Rot tradutor Francês
235 parallel translation
Bir rot mu kırıldı beni çağırırlar. Bir subap mı attı beni çağırırlar.
Un barreau ou une vanne pétés, ils m'appellent.
Güzelce bir geğir, şu Bayan Caswell'den kurtulursun.
Un bon rot et adieu Mlle Caswell.
Şimdi de gazını çıkar.
le rot maintenant.
- Çıkan duman dışında hayır.
- Un rot provenant du bunker.
Gazı varmış.
Un petit rot.
Tüm mahalledeki en güzel kız sen olacaksın. - Fran! - Hmm?
Comment on fait faire son rot à un bébé?
Vahşi Batı.
Rot. L'Ouest sauvage!
Şarap yüzünden geğirdiğin için bir puanı kırdım. Ama toplamda iyi bir skor bu.
Tu perds un point pour un rot, mais dans l'ensemble, c'était réussi.
Rot kırıldı.
Il a coulé une bielle.
Rot balansı müthiş.
Ça, c'est du parallélisme.
Büyük bir geğirme.
Un gros rot.
- Sen biliyor musun Alf?
Je sens un rot qui monte.
İmdat, birisi ben patlamadan benim gazımı çıkartsın.
Au secours! Venez me faire mon rot ou j'explose.
Sadece geğirdi, muhtemelen gazı vardır.
C'était un rot. Il a sûrement des gaz.
Sen buna geğirme mi diyorsun?
Tu appelles ça un rot?
Ben ve Belch onları yakalarız.
Moi et Le Rot, on les attrapera.
Belch!
Le Rot!
Peder Perignon şampanyası, yavrum, çok pahalı bir merettir!
Dom Pérignon, ma belle! C'est du rot de luxe, ça!
Geğirmek de kendiliğinden olur.
Un rot est spontané et pas du tout romantique.
GEĞİRMEK BİR CEVAP DEĞİLDİR.
UN ROT N'EST PAS UNE RÉPONSE
Buradayım bebeğim.
Qu'est-ce que c'était? Un rot de bébé?
George bana seni çok şirin bulduğunu söyledi.
J'accepterais un rot!
- Sıkıca kapatmayı unutma.
Fais-lui faire son rot.
Sadece geğirdim.
Un rot, peut-être.
- Tendon refleksi yok.
- Pas de ROT.
- Tendon refleksleri artı iki ve eşit.
- ROT positifs et symétriques.
Gaz çıkartacak bir bebek bakıcısına ihtiyacı olan biri değilim.
Je ne suis plus un bébé qui a besoin de sa bonne pour faire son rot.
Ne zaman geğirsem, ayaklarım boşalıyor.
Au moindre rot, ma plaque bouge et je flanche.
- DTR artı iki, çift taraflı.
ROT positif et symétrique.
Homer, bebeği geğirttiremiyorum.
Homer, elle ne fait pas son rot.
Çocukla fazla oynarsanız dayanamayıp kusuyordunuz.
C'est vous qui vomissez quand il fait son rot.
Gazını çıkartma.
Rot...
Ross'un "balkabağı" demeye çalıştığı zamanı hatırlıyor musunuz? "Kabak balı" demişti.
Quand Ross a voulu dire "un gros potiron"... il a dit "un rot potigon"!
4 : 47'de geğirdi.
Il a fait son rot à 4 h 47.
Rot balans, şok sistemi, zırh bakim, antifriz.
Alignement, amortisseurs, cire à lustrer, vidange.
Normalde size gelen adamlarımız gece yarısı Reedsville'de rot kırdılar.
Nos gars ont coulé une bielle à la supérette de Reedsville.
Normalde size gelen adamlarımız, gece yarısı rot kırdılar.
Nos gars ont coulé une bielle à la supérette.
Belki gazı vardır.
C'est peut-être un rot.
Gazın mı var?
Tu veux faire un rot?
Her yudumda garantili geğirme.
Un rot garanti par gorgée.
En uzun geğirme.
le rot le plus long.
Geğirtilmeye mi ihtiyacın var?
Qu'y a-t-il, Frank? Tu as besoin de faire ton rot?
Bayrağın, bağırsaklarında çürüyecek olmasından da rahatsız olabilirsin.
Et même prendre son rot comme une offense.
- Yanan bir geğirti.
- Un rot.
Gazdan dolayı olmasın?
C'était pas un rot?
İlk solo albümü a Cry For Help, birçok "Silahım olsaydı" mısrasını taşır "Anyone But You," "May She Rot in HeII."
Dans son premier album solo... A Cry For Help, on trouvait "lf l Had A Gun"... "Anyone But You", "May She Rot in Hell."
Alt değiştirme, gaz çıkarma, gece maması.
Les couches, le rot, le biberon en pleine nuit.
Seni küçük rot - baban seni o öğretti?
C'est ton père qui t'a appris ça?
Hava atmak...
Ça l'aide à faire son rot.
- Pekala, atla, ben seni geğirtirim.
Je te fais faire ton rôt?
KAVANOZA GEĞİRMEK FEN PROJESİ DEGİLDİR
UN ROT EN BOCAL CE N'EST PAS DE LA SCIENCE