Süperman tradutor Francês
126 parallel translation
Kesinlikle bir Süperman değildir. Ancak, şüphesiz çok yetenekli ve enerjik olduğu da bir gerçek.
"Rommel n'est pas un surhomme, bien qu'il soit indubitablement pugnace et capable."
Kaldı ki süperman bile olsa onu buradan söküp atmalıyız. Ordularımız onun doğaüstü güçleri ile boy ölçüşebilmeli.
"Même si c'était un surhomme, il serait fort préjudiciable que nos hommes lui prêtent des pouvoirs surnaturels."
- Süperman! Gürültüye dayanamıyor!
- Superman ne supporte pas le bruit!
Nereye böyle, Süperman.
A la bonne heure!
Süperman sorun çıkarıyor mu?
Superman serait-il en train de faire des histoires?
Ben, süperman değilim.
Je ne suis pas Superman.
Bir süperman gibi düşünüyor ve bense bir solucanım, bir böceğim. Yerde sürünen, iğrenç pis bir küçük solucan!
Il pense comme un surhomme, et moi, je ne suis qu'un ver de terre, un insecte, une vermine rampante, répugnante et insidieuse.
o süperman değil.
Nous ne parlons pas de Superman.
Süperman'in Yalnızlık Kalesi gibi.
Comme la forteresse de solitude de Superman.
Süperman.
Superman.
Süperman'in bile sınırı vardır.
Même Superman a ses limites.
Kendimi güçlerini kaybetmiş Süperman gibi hissediyorum.
Je me sens comme Superman sans ses super pouvoirs.
İşte Süperman bundan yalnız çalışıyor.
Voilà pourquoi Superman travaille seul.
Sonra Süperman gibi davranmaya başladığında bunu sağlıklı buldum.
Quand il a fait semblant d'être Superman, j'ai cru que c'était bien.
- Hala Süperman'den haber yok.
- Aucun signe de Superman.
Çok... ... uzun bir süre oldu. Süperman'in babası olup olmadığını hatırlamıyorum.
Il y a bien longtemps et j'ai oublié si Superman avait aussi un papa.
Özenik savaşlar! Her bir Julian Bashir için sırada bekleyen bir Kanatlarını süperman gibi açmış bir zekasıyla birlikte yükseltilmiş hırslı ve güce susamış bir Khan Singh vardı.
Pour chaque Julian Bashir qu'on crée, il y a un Khan Singh qui se cache, un surhomme dont l'ambition et la soif de pouvoir ont été décuplées en même temps que son intelligence.
Süperman yok, Yarasa Adam yok, Müthiş Kadın yok.
Pas de Superman, pas de Batman, pas de Wonder Woman.
Görünen o ki mıknatıs onu zayıflatıyor. Kriptonunun süperman'e yaptığı gibi.
L'aimant avait le meme effet sur lui que la kryptonite sur Superman.
Süperman filmlerinde sana bayıldık.
On a adoré la série des Superman.
MucizeKadın başka bir davada, Süperman bir depremle uğraşıyor, ve Batman sadece "meşgulüm" dedi.
Wonder Woman est sur une affaire. Superman sur un tremblement de terre. - Batman a dit qu'il était occupé.
Hepimizin bildiği bir güç : Süperman
Une force connue sous le nom de Superman.
Teşekkürler Süperman.
Merci, Superman.
Süperman yüzlerce ölümcül savaş başlığını etkisiz hale getirmek için sürekli çalışırken. Plana olan halk desteği git gide arttı.
Superman a désactivé des centaines... de missiles mortels.
Harikasın Süperman.
Superman assure!
Yine de, her gün daha da füze parçalandıkça çoğumuz Süperman'in bize göz kulak olduğunu bilerek daha rahat uyuyacağız.
Avec de plus en plus de missiles désarmés, nous pourrons dormir en paix grâce à Superman.
Süperman nerede?
Où est Superman?
Dur bakalım Süperman.
Arrête, Superman.
Orda dur Süperman. Yasak bölgeye izinsiz giriyorsunuz.
Halte là, vous avez pénétré dans une zone de haute sécurité.
Her gün daha da füze parçalandıkça çoğumuz Süperman'in bize göz kulak olduğunu bilerek daha rahat uyuyacağız.
Avec de plus en plus de missiles désarmés, nous pourrons dormir en paix grâce à Superman.
Süperman ve AtmacaKız yenildiler.
Superman et Hawkgirl sont tombés.
Süperman yakalandı.
- Superman a été capturé.
Eğer Süperman ve AtmacaKız orda bir yerdeyse birileri onları kurtarmalı.
Si Superman et Hawk Girl sont coincés, il faut les aider.
Süperman. Bizim için hayatlarınızı tehlikeye atmamalıydınız.
Vous n'auriez pas dû tenter de nous sauver.
Yine yanıldın Süperman.
- Au contraire, Superman.
Süperman ve diğer kahramanlar grubu geriye kalan ufak direniş grubunu sürdüler. Dünya genelinde düzenin tekrar kurulmasına yardım ettiler.
Superman, aidé d'autres héros, a éliminé les dernières poches de résistance et rétabli l'ordre dans le monde.
Süperman, Kuzey Kutbunda bir durum gelişti.
Superman, il y a un problème au Pôle Nord.
Süperman, buzdağları erimeye başladı bile.
Superman, les glaciers ont déjà commencé à fondre.
- İyi misin süperman?
- Ça roule, Turk?
Ben Süperman'ı Gözetleme Kulesi'ne geri götürürken siz de onun izini sürün.
Essayez de retrouver sa trace.
Halojen Süperman'a dokunduğumda kostümünde kalmış olmalı.
L'allergène. Il devait y en avoir sur le costume de Superman, et quand je l'ai touché...
Süperman ve Yeşil Fener panzehiri dağıtmayı neredeyse bitirdi.
Superman et Green Lantern ont presque fini de le distribuer.
Mutlu musun Süperman?
Cette nouvelle doit te ravir.
Süperman ve Adalet Takımı'nı yok etmek.
Se débarrasser de Superman, et de la Ligue des Justiciers.
Süperman'ı ve Adalet Takımı'nı yok etmek.
Se débarrasser de Superman et de la Ligue des Justiciers.
Süperman, bilgisayar astroidin içinde hidrojen de olduğunu söylüyor.
Superman, d'après les données reçues, il y a des poches d'hydrogène.
Jonn! Süperman! Cevap verin!
J'onn, Superman, vous m'entendez?
Bu süperman'lerden birini gözlemek hoşuma gidiyor.
Par curiosité, pas parce que tu m'as convaincue.
Beni kaçırmak için birini tuttun. Ben de seni Süperman yapsınlar diye onları tuttum.
Moi, je veux vous tuer.
Banyo için ördek, Süperman, ve bir iki şey daha.
Superman et tout ça.
Neden şaşırdın Süperman.
Pourquoi es-tu surpris? Je n'ai fait qu'appliquer les bases du commerce.