Sence ben tradutor Francês
1,726 parallel translation
Sence ben aptal mıyım? Gözlerim yok mu?
Tu me prends pour une imbécile qui n'a pas des yeux pour voir?
Sence ben aptal mıyım?
Tu vas où? Tu me prends pour une idiote?
Sence ben manyak mıyım?
Tu me prends pour un dingue?
Sence ben şıllık mıyım?
Tu me trouves chieuse?
Sence ben de bir şeyler hak etmiyor muyum?
Vous ne pensez pas que je mérite quelque chose?
Sence ben güzel miyim?
Tu me trouves jolie?
Sence ben mi yaptım?
Vous croyez que c'est moi?
Sence ben tüm müşterilerimi tanıyor muyum?
Tu crois que moi je connais tous les clients qui rentrent?
Sence ben deli miyim?
" Si ma conduite te paraît insensée
- Sence ben biliyor muyum?
- Tu crois que moi si?
Sence ben de görmeli miyim, Jesse?
Tu ne crois pas que je devrais les regarder, Jesse?
Sence ben iyi bir anne olur muyum? Ne?
Tu penses que je ferai une bonne mère?
Sence ben, sivil haklarından yakınan sulugöz bir liberal miyim? Konu bu mu?
Vous pensez que je ne fais que prêcher les libertés individuelles?
Sence ben deli miyim?
Croyez-vous que je suis fou?
Sence ben kalmak istedim mi?
Tu penses que je voulais rester ici et travailler?
Sence ben başka neyden bahsedebilirim?
De quoi d'autre pourrais-je parler?
Sence ben deli miyim?
Vous croyez que je suis folle.
Sence ben soğuk muyum?
Tu trouves que je suis distante?
Julie, sence ben bunu öğreneblir miyim?
Julie, tu penses pouvoir m'apprendre? - Vous apprendre quoi?
- Sence ben ırkçı mıyım Tracy?
Tu penses que je suis raciste? Je pense que comme Oprah, tu aimes sortir avec des noirs pour protéger notre dignité. Non.
Sence ben istiyor muyum?
Tu crois que j'en ai envie?
Sence ben güzel miyim?
Tu me trouves mignon?
Bilemiyorum, belki sen belki de Jim ama kesinlikle dikkatimi vermem gereken bişey ve sanırım sence ben bir deliyim
Ça pourrait être toi, pourrait être Jim, mais c'est clair que je dois y faire attention. Je ne sais pas. Maintenant tu penses vraiment que je suis cinglée.
Sence ben aptal mıyım?
Vous pensez que je suis une idiote?
Sence ben yeteri kadar bedelini ödemedim mi?
Tu ne crois pas que j'ai assez donné?
Sence ben az çekmedim mi?
Que j'ai assez payé?
Sence ben kaç yaşındayım? Bilmiyorum. 35 mi?
Je sais pas. 35?
Sence ben, 13 santim topuklu ayakkabılarımla, kaburga kıran korsemle ve göğüs ucu bandımla rahat mı olacağım?
Et je serai confortable avec mes talons hauts, mon corset serré et mes couvre-mamelons?
Sence ben dalga mı geçiyorum?
Tu crois que je plaisante?
Sence ben kaç yaşındayım?
Quel âge vous croyez que j'ai? Trente?
Sence ben sinirli miyim?
Est-ce que tu penses que je suis coincé?
Sence ben daha çok Palomino muyum yoksa aygır mı?
Est-ce que je ressemble plus à un palomino ou à un étalon?
Ben tarihsel romanlar yazarım, o yüzden bu soruya cevap vermek zorunda değilim. Merak ediyorum da, aile yaşantısını bu denli gözler önüne seren biri için çizdiğin bu betimleme ne kadar otobiyografik sence?
J'écris de la fiction historique, alors je n'ai pas à répondre à ceci, mais je me demande, pour quelqu'un qui écrit tant sur la famille, à quel point c'est autobiographique?
Sence burada devrilip yatacağım bir yer var mı? Bu arada ben inatçı ve ayağını ağzına sokan bir kardeşi kabul edecek bir yer arayacağım. Ve bu kardeş çok ama çok üzgün.
Dis-moi, tu penses que je peux dormir sur le sofa pendant que je cherche un appart qui veut bien d'un frère têtu qui dit parfois ce qu'il ne faut pas, et qui est vraiment désolé?
Ben ciddiyim, Medea. Sence de kafayı yedirtecek birşey değil mi bu?
Tu trouves pas ça dingue?
Sence onlardan bir tane de ben alabilir miyim?
Je voudrais les mêmes.
Sen ve ben çok iyi anlaşıyorduk, sence de öyle değil mi?
On va si bien ensemble, tu ne trouves pas?
Sen ve ben çok iyi anlaşıyorduk, sence de öyle değil mi?
Toi et moi allons bien ensemble, tu ne crois pas?
Sence, o beni son gördüğünden bu yana, ben hiç değiştim mi?
J'ai changé, tu trouves? Depuis la dernière fois?
Sence onun için en uygun doktor ben miyim?
Vous pensez que je lui conviens?
Sence onu ben yakalayabilr miyim?
Vous pensez que je peux la rattraper?
Sence nasıldı?
Comment c'était pour toi? - Ben...
Bunu ben biliyorum, sen biliyorsun ama sence iyi haberi Sookie'ye de vermek gerekmez mi?
- Je le sais, tu le sais, et si tu allais lui apprendre la bonne nouvelle?
Lanet olsun, Ray Ray, sence... Ben de şuralarda koşturan bir sütlü kahve istemez miyim?
Mince, Ray Ray, tu penses que je ne veux pas un petit bambino "café-crème"?
Sence onu ben mi kaçırdım?
- Comment tu t'y es pris?
Sence Seth ve ben hata mı yapıyoruz?
Tu crois que Seth et moi nous faisons une erreur?
Yani, sanki aramızda bir soğukluk var gibi, sence de öyle değil mi?
Ben... on a un soucis là, vous pensez pas?
Sence aynısını ben yapamaz mıyım?
Tu ne crois pas que je pourrais faire la même chose pour toi?
Sence Tyge'i ben mi öldürdüm?
Tu crois que j'ai tué Tyge?
- Peki, ahbap, sence ne yapmalıyız?
- Ben vieux, on est censé faire quoi?
Yani ben hanımefendi gibi davranmıyor muyum sence?
Alors, tu trouves que je ne suis pas une dame?
beni 794
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
benoit 19
benjamin 230
bender 52
benedict 20
benny 335
bennett 94
bentley 21
benes 21
ben seni seviyorum 69
bennet 26
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18
benson 89
benton 317
benito 18
ben öldüm 53
ben oldum 16
benimle evlenir misin 227
beni affet 279
benim 5594
ben seni istiyorum 18