English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ N ] / Ne olmuş

Ne olmuş tradutor Francês

15,386 parallel translation
Ne olmuş?
Et alors?
Ne olmuş içiyorsa?
Qu'est... ce que ça peut faire?
- Ne olmuş?
Et alors?
Eğer senden haber alamazsam Joe ne olmuş olursa olsun bir kahraman gibi gömüleceksin tüm onurun ve şerefinle.
Si je n'ai pas de vos nouvelles, Joe... peu importe ce qui arrive... vous recevrez des funérailles de héro... avec tous les honneurs.
Ne olmuş?
Quoi?
Ne olmuş size böyle?
Êtes-vous un tas de minables?
- Ne olmuş ki?
Lequel?
Ne olmuş oraya?
Qu'est-ce que c'est?
- Ne olmuş? Nesi varmış oğlumun?
Qu'est-ce qui ne va pas avec mon fils?
Ne olmuş?
Qu'est-ce qu'il y a?
- Annen... - Anneme ne olmuş?
C'est maman.
Burada ne olmuş böyle?
Mais qu'est-ce qui s'est passé ici?
Ne olmuş şimdiye?
Et maintenant?
Ne olmuş ona?
Comment ça?
- Ne olmuş?
C'est mon enfant!
Pekala, pazartesi ne olmuş?
Que s'est-il passé lundi?
Büyülemişse ne olmuş?
Elle a jeté un sort dessus.
Ne olmuş yani?
Et alors?
- Ne olmuş onlara?
Quoi?
Ne olmuş buna?
Que lui est-il arrivé?
Onun yüzüne ne olmuş?
C'est quoi ce visage?
- Ne olmuş onlara?
- Ouais, qu'est-ce qui s'est passé?
Ne olmuş? Belli olmuyor mu?
N'est-ce pas évident?
Ne olmuş ona?
Quoi, Hyde?
Ne olmuş? Bir günde yürütmem gereken 350 dava var.
J'ai 350 affaires à traiter par jour.
- Ne olmuş?
- Et?
Ne olmuş?
Donc?
Ne olmuş ona?
Et alors?
Ne olmuş ona?
- Et donc?
Dellmore yıllardır Harmon Shupe'ladır. Ne olmuş?
Dellmore sont avec Harmon and Shupe.
- Ne olmuş yani? Benim davam hakkındaki bir görüşmede beni yok sayamazsın.
Ne me mets pas en dehors d'un rendez-vous sur mon affaire.
Ne olmuş ona?
Eh bien?
- Ona ne olmuş?
Que veux-tu dire?
- Ne olmuş ona?
Quoi donc?
- Babam mı? Ne olmuş babama?
Il a quoi, mon père?
Ne olmuş biliyor musun Snow?
Que savez-vous, Neige?
Geriye hiç iz kalmamış, yanıp kül olmuş kalıntılardan, Pryce'ın şüphelenmez.
Pryce n'aura pas de suspicion s'il ne reste que des cendres qui ne laissent aucun indice.
Boş gününüzü birlikte geçirmemeniz kötü olmuş.
Il est dommage que vous ne passez pas votre journée ensemble.
Ne olmuş polise?
- Qu'est-ce qu'ils veulent?
- Ona ne olmuş?
- Quoi donc?
Bu. ne zaman olmuş?
C'est arrivé quand?
- Milyarder çocuğu eşek kadar adam olmuş. Ne burun iltihabı yahu!
C'est un millionnaire et un gars mature, ça n'a pas de sens, une rhinite...
Burada size ihtiyacımız yok bence. Sanırım bir hata olmuş.
Je ne pense pas que vous serez nécessaire ici.
Ne olmuş?
Que s'est-il passé?
Belki bana söyleyebilirsiniz, Molly Pace nasıl olmuş da kendi düzenlediği oyunu soyup, kimsenin onu tanımayacağını ummuş?
Vous pourrez peut-être me dire pourquoi Molly Pace espérait cambrioler son propre tournoi sans que personne ne la reconnaisse.
Göründüğüm kadar toplumdan izole olmuş değilim.
Je ne suis pas aussi isolé qu'il paraît.
Ee, ne olmuş?
Ouais, et alors?
Central City Üniversitesi'ne bir saldırı olmuş.
Il y a eu une attaque à l'université de Central City.
Kate Paris'e gitmeden önce, Londra'da genç bir kadınla arkadaş olmuş.
Avant que Kate ne vienne à Paris, elle s'est liée d'amitié avec une jeune femme à Londres.
Görüntünün gerçekliği doğrulanamadı ama web sitesindeki suçlamalara Rus Yurtdışı İstihbarat Servisi de dahil olmuş görünüyor. Katja Keller adlı genç bir kadını öldürmekle ve CIA'e ait gizli belgeleri satın almaya çalışmakla suçlanıyorlar.
L'authenticité de cette vidéo ne peut pas être confirmée, mais le site piraté continue d'accuser le SVR, le Service de Renseignement Russe d'avoir assassiné une jeune femme nommée Katja Keller dans une tentative d'achat de documents classifiés de la CIA.
! Çok şok olmuş gibi davranma.
Ne fais pas la choquée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]