Kaç kez tradutor Francês
2,554 parallel translation
Babam, senin onu aslandan kurtarmanı kaç kez anlattı?
Il racontait souvent la fois où vous l'avez sauvé du lion.
Bunu kaç kez düşündüm, bilemezsin.
Si tu savais combien de fois j'y ai pensé.
Gerçekten, onu kaç kez aradın?
Sérieusement, combien de fois?
Hem de bir kaç kez istedim.
Plus d'une fois, même.
Hayatta kaç kez yaşlı bir adam elini kaldırıp sana yumruk atar ki?
C'est fréquent qu'un vieux colle une putain de beigne?
Kaç kez tutuklandınız, Bay Corliss?
Combien de fois avez-vous été arrêté?
Walter, daha kaç kez bunun üzerine gideceğiz?
Combien de fois vais-je te le répéter?
Daha kaç kez özür dilememi istiyorsun?
Combien de fois faudra-t-il que je m'excuse?
Ona daha kaç kez durmasını ve sırasını beklemesini söyleyeceğim?
Combien de fois faudra-t-il lui dire d'être prudente et d'attendre son tour?
- Daha kaç kez- -
- Combien...
Daha kaç kez aynı sefil pandayı öldürmem gerek?
Combien de fois vais-je devoir tuer le même panda puant?
Kaç kez söylemem lazım, Arthur?
Combien de fois je dois te le dire?
Eminim siz de farkındasınızdır ki ne zaman, nerede, kiminle ve kaç kez seks yapılacağına biz kadınlar karar veririz.
Je suis sûr que vous savez tous, que ce sont les femmes, dont moi, qui disent, quand, où comment, avec qui et combien de fois on va avoir des rapports sexuels.
Kaç kez özür dilemem lazım?
Combien de fois je dois m'excuser?
Bakayım Terry kaç kez aramış.
Voyons voir combien de fois Terry m'a appelée.
Son bir kaç ayda kim bilir kaç kez bu işi yaptık?
Combien de coups a-t-on réussi ces derniers mois?
Tatiana'yı tavlamak için normal doğum sınıfına kaç kez girdiğimi biliyor musun?
À toi de te le demander.
Kaç kez başının dikine gidip eline başkasının kanı bulaştı?
Tu reprends le droit chemin pour faire couler le sang d'autrui.
Köpeğimi öldürmeyi daha kaç kez deneyeceksin, Holmes?
Combien de fois allez-vous tuer mon chien?
- Kaç kez vuruldun? - Üç kez.
- Vous avez été blessé combien de fois?
Yabancılardan hoşlanmadığımı kaç kez söyleyeceğim?
T'as pas compris? Eliana ne sort qu'avec ses pairs, vu?
Gitmeyi kaç kez denedin?
Combien de fois tu as essayé de partir?
Daha kaç kez özür dilemem gerekiyor?
Je dois m'excuser combien de fois?
Kaç kez kullandığımı sor. - Kaç kez kullandın?
Combien de fois je l'ai utilisé?
Sana kaç kez gitmeni söyledim?
Je t'avais dit de te tirer.
Bunun olduğunu kaç kez gördük.
C'est arrivé à d'autres.
Size daha kaç kez söylemeliyim?
Combien de fois dois-je le dire?
Ya da birkaç kişi, ya da aynı kişi, bir kaç kez.
Ou plusieurs. Ou le même plusieurs fois.
Daire'deki görevim zamanında savcı kaç kez geldi, biliyor musunuz?
Depuis 12 ans que je dirige ce commissariat, combien de fois le procureur est venu?
Peki ya biz senin işin yüzünden kaç kez taşınmak zorunda kaldık?
Combien de fois a-t-on déjà déménagé pour ton boulot?
Kaç tane farklı işiniz oldu? Kaç kez taşındınız, ve kaç kez zorlukların üstesinden geldiniz?
Combien de boulots, combien de déménagements, combien de galères traversées?
Bir kaç kez çıktık.
On est sortis plusieurs fois.
Kaç kez dönüştün?
Combien de transformations?
Kaç kez perdeleri asmak yerine kalkıp kendimi asmam konusunda ettiği dırdırı dinlemek zorunda kaldım biliyor musun?
Chaque fois que je l'entends parler de pendre des rideaux, j'ai envie de me pendre moi-même.
Kaç kez uyardım.
Je lui ai dit.
İnsandan hayatında kaç kez eğilerek özür dilenir?
C'est pas fréquent.
Hayatında kaç kez sarhoşken şarkı söyledin?
"Buvez et soyez heureux. La vie est courte."
Ayrıca anne, sanat eserlerine kendini fazla kaptırdığın için kaç kez beni okuldan almayı unuttuğunu sayamadım bile.
Je ne compte même plus le nombre de fois où tu n'es pas venue me chercher à l'école parce que tu étais absorbée par ton art.
Kaç kez alkollü araba kullandım.
Je me suis souvent fait chopper.
Peki ya Sookie senin hayatını kaç kez kurtardı?
Et toi, combien de fois Sookie t'a sauvé la vie?
Onun evi orası! Peki ya Sookie senin hayatını kaç kez kurtardı?
Et vous, combien de fois Sookie vous a-t-elle sauvé la vie?
Bunu sana kaç kez söyleyeceğim be çocuk?
Quand vas-tu comprendre ça?
İlk kez bir uçağı kaçırmaya bu kadar yaklaştım.
J'ai failli louper mon vol.
İki haftadır üç kez alarmımı kaçırdım.
Oui, je n'ai pas entendu mon réveil trois fois en deux semaines.
İlk kez adet gördüğünde kaç yaşındaydın?
- À quel âge t'as commencé à être menstruée?
- İlk kez bir kızla yattığında kaç yaşındaydın?
T'avais quel âge la première fois que t'as couché avec une fille?
Hem de iki kez kaçıran.
Deux fois.
Savunma 14 kez ilk hakta sahaya çıktı, ayrıca iki saha golünü de kaçırdılar.
Deux field goals manqués.
Bir kez daha. Yarım nota kaç vuruşluktur?
Encore une fois, combien de temps vaut une blanche?
Kesinlikle bunu bir kaç kez sarmamız gerekiyordu
J'aurais dû vous coincer pour meurtre.
- Seni bir kaç kez aramadım ama görmedin galiba.
C'est quoi, alors?