English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ J ] / Jad

Jad tradutor Francês

46 parallel translation
CF hastası olan Jad Heuston'u. tanıyor musunuz?
J'ai un cas de mucoviscidose, Jad Heuston.
Yaş günün kutlu olsun, Jad.
Bon anniversaire, Jad.
Jad, neden gidip gelmiyorsun?
Jad, tu peux faire des aller-retours.
- Jad Heuston.
- Jad Heuston.
Jad, dayan.
Jad, accroche-toi.
- Jad, lütfen.
- Jad, je t'en supplie.
Üzgünüm Jad.
- Je te demande pardon, Jad.
Pekala Jad.
Entendu, Jad.
Jad canlandırılmama formunu imzalamanızı istiyor.
J'ai parlé à Jad. Il veut que vous signiez son refus de réanimer.
Nasılsın dostum?
Jad, tu te sens comment?
- Kapa çeneni Evanna. Jad?
Silence, Evanna.
- Jad. - Efendim?
Jad?
Jad, neden Rahip Witwer ile beraber değilsin?
Jad, tu n'es pas avec le père Witwer?
Bu davada vaktimiz var Jad.
On a le temps pour celle-là.
Jad'e mesai saati dışında analizdekilerin göz kimliklerini sor.
Vérifiez si Witwer est rentré dans le temple... et si on a utilisé la salle analytique en dehors des horaires.
Jad, Kuzey Powell sakinlerini termik taramaya hazırız.
Prêts à thermoscanner tout le secteur North Powell.
Jad, o odayı mutlaka bul ve bir cinayeti durduralım.
Trouvons cette pièce et on empêche un meurtre.
Jad bazen Kahinlerin bir cinayeti birden fazla gördüklerini söyledi.
Les précogs voient le même meurtre plus d'une fois.
- Jad buna Kahin dejavusu dedi.
Jad parle de déjà-vu précog.
Jad, görüyor musun?
Jad, tu reçois ça?
"Lobide Sydney'le tartıştı."
3 JAD - Confronte Sydney dans le hall
Jad Jamal.
Jad Jamal.
Jad Jamal'la konuşmalıyım.
On veut parler à Jad Jamal.
MAKTULÜN SAÇ ÖRNEĞİ
CHEVEUX APPARTENANT A JAD JAMAL
Merhaba ben, Jad Abumrad.
- Salut, je suis Jad Abumrad.
Aradığınız adam Baltasar Jad.
L'homme que vous recherchez, c'est Baltasar Jad.
Suikastı Şam'daki Jad'ı tanıyan bir bağlantımdan öğrendim.
Un contact à Damas m'a parlé de l'assassinat. Il connaît Jad.
Bu yüzden Jad'ı öldürmek zorundaydım. Fakat yine başarısız oldum.
J'ai alors essayé de tuer Jad, encore en vain.
Size teslim olmak, Jad'ı durdurmak için son seçeneğimdi.
Me rendre est ma dernière chance d'arrêter Jad.
Benim dairem değil. Jad'in dairesi.
- C'était chez Jad.
Pekala Jad neden Başkanı öldürmek istiyor?
Pourquoi Jad veut-il tuer le Président?
Peki Jad hakkında başka neler biliyorsun?
Que savez-vous d'autre sur Jad?
Ve sanırım Beth, Jad'ın elinde.
Je pense que Jad détient Beth.
Jad yakındaki bir hastaneye gitmiş. Hangisi olduğunu bul.
Jad est dans un hôpital.
Yani Jad rekor kırmak ve başka bir bina vasıtasıyla ateş etmek zorunda.
Il doit donc battre un record et tirer à travers un immeuble.
Peki Jad'ın doğru bir görüş çizgisine ihtiyacı yoksa?
Et avec la cible hors du champ de vision?
Harry, Jad öldü.
Jad est touché.
Jad'ın telefonu üzerinde çalışıyorduk.
De son téléphone,
Onunla Suriye'deki bir bağlantı arasında mesajlaşmalar var.
Jad a échangé des messages avec un contact en Syrie.
# Jadım at ileriye yaşamın seni bekliyor # # düştüğünde uçabildiğini göreceksin #
Just step out, your life is waiting And as you fall, you ll find that you can fly
Operasyon başarısız oldu Jad.
Ton opération est un échec, Jad.
- Ne geliyor?
Jad, on a quoi?
Jad, ben Lara.
Jad, ici Lara.
- Ne yapıyorsun?
Jad, qu'est-ce que tu fais?
jade 134
jadzia 102

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]