Işim bitti tradutor Francês
1,933 parallel translation
Ama açıkçası bu gangster işleriyle işim bitti.
Mais en vérité, j'en ai fini avec cette histoire de gangster.
Sizinle işim bitti.
J'en ai terminé avec vous.
Seninle işim bitti!
J'en ai assez de toi!
Anlaşılan buradaki işim bitti.
Il semble que ma mission soit terminée.
Onunla işim bitti.
Je suis comme çà avec lui.
Korkuyla işim bitti.
Je n'ai plus peur.
- Burada işim bitti.
- J'ai terminé ici.
Benim işim bitti. İstersen bir uğrayıp keyfini yerine getiririz diyorum.
J'ai fini le boulot, je pensais aller le réconforter.
Burada işim bitti.
C'est fini, là.
Benim işim bitti.
J'en ai fini.
Sanırım buradaki işim bitti.
- Va te coucher.
Görüşemeyiz, ben Viyana'ya dönüyorum. Buradaki işim bitti.
Je rentre, j'ai plus rien à faire ici.
Ama benim işim bitti. Ben bu olayda yokum.
Mais j'en ai ma claque, j'arrête.
- Benim burada işim bitti.
J'arrête là.
Benim işim bitti.
J'ai fini.
Seninle işim bitti.
J'en ai marre!
Yumuşak dokuyla işim bitti, artık eti çıkarabilirsin.
{ \ pos ( 192,210 ) } J'en ai fini avec les tissus, donc vous pouvez retirer la chair.
Açıktı, işim bitti, gidiyordum.
C'est ouvert, j'ai fini, j'allais partir.
- Ve böylece, buradaki işim bitti..
- Et avec ça, mon boulot est terminé.
Erkeklerle işim bitti değil mi?
Je vais pouvoir dire adieu aux hommes.
- Bununla işim bitti.
- C'est terminé.
Seninle işim bitti.
Je ne veux plus te voir.
Metadon ile işim bitti.
J'arrête la méthadone. J'ai merdé.
Buradaki işim bitti Bayan Humphreys.
J'ai fini, Mme Humphreys.
Tamamdır. Benim işim bitti.
C'est fini.
- Kirli para! Ve bununla işim bitti.
C'est de l'argent sale, j'en ai ma claque.
Seninle işim bitti.
J'en ai fini avec toi.
Kathy ile işim bitti! Beni affedebilir misin?
C'est fini avec Kathy, pourras-tu me pardonner un jour?
Tabii tabii. Buradaki işim bitti.
D'accord, c'est fini pour moi ici.
Ama benim adayla işim bitti.
Et bien, J'en ai fini avec l'île.
Sanırım 1 ya da 2 hafta. Sonbahar defileleri de bitti. Yapacak çok fazla işim yok.
Une semaine ou deux, les défilés d'automne sont terminés, alors je suis pas débordé de travail.
İşim bitti benim!
Je suis mort!
İşim beklediğimden erken bitti, ben de acele etmedim.
J'ai fini plus tôt que prévu, alors j'ai pris mon temps.
Çünkü işim bitti.
Parce que c'est terminé.
Burada işim neredeyse bitti. Yani, eğer istemiyorsanız...
Ecoutez, j'ai presque fini ici, donc si vous ne voulez pas de ça -
İşim bitti.
C'est terminé.
— İşim bitti.
- C'est fini tout ça.
İşim bitti Karen.
J'ai fini, Karen. À la semaine prochaine.
Ben terapiyle işim bitti.
Terminé, la thérapie.
İşim bitti mi?
C'est fini?
Bugün işim erken bitti ve eve beraber yürüyebileceğimizi düşündüm.
J'ai terminé plus tôt aujourd'hui et j'ai pensé que peut-être nous pourrions rentrer ensemble à la maison.
Sanırım benim işim burada bitti.
Je crois que j'en ai terminé.
İşim bitti.
J'ai fini.
Burada işim bitti.
J'ai fini.
Bu kadar. İşim bitti.
Voilà, ça y est.
Çünkü işim bitti.
Parce que j'ai fini.
Burada işim bitti sayılır.
Presque fini ici.
Aslına bakarsan, işim şimdi bitti.
En fait je viens de finir.
İşim erken bitti.
J'ai fini plus tout.
Yalnızlıkla işim bitti.
- J'en ai marre des seuls à seuls.
İşim bitti.
J'ai terminé maintenant.
bitti 1401
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33
bittim 64
bittim ben 34
bitti mi 380
bittik 22
bittin sen 22
bittiğinde 20
bitti artık 126
bitti işte 19
bitti sayılır 33