Ne söyleyeceğimi bilmiyorum tradutor Francês
639 parallel translation
Ne, ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Buna bir açıklama getiremem.
Je ne saurais dire comment c'est arrivé
Sana ne söyleyeceğimi bilmiyorum, çünkü inancın yok.
Je l'ignore. Vous n'avez pas Ia foi.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Que vous dire?
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais que dire.
Ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum, ama gerçeğe yakın olacak.
Ce que je vais lui dire, s'approchera beaucoup de la vérité.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi lui dire.
Bunlar sadece mürekkep lekesi. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Ce sont juste des taches, je ne sais vraiment pas quoi dire.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais plus que te dire.
Ona ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Que vais-je dire à Rhoda?
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi dire.
Beki ben hatalıyım. Eğer öyleyse, lütfen nerede hata yaptığımı bana söyleyin. Çünkü ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Peut-être que je me fourvoie, mais si c'est le cas, indiquez-moi la marche à suivre, parce que je commence à être à court de sujets de conversation.
- Ben ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Vous n'assisterez pas au mariage, mais les bans seront dans le journal.
Onlara ne söyleyeceğimi bilmiyorum, Harley.
Je ne sais pas quoi leur dire, Harley.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je me sens responsable.
Görevi yeni devralan çocuklar bana sürekli soruyorlar... niçin bir cinayet masası komiseri bu adam kaçırma işinde kalmayı istedi, diye... ben... ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Les gars de l'équipe n'arrêtent pas de me demander pourquoi un lieutenant de la criminelle tient à s'occuper de ce kidnapping. Je ne sais pas quoi leur répondre.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum Walter. Ne kadar aşağılık biri olduğunu söylediğimi varsay.
Je ne sais pas quoi vous dire, Walter, pour vous exprimer mon mépris.
- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je sais pas quoi lui dire.
Ne söyleyeceğimi hiç bilmiyorum...
Je ne sais pas quoi dire. Je...
Buraya geldim, ama nasıl söyleyeceğimi... sana nasıl anlatacağımı bilmiyorum.
Je suis là, et je ne sais plus quoi dire, pour te faire comprendre.
Nasıl söyleyeceğimi bile bilmiyorum. Düşünmesine bile cesaret edemiyorum.
Je ne sais pas comment je vais le lui apprendre.
Hatta ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum.
Je ne sais même pas quoi lui dire.
Ne söyleyeceğimi inanın bilmiyorum.
Je ne sais pas quoi dire.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais quoi dire.
- Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum. - John.
Je ne sais comment te le dire.
- Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...
- Je ne sais pas par où commencer...
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
- Je ne sais comment le dire.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas comment dire.
Vern, bunu sana nasıI söyleyeceğimi bilmiyorum.
Vern, je ne sais pas comment te le dire.
Irving... Bunu sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama...
Lrving, je ne sais pas comment te dire ça...
Sana nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...
Je ne sais comment dire...
Nasıl yapacağımı bilmiyorum. Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Tu as une idée?
Bunu nasıI söyleyeceğimi bilmiyorum, buna hakkım var mı onu da bilmiyorum... seni her zaman kendi çocuğum gibi gördüm.
Je ne sais pas comment dire ça, et je ne sais pas si j'en ai le droit... mais j'ai toujours pensé que peut-être, tu étais comme mon gamin.
- Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama...
- Je ne sais pas comment te dire...
O bunu henüz bilmiyor, ve aslında ben de ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Elle ne le sait pas et je ne sais pas vraiment comment lui dire.
Ben... ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas comment le lui annoncer.
- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Allez-y.
Yaşadığımız bunca şeyden sonra, nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama..
Je ne sais pas comment te dire ça, après tout ce que nous avons vécu ensemble.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas comment vous le dire.
- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je sais pas parler.
Şey, bunun ne kadar ciddi olduğunu, ve size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama o karmaşada, ben... Söyle.
J'ignore si c'est grave, et je ne sais pas trop comment le dire, mais dans la confusion, j'ai...
Hala buradalarsa onlara ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum.
Je ne saurais même pas quoi leur dire s'ils étaient encore ici.
Hanımlar, bunu size nasıl söyleyeceğimi tam olarak bilmiyorum çünkü işin buralara geleceğini bilmiyordum.
Mesdames, je ne sais comment vous dire ça parce que je ne savais pas qu'on en arriverait là.
Sana bir şey söylemeliyim. Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
J'ai quelque chose à te dire mais je ne sais pas comment.
Nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum...
J'ai quelque chose à vous dire, je ne sais pas comment.
Ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Tu trouves que j'aurais dû t'en parler plus tôt.
Yani... Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum ama hep söylemek istedim şarkı söyleyemiyorsun.
Je veux... je ne sais pas comment te le dire mais j'en ai envie depuis longtemps, tu ne sais pas chanter.
Bunu nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais comment te dire ça.
Bilmiyorum ne söyleyeceğimi.
Je ne sais que dire.
Bunu onlara nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas comment leur dire.
Bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
Je ne sais pas comment lui expliquer.
ne söyleyeceğimi bilemiyorum 37
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne söyledin 57
bilmiyorum 18446
bilmiyorum ki 83
bilmiyorum tatlım 28
bilmiyorum ama 31
bilmiyorum dostum 22
bilmiyorum dedim 18
bilmiyorum işte 23
bilmiyorum efendim 100
ne söyledin 57