English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ S ] / Sessizlik

Sessizlik tradutor Francês

3,592 parallel translation
19 yıl sonra ilk defa sessizlik.
Du silence, pour la première fois en 19 ans.
Vance anlatıyor. İnan bana, ben sormuyorum. Nadiren de olsa, biraz sessizlik iyi olurdu.
Vance m'a tout raconté.
Sessizlik!
Silence! Mettez vos effets personnels dans le trou.
Sessizlik lütfen.
Silence, s'il vous plaît.
Çoğumuz için sessizlik gibidir.
Pour beaucoup, c'est le silence.
Kapa çeneni! Sessizlik!
Silence!
Sessizlik!
Taisez-vous!
İsviçre saatimin aksatmadan sağladığı kulak misafiri olma ve her gün saat 14 : 00'te, mutlak sessizlik içinde, Ninja kakamın keyfini çıkartıyorum.
Écouter aux portes me permet grâce à ma régularité suisse et au silence de faire ma grosse commission de 14 h.
Soru sorulduğunda sessizlik yayılacak.
Le Silence s'abattra quand la question sera posée.
Soru sorulduğunda sessizlik yayılacak.
Le silence s'abattra quand la question sera posée.
Sessizlik yayılacak.
Le silence s'abattra.
Sessizlik olarak bilinen akım ve... Soru Akademisi'nden aldığın emirlerle Doktor'u öldürdün.
'Vous avez tué le Docteur sous les ordres du mouvement connu de "The Silence" et "Académie de la Question".
Sessizlik.
Le Silence.
Sessizlik ne?
Qu'est-ce que le Silence?
Sessizlik bir tür değildir.
Le Silence n'est pas une espèce.
Bugün sessizlik ve tuvalet eğitimi üzerinde çalışacağız.
On va travailler le silence et l'apprentissage de la propreté.
Ve yine garip sessizlik başlasın!
Top départ. Faites place au silence gênant.
Bazen öyle şeyler yaşanır ki herkes sessizliğe gömülür. Öyle bir sessizlik olur ki kimse o sessizliği anlatmaya bile cesaret edemez.
Dans la vie, il y a parfois des trucs que tous gardent sous silence et dont personne n'ose plus parler.
Eşine neden bana yalan söylediğini sorarken, hattın diğer ucundaki sessizlik.
Le silence à l'autre bout de la ligne quand je demande pourquoi sa femme me ment.
Sessizlik.
Au Silence.
Sessizlik bir tür değil.
Le Silence n'est pas une espèce.
Dalekler'in Sessizlik ile bildiği her şeyi!
Tout ce que vous savez sur le Silence.
Sessizlik'in eski temsilcisi.
Ancien émissaire du Silence.
Bu ünite, evrendeki herhangi bir kişi olarak görünebilir yani, Vandaleur olarak görünüyorsanız, Sessizlik'i araştırıyorsunuzdur...
Cette unité peut se déguiser en n'importe qui dans l'univers. Si vous êtes Vandaleur, vous enquêtez sur le Silence.
Sessizlik için çalışıyorum.
Je travaille pour le Silence.
Sessizlik bundan kaçınılması gerektiğini düşünüyor.
Le Silence veut l'éviter.
Soru sorulduğunda sessizlik yayılacak...
Le Silence s'abattra quand la question sera posée.
Sessizlik yayılmak zorunda desek daha doğru olur.
"Le Silence doit s'abattre" serait une meilleure traduction.
Sessizlik sorunun asla sorulmadığından emin olmak istiyor. Doktor'un Trenzalore'ye hiç ulaşmadığından.
Le Silence a décidé qu'il n'y aurait aucune réponse, que le Docteur n'atteindrait jamais Trenzalore.
Ve sessizlik yayılırdı.
Et le silence s'abattrait.
Sessizlik'in başında olan yaratıklar. İnanılmaz varlıklar...
Les créatures à la tête du Silence sont anti-mémoire.
Sessizlik'i gözünüzden kaçırmayın,
- Ne les perdez pas de vue! Activez vos visio-transmetteurs.
Sessizlik asla kendi çıkarlarına olmayan bir avantaj sağlamazdı size.
Le Silence ne laisserait pas un atout sans pouvoir le retourner.
Unutmayın, bu mübarek günah çıkartma sessizlik içinde yürütülür.
N'oubliez jamais que la loi du silence est la règle.
Bu sessizlik hiçbir şeyi çözüme kavuşturmaz.
Le silence n'aide personne.
Sessizlik.
- Chut!
İnanılmaz bir sessizlik vardı ay yoktu yıldızlar gözükmüyordu ve sonra dedin ki, "Eddie, olamaz, bunların hepsi birer işaret!"
Y avait pas un bruit. Pas de lune, Pas de criquets, et t'as dit : " C'est pas comme si y allait avoir
Belki, ona sessizlik yemini ettirmelisin.
Il faudrait qu'elle fasse voeu de silence.
Fakat sessizlik işlerini bilirsin.
Mais vous connaissez le silence.
Bir günlük tefekkür için huzur ve sessizlik emretti.
Il demande la paix et le silence pour une journée de méditation.
Onun işi sessizlik, boşluk, yokluk.
C'est le silence, le vide, l'absence.
Sessizlik!
- dans un bordel... - Silence!
Az önce tuhaf bir sessizlik yaşandı.
"Notez... que nous affrontons un silence gêné." Eh!
Bekle de en azından Oz'un sessizlik konisini aktive edeyim.
Laisse-moi activer le cône de silence.
Sessizlik konisi! Sessizlik konisi!
Cône de silence!
Sessizlik konini aktifleştir!
Activation du cône de silence!
Sessizlik konisi!
Cône de silence!
Sessizlik!
La ferme!
Sessizlik!
Silence!
Sessizlik hakkında bilgi lazım.
Que savez-vous du Silence?
Sessizlik.
- Le silence.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]