Sizin için tradutor Francês
17,522 parallel translation
Aynı şeyi sizin için de sorabilirim.
Je pourrais vous demander la même chose.
Sizin için ne yapabilirim?
Mais que puis-je faire pour vous?
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
Bien. Vous avez besoin d'autre chose?
Günde sadece 1 dolar karşılığında bu güzel çocuklar sizi trollerden koruyacak ve interneti sizin için güvenli bir alan yapacak.
Pour seulement $ 1 par jour, un de ces beaux enfants vous protègera des trolls et fera de votre internet un endroit sûr.
Bu çiçekleri annenizin öldüğünü duyunca sizin için topladım.
J'ai cueilli ces fleurs pour vous quand j'ai su que votre mère est décédée.
Sizin için geliyoruz.
Nous arrivons pour vous.
Ne tatlıyım, ne de petunya özellikle de sizin için.
Je ne suis ni douce, ni une pétunia, dommage pour vous.
Bu sizin için zor biliyorum.
Je sais que c'est difficile pour vous.
Sizin için yaptığım onca şeyden sonra bile mi?
Après tout ce que je l'ai fait pour vous les gars?
Sizin için ne yapabiliriz?
Que peut-on faire pour vous?
- Kevin sizin için bir şey yaptı.
Kevin vous a fait quelque chose.
İşinizi yapmak için buraya yerleşmek zorunda olduğunuzu biliyorum ama eğer sizin için sıkıntı olmazsa deniz kabuğu yerinde kalabilir mi?
Je sais que vous vous installez, alors allez-y, mais si vous pouvez laisser cette conque à sa place.
Bu sizin için.
C'est pour vous.
Yılın bu zamanı sizin için zor olmalı.
La période difficile de l'année.
Sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı?
N'y a t-il rien d'autre que je puisse faire pour vous aujourd'hui?
Ben iyi bir insanım! Sizin için hep elimden geleni yaparım
♪ Je fais ce que je peux pour vous, tout le temps ♪
Bunu sizin için daha basit hale getirebilir miyim?
Ou dois-je encore simplifier pour vous?
Sizin için ne yapabilirim?
Que puis-je faire pour vous?
Şimdi bunları sizin için destekleyebilecek birileri var mı?
Quelqu'un peut corroborer votre version?
"Çürümekte olan eski sihirbazları izlemekten keyif alanlar bu kitap sizin için."
"Pour ceux d'entre vous qui aiment regarder" "la carcasse de la décadence la magie de la vieille école," "ce livre est pour vous."
Yazdığı cümle "Çürümekte olan eski sihirbazları izlemekten keyif alanlar bu kitap sizin için" gibi bir şey miydi?
Était-ce quelque chose comme texte de présentation, "Pour ceux qui aiment regarder la carcasse " désintégration de la vieille magie, est pour vous ce livre "?
Bay Lockhart sizin için tek bir sorum var.
M. Lockhart, je n'ai qu'une seule question.
Şirketimizin sizin için neler yapabileceğini konuşmak için bir görüşme ayarlamak isterim.
J'aimerais prendre un rendez-vous pour discuter de ce que notre cabinet peut vous offrir.
Bu bir sorun Bayan Lockhart, sizin için.
C'est un problème, maître Lockhart.
Sizin için canımı feda ederim ama ikiniz de biraz nevrotiksiniz.
- Salut. - Nous? Désolée.
- Ne yazık ki sizin için, kanun ondan yana.
Malheureusement pour vous, la loi est de son côté.
Biff ve Skippy sizin için iyi çalışıyor mu?
Biff et, euh, Skippy travaillent bien pour vous?
Kanaatim, kahramanların tehlike seviyelerine cevap vermede ya da vermemede karar kıldıktan sonra baktıkları yönünde. Lakin sizin için bir şey ifade etmiyorlar sanırım.
Je pensais que tous les héros se décidaient à agir en fonction de ces niveaux, mais ce n'est pas votre cas!
Hem onun, hem de sizin için üzülerek söylüyorum ki son yangın Eddie'nin vücudunun etrafında yoğunlaşmış.
Malheureusement pour lui, et pour vous, le nouvel incendie était concentré autour d'Eddie.
Hâlâ da severim. O sizin için yalnızca bir fantazi değildi değil mi?
Ce n'était pas que du fantasme pour vous?
Ama eğer dünyaya 80 bin için multimilyon dolarlık iddiayı uçurduğunuzu yayarsam,... sizin için pek de iyi görünmeyecektir.
Mais votre image en souffrira quand je raconterai combien c'est facile de vous expulser d'une réclamations de plusieurs millions, pour seulement 80.000 dollars.
- Sizin için önemli mi bu?
- Est-ce important pour vous?
Sizin için de mahzuru yoksa Brendan'la ilgili konuşmak istiyorum.
Si cela ne vous fait rien, j'aimerais parler de Brendan.
Sizin için ne ifade ediyor bu Bay Foley?
Qu'est-ce que ça vous fait?
Her şey sizin için bu kadar mı?
C'est tout ce que c'est pour vous?
Bu sizin için, Bay Davis.
Pour vous, M. Davis.
Peki, sizin için ne yapabilirim?
Qu'est-ce que ce sera?
Şimdi sizin Fransa'nın naibi olmanız için oylama yapacağız, itiraz eden yoksa.
Nous allons voter pour confirmer la reine mère en tant que régente de France. S'il n'y a pas d'objections.
Ve lütfen, Bayan Bucket'ın burada olduğum için sizin kadar rahatsız olduğundan emin olunuz.
Et s'il vous plaît, soyez sûr que Mme Bucket n'est pas plus ravie que je sois là, que vous.
- Buraya, sizin ve abinizin affını dilemek için geldim.
Je suis ici pour demander à chacun votre pardon.
Onu korkutmak istediler ama sizin arabanızdan onun arabasına çarptılar, bunun için üzgünüm.
Ils voulaient lui faire une blague, mais ils ont fait percuter la voiture dans la votre, madame, navré.
Sizin gibi harika biri için ne problem teşkil edebilir ki?
Qu'est-ce qui a pu vous déstabiliser à ce point?
"Gold Pearl'dayız ve kumarhanenin sizin yeni eviniz olduğu için daha heyecanlı olamazdık" yazıyordu.
"Le Gold Pearl ne peut être plus excité que notre casino sera votre nouvelle maison"
Babam sizin için mi o hâle getirdi?
- Je sais.
Eddie Ross'u öldürmesi için onu tutan alan kişi olarak sizin adınızı verdi.
Il vous a désigné comme le commanditaire du meurtre d'Eddie Ross.
Evet, ama sizin müvekkilimi cezalandırmak için, kişisel ön yargınızı kullandığınızdan, mahkemenin haberdar olmasını isteyebileceğinizi sanmıyorum.
Oui, mais je doute que vous vouliez avertir la cour que vous utilisez un parti-pris - pour pénaliser mon client. - Vraiment?
Doug Jones'un sizin anlattıklarınızı yanlış aktarmak için bir nedeni olabilir mi?
Savez-vous pour quelle raison Doug Jones - déformerait vos paroles?
Hatta ayın 5'inde ve sonrasında, aramalar Averylerin arazisine daraltılmışken polis sizin ve aramalara katılan diğer birkaç kişinin kontrol noktalarından geçmesine izin verdi. Onları arama için o bölgeye götürüyordunuz, değil mi?
Le 5 novembre, quand l'enquête s'est concentrée sur les Avery, la police vous a laissé entrer sur le périmètre avec les volontaires que vous dirigiez pour fouiller les lieux, exact?
Şimdi sizler, jüri olarak Bay Avery'yi suçsuz bulmak için, sizin polislerinizin Manitowoc İlçesi Şerif Yardımcılarının Teğmen Lenk ve Çavuş Colborn'ün 25 yaşındaki bir fotoğrafçıya denk gelip onu öldürdüğünü, cesedini parçaladığını, kemiklerini yaktığını ve hepsini Bay Avery'ye tuzak kurmak için ayarladığını söylemek niyetinde misiniz?
Vous, le jury, afin d'acquitter M. Avery, êtes-vous prêts à dire que vos policiers, les officiers du bureau du shérif du comté de Manitowoc, le lieutenant Lenk et le sergent Colborn, sont tombés sur une photographe de 25 ans... l'ont tuée, l'ont mutilée, ont brûlé ses os, et tout cela pour incriminer M. Avery?
Birkaç dakikalığına sizin yanınıza gelmemizin bir sebebi de bu. Steve'i görmek için.
On ne restera que quelques minutes avec vous, car on devra parler à Steve.
Yakında sizin için gelirler.
Ils viendront vous chercher bientôt.
sizin için ne yapabilirim 426
sizin için değil 16
sizin için ne yapabiliriz 16
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
sizin için değil 16
sizin için ne yapabiliriz 16
için 166
içinde 110
içine 18
içiniz rahat olsun 22
için rahat olsun 32
içinde ne var 103
içinde ne vardı 18
içine gir 16
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99
sizin 241
sizinle 59
sizin mi 61
sizinle tanıştığıma memnun oldum 60
sizin olsun 33
sizinleyim 24
sizinki 37
sizin derdiniz ne 30
sizin gibi 99