O da değil tradutor Francês
6,693 parallel translation
O zaman da tüm sürprizi kaçardı, öyle değil mi?
Mais ça aurait gâché toute la surprise, n'est-ce pas?
Bu o kadar da zor değil.
Ce n'est pas si difficile.
Gördüğüm kadarıyla ölmek için o kadar da kötü bir yol değil.
C'est pas une mauvaise mort.
Hayır, inanmak o kadar da zor değil.
Non, ce n'est pas si dur à croire.
- Buraya gelmenin anlamı da o, değil mi?
Non. Est-ce le moment d'aborder ces choses?
O kadar da güzel değil.
ça ne te ressemble même pas.
Hayır, o kadar da kötü değil.
Il prend le contrôle de tout. Non, il n'est pas aussi mauvais.
O da senin takımdan, değil mi?
Je veux dire, il est pile dans ta ligne de mire, pas vrai?
Bunu yapmak zorunda... Senin fikrindi. İyi, hava o kadar da soğuk değil zaten.
Il ne fait pas si froid de toute façon.
Fakat ben-ben ona bakıcılık yapıyorum ve görünen o ki tüylü ejderhasını yanlış yere koydum, ve bu da hiçkimse için iyi değil.
Mais je garde son appart et j'ai perdu son dragon barbu, ce qui n'est bon pour personne.
Odaya girdiğinden beri bıraktığın sayısız izi incelemek o kadar da zor değil.
On devrait pouvoir exploiter les dizaines d'empreintes que vous avez laissées dans cette pièce.
Sen onun babası değilsin, o da senin baban değil!
Tu n'es pas son pere, il n'est pas ton pere!
O kadar da uzun değil.
Elle n'est pas si longue.
O kadar da büyük değil. Aynı hissi ben de Grand Kanyon için hissetmiştim.
Ce ne sont pas les meilleures j'ai ressentit la même chose pour le Grand Canyon
Yapma şimdi, o kadar da değil.
C'est injuste.
- O kadar da küçük değil.
Elle n'est pas si petite.
Yani, o kadar da değil.
- Non. On est juste colocataires.
Ama çok açık ki kadına yalan söylemiş. O kadar da açık değil, hayır.
Mais visiblement, il lui mentait.
O kadar da kötü değil.
- Oh. - Oh, ce n'est pas si mal.
Aslında o kadar da şaşırtıcı değil yani.
- Alors, ça n'a rien de surprenant.
Annem her zaman korkmamalısın çünkü aynı sen doğmadan önceki yaşam gibidir derdi ki bu o kadar da kötü değil, değil mi?
En fait, ma mère m'a toujours dit qu'il ne fallait pas en avoir peur parce-que ça ressemble juste à ce qu'était ta vie avant ta naissance... c'est pas si mal, pas vrai?
Yani o kadar da zor değil.
Ce n'est pas si dur.
Onu Costa Rica'da değil, o kasada olduğunu kanıtlayacak bir şeylere.
Quelque chose qui prouve qu'il était dans la pièce sécurisée et pas au Costa Rica.
Diyelim ki kardinal şu an ki durumundan ötürü benim ilk seçimim değil, ve o da bunun farkında.
Disons juste que le cardinal n'était pas mon choix pour son poste actuel, et il est au courant de cela.
Şimdi böyle söyleyince aslında o kadar da kötü değilmiş gibi geliyor, değil mi?
Bon, eh bien, maintenant que je l'entends à haute voix, Ce n'est pas aussi mauvais que ce que nous pensions tous, non?
- Kurbanlar o kadar da zengin değil.
Aucun de ces gars n'était riche.
- O kadar da iyi değil.
Pas si bon que ça.
O kadar da değil. "
Elle ne peut pas être aussi mauvaise "
Yok ya o kadar da değil.
Ce n'est pas aussi mauvais.
- Aslında o kadar da kötü değil.
- Vous savez, ce n'est pas si mal que ça.
Tamam belki o kadar da eğlenceli değil ama orada oturup dinleyebilirsiniz aynı bizim yaptığımız gibi.
Ok, peut être que ce n'est pas si drôle mais tu peux écouter quand même, comme on a fait avec toi.
Ben bir diyorum ve o da uygun değil!
Je dis une chose et c'est indécent? Je suis désolé, mais c'est des conneries! !
- Evet, o kadar da değil.
Oui, et pas que ça.
Bunu da o çarpık Cat'i koruma hevesin içinde haklı çıkartabilirsin, değil mi?
Tu peux justifier ça, tu ne peux pas, dans ton zèle tordu pour protéger Cat?
O da aslında doktor değil.
Ce n'est pas un docteur.
O kadar da kolay değil.
Et bien, ce n'est pas si facile.
Ayrıca King Kong da var. Ama o gerçek bir canavar değil.
- Il y a aussi King Kong, mais ce n'est pas vraiment un monstre.
O kadar da zor değil Baba.
Ce n'est pas si dur papa.
O açıdan da bakabilirsin ama demek istediğim her ne olursa olsun, yeni bir ev almak için uygun bir zaman değil.
Tu peux penser comme ça, ou sinon, te dire que ce n'est pas le bon moment pour faire un prêt immobilier.
Ciddi bir yaraymış o da, değil mi?
Ça c'est de la cicatrice, hein?
O kadar da iyi değil, hayır.
Non, c'est pas top.
Lucky Strike'da o kadar da başarılı olmadığını biliyorsun değil mi?
Vous savez, vous n'êtes pas vraiment la reine du bowling.
Harika değil ama bir gün o da olacak.
Pas excellent, mais peut-être un jour.
The Dead'i seviyor ve o kadar da iyi durumda değil.
Il aime le groupe, et il ne va pas très bien.
Sadece o parça da değil.
Pas seulement cette part.
Aslında, o kadar da değil.
En faite, non ça ne l'est pas.
Aslına bakarsan, bebeğim, burada, uzayda olmak o kadar da kötü değil özellikle dünyanın en komik yardımcı pilotuyla beraberken.
En fait bébé, c'est pas si nul d'être là haut dans l'espace, surtout avec le plus drôle co-pilote du monde.
Ama o gün Londra'da olduğunu ortaya çıkarabilirler, değil mi?
Mais ils pourraient deviner qu'il était à Londres ce jour-là.
GüçIüsün, bildiğinden daha fazla... ama o kadar da değil.
Vous êtes puissants plus que tu l'imagines... mais pas tant que ça.
Zaman yolculuğu o kadar da kötü olmak zorunda değil.
C'est pas toujours foireux.
Ama sırf benim mizacım böyle değil diye ya da satır aralarını okumuyorum veya o dilden konuşmuyorum diye ya da bazen de olsa insanların benim dilimden konuşmalarını istiyorum diye hikâyedeki kötü adam ben olmuyorum.
Mais sous prétexte que ce n'est pas mon tempérament, ou que je ne lis pas toujours entre les lignes ou que je ne comprends pas la langue, ou que je souhaite parfois que l'on me parle dans ma propre langue, ça ne fait pas de moi la méchante.
o da ne 669
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da benim 38
o da olur 28
o da sensin 43
o da yok 16
o da var 56
o da ne demek 78
o da iyi 30
o da nedir 79
o da burada 16
o da dedi ki 42
o da beni seviyor 25
o da nesi 25
o da bana 49
o da 410
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da beni seviyor 25
o da nesi 25
o da bana 49
o da 410
o da kim 286
o da gitti 18
o da mı 21
o da kimdi 18
o daha bir çocuk 37
o da doğru 23
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da öldü 29
o da oradaydı 16
o da ne öyle 27
o da öyle 48
o daha çocuk 50
o da neydi 223
o da nereden çıktı 18
o da neydi öyle 27
o da öldü 29
o da oradaydı 16