Kalmalısın tradutor Francês
1,222 parallel translation
- Bence sen bizimle kalmalısın.
- Reste plutôt avec nous.
Kalmalısınız.
Vous le devez.
Kit, sanırım bizimle ünlüler için hazırlanan özel rahatlama biriminde birkaç gün kalmalısın.
Kit, vous devriez peut-etre passer quelques jours chez nous, dans nos quartiers speciaux de detente pour celebrites.
Sanırım burada kalmalısın.
Il vaut mieux que vous restiez ici.
Burada kalmalısın.
Tu vas devoir rester.
bayan Hadzibegovic, odanızda kalmalısınız, lütfen.
Mme Hadzibegovic, regagnez votre chambre.
Şovumu izlemek için kalmalısın.
Reste pour mon émission.
Hayır. Benimle kalmalısın.
Non, tu dois rester avec moi, mon fils.
- Hayır, Andy, sen burada kalmalısın.
- Non, Andy, tu restes ici.
Bekle. Hastanede kalmalısın. Bir test daha yapılacak.
Vous devez rester pour faire encore un test!
Beni dinle, her ne olursa olsun, ne duyarsan duy, burada kalmalısınız.
Ecoute-moi bien, quoiqu il arrive... quoique tu entendes dire, tu dois rester ici.
Kesinlikle kalmalısın. Hiç olmazsa bir gün daha.
Il faut absolument que tu restes... au moins un jour de plus.
- Bir süre burada kalmalısın.
- vous devez rester ici.
Sanırım burada kalmalısın.
Tu devrais rester ici.
Kışlayı korumak için bazılarınız burada kalmalısınız.
Il faut des hommes pour garder la caserne.
Yüzünüzü gizleyebilmek için bu kıyafette kalmalısınız.
C'est mieux que vous restiez comme ça pour cacher votre visage.
- Uyanık kalmalısın.
- Ne t'endors pas.
Burada benim esirim olarak kalmalısın...
Vous êtes mon prisonnier.
Burada olduğum sürece orada kalmalısın. Tamam mı?
Tant que je reste ici, t'es coincé dehors.
Benim için kalmalısın. Lütfen.
Vous devez rester.
- Seni bulurlar. Benimle kalmalısın.
- Ils vous trouveront, restez!
Olmaz, burada kalmalısınız.
Vous ne pouvez pas. Vous devez rester ici.
Uyanık kalmalısın.
Tu dois rester éveillé.
Yukarı çıkana kadar uyanık kalmalısın.
Reste éveillé jusqu'à ce que tu sois au bloc.
Sen silahınla beraber geride kalmalısın, bu M'lee'yi uzak tutacaktır.
Restez derrière avec votre arme, ça fera peur à M'lee.
Belki de orada kalmalısın.
Peut-être devrais-tu rester là-bas.
Yangın benim suçum olduğu için sen burada kalmalısın.
Vu que le feu, c'était ma faute, la chambre te revient.
Güzel odada sen kalmalısın.
La jolie chambre te revient.
Çünkü kalmalısın.
tu devrais rester!
- Gözetim altında kalmalısınız.
- Restez en observation.
Bizimle kalmalısın.
Vous devez rester avec nous.
Afedersin, Lucius ama kampı korumak için burada kalmalısın.
Désolé, Lucius. Tu dois rester ici et garder le campement.
Bu yüzden burada kalmalısın.
et c'est pourquoi tu dois rester ici.
Giacomo, burada bizimle kalmalısın!
A l'hôtel? Tu aurais pu venir chez nous.
Bu yüzden, burada kalmalısınız.
Donc je pense que vous devriez rester.
Kasanın öbür tarafında kalmalısınız.
Restez de l'autre côté.
Nereye? Hepiniz burada kalmalısınız.
Où on va?
Üzgünüm. Le Domaine'de kalmalısınız.
Vous devez rester au Domaine.
- O zaman burada kalmalısın.
- Alors vous devriez rester ici.
Taliban savaş lorduna sadık kalmalısın. " diyor
Vous devez rester vrai au seigneur de la guerre taliban. "
Yakında her şeyi anlayacaksın ama benimle kalmalısın.
Tu comprendras bientôt. Mais tu dois rester avec moi.
Kalmalısın.
Tu devrais rester.
Bir süre ablanın yanında kalmalısın.
Va chez ta sœur.
Bence burada kalmalısın.
Moi, que tu dois rester.
- İnsanlarla yaşamalısın. - Jane Tarzan'la kalmalı.
Jane rester avec Tarzan.
Kalmalısın.
Non, vous devez rester.
Bu işin dışında kalmalıydınız.
Vous n'auriez jamais dû vous mêler de ça.
Beklemede kalmalısınız.
Vous allez devoir patienter.
Büyük ihtimalle haklısın. Biliyorsun, belki de gemide kalmalıydınız.
Vous avez sans doute raison.
Onunla birlikte kalmalısın!
Tu ne dois pas le lâcher d'une semelle!
Başka bir kız bulmalısınız. Onunla kalmalıyım.
Vous allez devoir chercher une autre fille.
kalmadı 44
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16
kalmamış 19
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalmayacağım 36
kalmanı istiyorum 30
kalmamı ister misin 17
kalmak mı 16