English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ M ] / Mükemmel oldu

Mükemmel oldu tradutor Francês

299 parallel translation
Mükemmel oldu demek.
Ca signifie être bon.
- Buna ne dersiniz? Mükemmel oldu.
Il est en voix ce soir.
Evet bu mükemmel oldu!
Oh, c'est parfait!
Demek istediğim her şey sizin için hep mükemmel oldu.
Mais vous comprenez, pour vous, tout a toujours été si parfait.
Mükemmel oldu.
C'est parfait.
Mükemmel oldu.
C'était parfait. - Oui.
Mükemmel oldu.Bu Cesar...
ça tombe à pic, voilà César.
Tüm detayları mükemmel oldu.
Chaque détail était parfait.
Sayende zamanlamamız mükemmel oldu.
Grâce à ton chiffre, le 5.
Evet, mükemmel oldu.
Oui, vraiment parfait.
Mükemmel oldu, ve kimse burada aslında neler olduğunu kanıtlayamaz.Hiçkimse!
À la perfection! Et personne ne peut prouver ce qui s'est passé!
Zamanlama mükemmel oldu.
Ça tombe vraiment bien.
Mükemmel oldu.
Elle est parfaite.
İşte. Şimdi mükemmel oldu.
Parfait.
Mükemmel oldu.
Comme ca, c'est parfait.
Tatlım, mükemmel oldu.
- Chérie, c'est super!
Şimdi mükemmel oldu.
D'accord.
- Mükemmel oldu.
Il vous va à merveille.
- Evet, gördün mü mükemmel oldu.
- Oui, tu vois? Parfait!
- Mükemmel oldu.
Magnifique!
İşte bu mükemmel oldu.
Fantastique.
- Sus. Yangından kurtarma işi mükemmel oldu, ve Simba bunu yedi.
Le piège se referme, ce n'est qu'une question de temps.
Bu süreç de mükemmel bir tanıtım oldu.
Ce procès a constitué une excellente publicité.
Demek mükemmel Sherlock Holmes adi bir hırsız oldu.
Sherlock Holmes serait devenu un vulgaire cambrioleur?
Mükemmel bir kadın. Üçüncü kocası ölünce, saçları altın sarısı oldu.
À la mort de son 3e mari, ses cheveux ont blanchi.
Gideceğine üzülüyorum Mükemmel çirkinlikte bir parti oldu
Désolée, vous devez partir. Ce fut une soirée détestable.
"Müttefik kuvvetleri arasındaki mükemmel işbirliğinin delili Amerikan Komuta Karargahı'ndaki yüksek rütbeli bir subaydan geldi. Yarbay Timmer Kanadalılarla kanalı geçmek için gönüllü oldu."
"Preuve de la coopération alliée, un officier américain, le lieutenant-colonel Timmer, s'est porté volontaire pour accompagner les Canadiens."
Kocam beni boşadı. Sonunda cenaza levazımatçısı ikna oldu, evlendik. Mükemmel bir çiftiz.
C'est le seul homme que je ne peux pas tromper parce qu'il ne m'en laisse ni le temps ni les forces.
Harikaydı. mükemmel bir bitiriş oldu.
Super. Fin fantastique.
Billie Jean King düz setlerde yem oldu Laver ilk seti aldıktan sonra pestile çevrildi Pancho Gonzalez voleleri ve ters vuruşlarıyla mükemmel servisler atarken ağdan emilip iki dakikada yutuldu.
Billie Jean King mangé en deux sets secs. Laver complètement étouffé après le gain du premier set. Et Pancho Gonzales, servant comme jamais, avec de superbes volées et des retours décisifs en revers, a été sucé à travers le filet lors de la balle de match, et entièrement avalé en tout juste deux minutes.
Ve büyük bir son! Daha iyi oldu. Mükemmel, harika.
Je viens prévenir que Pekoe sera absente.
Mühür mumunu biraz kanla karıştırınca McFarland'ı suçlu göstermek için mükemmel bir delil yaratmış oldu.
En mettant du sang sur la cire, il a créé une preuve accablante contre McFarlane.
Mükemmel oldu. Tut şu direği!
C'est parfait.
Mükemmel oldu.
Parfait!
Geleli on dakika oldu. Şimdiden kendimi mükemmel hissediyorum.
10 minutes, et je me sens déjà parfaitement à l'aise...
Çok mükemmel bir zamanda oldu. Kışın mı? Hayır.
Hier, quand il a appris qu'avec 20 dollars on n'est pas le roi de Bornéo, il est allé en acheter Aux Chaussettes Usagées.
Hey, çocuklar. bir grup görmek istiyordunuz, biz yemek yemek istiyorduk, işte oldu evet baba en mükemmel grup ay ışığını hatırlar gibiyim benim kişisel favorilerimdendir.
Peggy, ces cheveux, tu les veux collés au biscuit, ou bien en surprise au milieu?
Bu mükemmel bir macera oldu
Ceci a été la plus excellente des aventures!
İşte şimdi mükemmel bir hafta sonu oldu.
C'est vraiment un week-end de rêve.
Ama, yeni, çok amaçlı bilgisayarımız için de mükemmel bir test oldu! ..
Mais l'aspect thérapeutique n'était qu'une couverture.
Max'in dâvâsını alana kadar mükemmel bir iş çıkarıyordum. Tek kaybettiğim dâvâ o oldu.
L'affaire de Max est la seule que j'aie jamais perdue.
- Mükemmel bir parti rezil oldu.
- Une si belle soirée gâchée!
Mükemmel bir köpek, bir Doberman harap oldu. Saatlerdir içiyor gibisin.
Tu pètes le feu, aujourd'hui.
Mükemmel bir hayatım oldu.
J'ai mené une belle vie.
Genetik olarak mükemmel bir katil oldu.
Une mutation génétique a engendré le criminel parfait.
Mükemmel oldu.
Il est parfait.
Şimdi aniden, Ross benim için sahip olamadığım mükemmel biri oldu.
Et tout d'un coup, c'est Ross! Ce type vraiment génial que je peux pas avoir!
Bu sadece.. Her zaman bu hayali kurdum ve bir gün, o kusursuz adamla tanıştım ve o rüyalarımı gerçekleştirdi ve mükemmel bir hayatım oldu ve bu fantezi Greg'le ve hayatımla ilgili sorunlu olan bir kısıma aitti.
J'ai... j'ai toujours eu ce fantasme... que je rencontrerais un jour l'homme idéal... qui réaliserait mes rêves, et avec qui j'aurais... la vie idéale.
Dairelerimizi değiştirdiğimiz için çok mutluyum. Mükemmel bir çözüm oldu.
Cet échange, c'est la solution parfaite.
Mükemmel bir gece oldu.
L'un dans l'autre, c'était pas mal...
Mükemmel ötesi oldu.
Du grand art.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]