Löw tradutor Francês
228 parallel translation
Kent Yolu Meyhanesi? Low Wood'dan git, 5 km. Kazanır ve yolunu kesersin.
Tu as un raccourci d'une lieue en passant par Low Wood.
Sizin başladığınız kısım işte, sonra klarnet giriş yapıyor ve ardından ötekiler. - Ama siz tek başınıza bitiriyorsunuz. - "Moanin'Low."
Vous commencez, puis la clarinette, et vous finissez seul.
Kimin nerede çalmaya başladığını nasıI biliyorsun?
C'est "Moaning Low". Mais comment sais-tu tout ça?
Daha ne bekliyoruz? "Moanin'Low."
Jouons. "Moaning Low".
- Lady Bracknell.
High Totten, Low Totten...
HIGH AND LOW
ENTRE LE CIEL ET L'ENFER Producteurs associés :
... ölüm hücresinden gelen "Swing Low, Sweet Chariot" melodileri rüzgarın etkisiyle yavaş yavaş dönen bir beden.
L'aube, la grisaille, le froid, un condamné à mort qui chante au loin Swing Low, Sweet Chariot, et le corps qui se balance au gré du vent.
- Memleketteyken arabayı yere yakın sürerdim.
- J'ai une Low Rider. - Comment tu t'appelles?
Hiç Sweet'N Low var mı?
T'as de l'edulcorant?
Birdenbire, bir okyanusun derinliklerinden kayıp gelerek
{ c : $ 88FF00 } { y : bi } Suddenly swooping low { c : $ 88FF00 } { y : bi } on an ocean deep,
Bir kaşık şeker, bir kaşık Sweet'N Low!
Sucre et Canderel.
Black with Sweet'N'Low.
Noir avec édulcorant...
Homer umarım Crusher ve Low Blow canını yakmamıştır.
Homer. J'espère qu'Ecraseur et Coup Bas ne vous ont pas fait de mal.
" the people's hearts were sad and low,
" notre peuple était triste et fatigué
Low Boy, burası Black Cat.
Low Boy, ici Black Cat.
Burası, Low Boy.
Ici Low Boy.
Low-low'un üzerinde durarak mı?
J'vais rester bien peinard.
Prag'lı Haham Low.
- Faust. - Rabbi Low de Prague.
Şurdan biraz Sweet'N Low ( * ) ver.
Rends-moi ça et donne-moi des sachets de sucre allégé.
- Sweet'N Low var mı? - Sakarin olur mu?
Vous avez des sucrettes?
Bir kaç ay önce Beywritch Araştırma Merkezi'nde ödüllü fizikçi Dr. M. Morgan nişanlısı Merry Michels ve labaratuvar asistanı Stevard Low parçacık füzyon deneyi sırasında kazara tehlikeli seviyede radyasyona maruz kaldı.
Il y a quelques mois, au centre de Recherche Ridge le celebre physicien Mike Morgan, sa fiancee, Mary Michaels et leur assistant Stewart Lowe ont ete exposes a des niveaux eleves de radiation au cours d'une experience.
"Sweet'N Low" kalmadı mı?
Y a plus de sucrettes?
Bakın hele, Sweet'N Low.
Quelle surprise, les sucrettes.
Kolombiyalılar'dan önce. - Tamamen parçalanmış halde. - Sen de öylesin.
- il s'effiloche - tout comme toi à la pharmacie de bige Löw pour me peser, j'ai honte d'enlever mon manteau je peux pas savoir de combien j'ai maigri arrête de te plaindre, t'as une carte de crédit, un pull mexicain
"Low Rider" Donny. Donny, "Low Rider"?
"Low Rider", Donny.
AiN'T NO VALLEY LOW ENOUGH! BLUE, KES SESiNi.
Ferme-la, Blue.
Ve Low Ball Yapı'ya, bu harika duvarı yüzde doksan geri dönüştürülmüş materyalden yaptıkları için teşekkür ederim.
Et j'aimerais remercier Profil Bas Construction pour la construction de ce mur à partir de 90 % de matières recyclées.
- Eli düşük olan kazansa olur mu?
- On joue cette main en high-low? - Non.
Kaptan Low, Bay Başkan.
Capitaine Low.
I sense the morale's a little low.
Les gars! Je sens comme une baisse de moral.
- Biz...
- We Ile low... @ @ @ @ @ @ @
- As el alır mı?
- High ou low?
- Little hi, Little low.
- Little par-ci, Little par-là.
Little hi, Little low.
Little par-ci, Little par-là.
Sağ köşede, 120 kiloda, yeşil-sarı şortlu... Vern Van Zant, 1982 yılında mahkum edildi Tecavüz, adam kaçırma, cinayet "SS Low Riders" çete üyesi
Dans le coin ouest, 104 kilos, short vert et or, invaincu, 8 victoires, zéro défaite, de la prison de Lodi, le grand espoir blanc, Vern van Zant!
Belki, Down Low denen kulüptedir. Oraya takılır.
Certainement en ville, dans ce club où il traînait, le Down Low.
Down Low'a yalnızca polis, ölü ya da crack bağımlısı olan bir beyaz girebilir.
Un Blanc au Down Low c'est un flic, un cadavre, ou un toxico.
Saklan.
Lay low.
"Mare-yeh-low" ne?
Que veut dire Maryeu le-ou?
- Mare-yeh-low.
Maryeu le-ou.
Turk o şarkıda "Low-lows'la sokaklarda geziyoruz" diyor.
En fait, Turk, c'est "still hittin'them corners and them lo-los'girls".
Low-lows diyor, Ho-Hos değil.
Lo-los, pas ho-hos.
Turk, zencilerin yaşadığı yerlerde, zıplaması için süspansiyonu değiştirilen arabalara "low-low" denir.
Tu vois, Turk, dans les quartiers, un lo-lo est un lowrider, une voiture avec des suspensions trafiquées pour rebondir.
Low-low'umla sokaklarda geziyorum bebeğim.
Still hittin'them corners and them lo-los girls!
"low" - Partlow.
- Et "low", comme dans "l'autre camé".
Sabaha güzel bir çift midilliyi satmak için Show Low Fuarına gidiyorum.
Je conduis un couple de poneys jusqu'à la vente de Show Low demain matin.
Çevremdeki zenciler çok soğuktu Kalbim dondu Mütevazi bir imparatorluk kurdum narkotiğin ruhu duymadı Kardan anlarım, koka yaprağını alır Kar gibi yaparım
Niggas around me so cold Man, my heart done froze l build an empire on the low, the narcs don t know l'm a weatherman, l take that coca leaf And make that snow
Odayı Low Dawg Yapımcılık tutmuş.
La réception signale que c'est Low Dawg Productions qui a pris cette chambre.
Low Dawg Yapımcılık kimdir Frank?
Qui est Low Dawg Productions, Frank?
Low Dawg Yapımcılığın kim olduğunu buldum. Eski bir arkadaşın çıktı.
J'ai trouvé qui est derrière Low Dawg Productions.
Florida Dış İşleri lütfen. Low Dawg Yapımcılık.
Département d'Etat de la Floride, s'il vous plaît, Low Dawg Productions.