Ya sizin tradutor Francês
1,320 parallel translation
Adım Karan ya sizin ki? - Selam.
Excusez-moi Je m'appelle Karan, et vous?
Ya sizin ki?
- Anouk. Et vous?
Ya sizin sürücüleriniz?
Et les vôtres?
- Benim mi? Peki ya sizin ne?
Toi, ça va pas!
- Gayet iyiydi. Ya sizin ki?
Bien et le vôtre?
Benim tarafımdan değil. Neden ya sizin dediğiniz ya da hiçbir şey oluyor.
- C'est implicite.
Ya sizin neye saygınız var?
Et vous, qu'est-ce que vous respectez?
Ya sizin anlattıklarınızı doğrular ya da bizimkini.
Ca confirmera votre histoire ou la notre.
Ya sizin kriziniz Bay Montrose?
Qu'en est-il de votre dose?
Bu sizin doğum gününüze uzanıyor ya Anguilla'daki hafta sonu?
Remontons à votre anniversaire. Le week-end à Anguilla.
Tabii ya, hatırladım. çünkü benim bir vajinam var! Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Mais j'ai un vagin, alors tu me donnes rien à faire!
Ya sizin ki bayan?
Salut!
O da ona "Seni göz altına aldırırım ve cezana ek yaparım" dedi. "Peki ya sizin bir orospu çocuğu olduğunuzu düşünseydim?"
Le juge dit : "Un outrage accroîtrait votre peine." Alors mon client fait :
Ya da arkadaşlarınızın sizi ne kadar sevdiğini ve sizin onları yeterince sevip sevmediğinizi kendinize sormanıza bağlı.
Ou si, au lieu de douter de l'amour de vos amis... vous vous demandez si vous les aimez assez.
Komando sığınağı sizin okula çok yakın, ya da binaların altında.
Je crois que les installations commando sont tout près ou en dessous de la fac.
Bunu sorduğum için kusura bakmayın, ama sizin gözetiminizdeki çocuklardan, hiç hastalanan ya da başına bir şey gelen var mıydı?
Pardonnez-moi mais, parmi les enfants dont vous aviez la garde, y en a-t-il qui sont tombés malades ou à qui il est arrivé quelque chose?
Ayrıca arabada kullanmıyorsunuz birileri sizin sarhoş ya da başka bir şey olduğunuzu düşünecek.
Et pas en voiture, parce qu'on va penser que vous avez bu.
Ya da onun insanları sizin ülkenizi istila ettikten sonra da öğrenebilir.
Elle le saura quand son peuple aura envahi ton pays.
Sizin bütün dedektiflik çalışmalarınız ve dosyaları Başsavcıya götürdüm ve çok ilgilendiler.
J'ai passé vos notes au procureur général et il est très intéressé.
Tamam, bunu kolay yoldan ya da sizin yolunuzdan yapabiliriz.
On peut faire ça à notre manière ou la vôtre.
Ya sizin?
Et vous?
Sizin bir ya da iki öneride bulunacağınız düşünmüştüm.
J'ai pensé que vous voudriez peut-être faire une ou deux suggestions.
Bir uzaylı ırkı, Goa'uld'lar, Yıldız Geçidi'ni insanları diğer dünyalara nakletmek için kullandılar, sizin insanlarınızda Bedrosya'ya böyle geldiler.
une race d'extraterrestres, les Goa'ulds, ont utilisé la porte pour transférer des humains sur d'autres planètes. c'est ainsi que vous êtes arrivés sur Bedrosia.
Ya eğer öyle değilse ve bunu yapamazsak? Sizin öneriniz nedir, Albay? Ben elimizde ne var ne yoksa gemiye sallayalım derim.
Et si ce n'est pas le cas? Que suggérez-vous, colonel? Qu'on pulvérise le vaisseau.
Tamam, pekala, peki ya şu altın muska? Daniel, eğer Sarah ile tekrar birşeyler düşünüyorsan, bu sizin sorununuz.
Bon, très bien, et l'amulette en or? Si tu cherches à te remettre avec Sarah, ça te regarde.
Eğer tanrıya sırtınızı dönüp, ahreti ateşten bir gölün içinde geçirmek istiyorsanız. Bu sizin tercihiniz.
Si vous voulez renoncer au Seigneur et brûler jusqu'à la fin des temps, c'est votre choix.
Tanrı'ya şükür sizin öyle bir yükünüz yok.
Dieu merci, ce n'est pas une chose qui vous encombre. Oui..
Geçen yıl, sizin ricanız üstüne vergiyi yarıya indirdim.
L'an dernier, sur votre demande, je l'ai réduit de moitié.
Jean-François sizin Afrika'ya gitmek istediğinizi söyledi.
Jean-François m'a dit que vous vouliez partir en Afrique.
Ve sizin Afrika'ya gitmek isteyip istemediğinizi bilmek istiyor.
Elle sait que vous désirez explorer l'Afrique.
Londra'ya mı? Sizin geldiğiniz yola geri dönüp, sap taraftan ana yola çıkmanız gerekiyor.
Faites demi-tour, puis à droite vous rejoignez la nationale.
Belki sizin için yapabileceğim birşeyler vardır, hmm? Ya da karım... bu ikilemden kurtulmak için?
Y a il peut-être quelque chose Je peux faire pour toi, hmm ] Ou peut-être mon épouse... a pu faire pour toi pour éviter ce dilemme ]
Ya da sizin bana yapmak istediğiniz? Hmm?
Ou peut-être quelque chose que vous comme à moi ] Hmm ]
Ya da sizin.
Ou à toi.
Karar sizin. Oğlan burada aç kalacak ya da dışarıda ölecek.
Le petit sera affamé ici, ou il se fera tuer dehors.
Sizin Batı'ya karşı harekete geçmemeniz.
Je vois que nous avons beaucoup de travail devant nous.
Sizin de ilk karınızı öldürdüğünüzü. Biraz aklınız olsaydı Kastilya'ya yalnız zulüm getireceğinizi görürdünüz.
Si le Ciel vous concédait l'entendement suffisant, vous verriez que vous ne pouvez qu'opprimer la Castille.
Sizin yerinize aşağıya ben ineceğim General
Je vais y aller à votre place, Général
Sizin katılmanız gereken bir "hip hop" meclisi falan yok mu ya?
Vous n'êtes pas censés être à une convention de hip hop?
Bu sizin seçiminiz : 900'lü hatlar ya da ev?
A vous de choisir : Le téléphone rose ou l'appart?
Ben sizin oyuncaklarınızı, büyülerinizi ya da canavar maymun iblislerinizi istemiyorum.
Je me fous de vos jouets, de vos sorts ou de vos singes volants...
Ya bana istediğimi verirsiniz, ki sorununuzun yanında küçük bir şey, en azından sizin için, ya da sanırım üstlerinizi arayıp bu sohbetimizi rapor edersiniz.
Soit vous me donnez ce que je veux - un bien petit geste vu l'enjeu, au moins à vos yeux - soit vous appelez vos supérieurs et leur rapportez cette conversation.
Açığa çıkarılmış ve adalete teslim edilmişlerdir, sizin yardımınız olsun ya da olmasın.
Ils seront traduits en justice, avec ou sans votre concours.
Kendinizi düşünecek kadar kültüre sahip olmadığınızdan için, sizin bir tanrıya inanmanız gerektiğini düşünüyorlar.
Pour eux, vous avez besoin d'un dieu car vous n'êtes pas assez développés pour penser par vous-mêmes.
Amerika Kolombiya'ya karşı saldırılarını sürdürdükçe savaşı sizin evinize taşıyacağız.
Auusi longtemps que l'Amérique poursuivra son agression en Colombie... nous étendrons la guerre à tout votre territoire.
Buna karşılık sizin ona yaptığınız... ya da yapılmasına izin verdiğiniz... şey dehşet verici.
Et ce que vous avez laissé lui arriver... ce que vous avez autorisé qu'il lui arrive... est révoltant.
O zaman tüm bunları nasıl sağladığını... söyler misiniz, efendim? Bunlar sizin ya da adamlarınız... tarafından sağlanmadıysa tabi.
Mais comment aurait-il pu se procurer ces papiers, s'ils ne venaient ni de vous, ni de vos gardes?
Yakın zamanda sizin poliçenizi PPO'dan HMO'ya geçirdik.
Elle ne vous couvre pas comme auparavant.
Ya da bu gün, örneğin... O canavarı sizin pantolonunuza koyarak kandırdı.
Ou aujourd'hui, par exemple... quand il a entraîné ce monstre marin à vous enlever votre pantalon.
Ya Führer sizin söylediğiniz gibi yanılmışsa, neden devam etsin?
Si le Führer s'est trompé, comme vous dites, pourquoi continuer?
Sizin ya da bir başkasının böyle bir hücreye kapatılmasına karşıyım.
Je ne suis pas pour l'isolement. Ni pour vous, ni pour quiconque.
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin için 164
sizinle mi 26
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizin neyiniz var 74
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24
sizindir 39
sizin de 22
sizinle geliyorum 51
sizin neyiniz var 74
sizinle gelebilir miyim 36
sizinle biraz konuşabilir miyiz 19
sizin için ne yapabilirim 426
sizinle geleyim 25
sizin yerinizde olsam 24