English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ T ] / Tuttum seni

Tuttum seni tradutor Francês

994 parallel translation
Ağırlığı yukarı ver, işte böyle, tuttum seni.
Accrochez-vous là-haut, voilà je vous tiens.
Tuttum seni.
Je te tiens.
Tuttum seni!
Je t'ai eu!
Söyledim sana... Beni kurtarman için tuttum seni, soru sorman için değil.
Je vous l'ai dit, je vous ai engagé pour m'aider, pas pour me poser des questions.
tamam. tuttum seni
C'est bon...
Tuttum seni, Şef.
Entendu.
Tuttum oğlum, tuttum seni!
Je te tiens, fiston.
- Süpermen! Bacağım. - Tuttum seni.
Ne t'en fais pas.
Tuttum seni.
Je t'aime bien.
Yakaladım. Tuttum seni.
Je te tiens.
- Çek ellerini ondan. - Tuttum seni.
Je te tiens, mec!
Seni döven adamı ben tuttum.
J'ai recruté le type qui t'a frappé.
Seni Crystal Kingsby'i bulman için tuttum.
Vous devez trouver Chrystal.
Seni ben tuttum.
Je vous ai engagé.
Seni yeteri kadar tuttum.
Vous devez être fatigué.
- Üzgünüm seni bu saate kadar tuttum, Scott.
Jarrod. - Désolé de t'avoir gardé si tard, Scott.
Ben, sırf seni düşündüğüm için burada tuttum.
Je n'ai pensé qu'à ton bien. Si je t'avais laissée libre, tu aurais fait des bêtises.
Seni gitar çalasın diye tuttum, müşterilerime hakaret edesin diye değil.
Vous êtes ici pour jouer, pas pour insulter mes clients.
Seni beni koruman için tuttum.
Je t'ai engagé pour me protéger.
( Don Nicholas ) seni tuttum!
Je t'engage tout de suite.
Ben seni malzemeyi Dawson'a götürmen için tuttum.
Vous devez emmener mon convoi à Dawson.
Kızkardeşim seni saraya getirdiğinden beri seni sevdim, destekledim, seni kendi oğlumdan öte tuttum, çünkü sende... diğer insanlardan büyük bir değer ve yücelik gördüm.
Depuis le jour où ma sœur t'a introduit à la cour, je t'ai aimé, je t'ai élevé, je t'ai placé devant mon propre fils, car je voyais en toi... une grandeur et un mérite supérieurs aux autres hommes.
Seni hesap makinesi olarak mı tuttum ben?
Je peux t'utiliser comme calculatrice?
Seni hayatta tuttum, Brennan.
Je vous ai gardé en vie.
Seni tuttum.
Je suis là.
Seni görmedim zannetme. En iyi lokmaları hep ona ayırıyorsun. Seni her gün izledim ve dilimi tuttum.
Je vous voyais bien garder les meilleurs morceaux pour lui.
Seni fazlasıyla tuttum.
Je vous ai retenu assez longtemps.
Seni durdurmak için üç adam tuttum.
Ça a pris trois hommes pour vous arrêter.
Gel buraya... Seni tuttum! Onu yarın güzel bir çorba yaparız.
Demain, tu passes à la casserole.
Seni niye tuttum dersin?
Pourquoi vous ai-je engagé, hein?
Ama seninle seviştim ve bütün gece seni kollarımda tuttum.
Je t'ai fait l'amour et je t'ai tenu dans mes bras toute la nuit.
Seni baş üstünde tuttum ve şimdi yaptığına bak!
Je t'amène aux chiottes, et tu fais quoi?
Ve onu tut. Seni tuttum.
Lève ton verre.
Seni takdir ettiğimden ve sevdiğimden dolayı, senden bazı şeyleri saklı tuttum.
Mais c'est parce que je t'admire et que je t'aime, que je ne te dis pas tout.
Seni sıkıca tuttum, ta ki benim içime gömülüp,
Je te serrais contre moi... jusqu'à ce que tu commences à entrer en moi
- Yakaladım seni. Tuttum! - Hayır, Wade.
- Je t'ai eue.
Seni tuttum,
Voilà.
- Tamam. Seni tuttum. - Yavaş.
Je te tiens...
Ben değil. Seni aylarca oradan uzak tuttum.
Ça fait des mois que je t'évite ça.
Tuttum! Asla bırakmayacağım seni!
Je te tiens.
Haydi. Seni tuttum.
Je te tiens.
Beni kaçırmak için birini tuttun. Ben de seni Süperman yapsınlar diye onları tuttum.
Moi, je veux vous tuer.
Seni, beni Isis'in evine götüresin diye tuttum, bir gezintiye çıkarasın diye değil.
Je vous ai engagé pour m'amener à la maison d'Isis, pas pour me balader.
Ben seni tuttum.
Voilà.
Seni içeride sadece üç sene tuttum.
T'es lâ depuis trois ans.
Buradayım, seni tuttum.
Je te tiens.
Seni tuttum dostum.
Je suis là, mon vieil ami.
Ben burada olman için sana yardım ettim, seni Vietconglulardan uzak tuttum, ve sen bana kim olduğu mu soruyorsun?
Et tu me demandes qui je suis!
Seni hep kendimle esit düzeyde tuttum.
Tu l'attaques violemment, le sculpteur de troisième ordre. Tout vient de moi, rien de toi!
- Seni tuttum.
- Je te tiens.
Çünkü ben seni tuttum, sen en iyiyisin, ve onu yakalayacaksın.
Parce que je t'ai, que tu es le meilleur, et que tu vas le trouver.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]