parole du ZPD.
Oturmaya devam etmenizi istiyoruz.
Veuillez rester assis.
Bir transferle ilgili iki kimlik numarasını doğrulamak istiyoruz.
J'appelle pour une confirmation de matricules avant transfert.
Sadece bize bir şans verilmesini istiyoruz.
On veut juste une chance.
Bariyerlerin arkasında kalmanızı istiyoruz.
Nous vous demandons de rester derrière les poteaux.
Kardeşimle öğrenmek istiyoruz. Bu odada bizimle konuşmak isteyen bir ruh var mı?
Ma sœur et moi voudrions savoir... si des esprits veulent communiquer avec nous.
Yardım etmek istiyoruz.
Nous voulons aider.
Bundan kurtulmak istiyoruz.
Vendez-la.
Kaç erkekle görüştüğünü bilmek istiyoruz.
On aimerait savoir combien d'hommes tu reçois.
Kaç kişi olduklarını bilmek istiyoruz, onlara ödeme mi yapıyorsun?
On voudrait savoir combien de gars on loge.
- Sadece seninle konuşmak istiyoruz evlat.
On veut seulement te parler. Attention!
Pekala... Sizle gizliliğiniz hakkında konuşmak istiyoruz.
OK, nous voulions vous parler de votre vie privée.
Kart tutucusu ve ayrıca pürüzlü sıvı, Sanada aleti, deste ve palet istiyoruz.
- Alors, il nous faut des poulies Kepplinger. Il nous faudrait aussi un spray d'adhérence, quatre ensembles de cache-doigts très souples, tout en plastique, si possible.
- Herkesi istiyoruz, ahbaplarını da.
- D'accord, alors je les veux tous.
Pekâlâ adamım, bıçağı, kıyafetleri ve ayakkabıları istiyoruz şimdi.
C'est bon. On a juste besoin du couteau et des fringues.
Yalnızca Sezar'ın istediğini istiyoruz.
Nous voulons la même chose que César.
Kendi lojistik istiyoruz bir dize oluşturmak Sürdürülebilir arz.
Nous imposâmes nos logisticiens, pour créer des approvisionnements durables.
Londra sakinlerinden durum açığa kavuşana dek kendi güvenlikleri için evlerinde kalmalarını istiyoruz.
Nous avons demandé aux Londoniens de rester chez eux pour assurer leur sécurité. Mais la situation est stabilisée.
Boyka iki hafta içinde Budapeşte'deki turnuvada seni de görmek istiyoruz.
Boyka, deux semaines. On veut vous voir au tournoi à Budapest.
Sadece konuşmak istiyoruz.
On voulait parler d'abord.
Yardım etmek istiyoruz.
Nous voulions...
Gerçekleri istiyoruz!
Nous voulons la vérité!
Biliyorum. Ama Julian ve ben bir süre gezmek istiyoruz.
Je sais, mais Julian et moi, on veut bouger un peu.
İyi olduğundan emin olmak istiyoruz sadece, hepsi bu.
Nous voulions voir si vous alliez bien, c'est tout.
Bu filmi çok uzun zamandır yapmak istiyoruz.
On voulait faire ce film depuis longtemps.
Hep beraber güvenlikten sorumlu olalım istiyoruz.
Nous voulons veiller tous ensemble à la sécurité.
- Annemizi görmek istiyoruz.
On veut voir maman.
- Hayatına hürmet etmek istiyoruz.
- On veut lui dire au revoir. - Fais au moins ça.
- Ama biz seninle yaşamak istiyoruz.
On veut vivre avec toi.
Biz de gelmek istiyoruz.
S'il te plaît.
İkimiz de yok olmasını istiyoruz.
On veut tous les deux sa mort.
istiyorum 518
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17
istiyorsun 66
istiyor 63
istiyorum ki 20
istiyor musun 190
istiyorsan 64
istiyor musunuz 17
istiyordum 17